Adalet kiralık ev arayan adamın araba sürüşü gibi yani gerektiği kadar hızlı olmalı.
Ne çok hızlı ve ne de çok yavaş.
Hızlı giderse görmesi gerekenleri de göremez. Yavaş giderse bu kere de girmesi gereken sokaklara giremez.
“O sizin dediğiniz sürüş usulü eskidenmiş, şimdi internet var” dediğinizi duyuyoruz. Haklısınız.
Ama bakalım aşağıdaki haberde kim haklı.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partili Hukukçu milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun X gönderisi aynen şöyle:
***
Sn. Meral Akşener hakkında silahlı terör örgütüne üye olma (Fetö) suçundan yürütülen soruşturmada 7 yılın sonunda “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” verilmesi iflas eden yargının trajik uygulamalarının somut bir örneğidir.
Yapılan soruşturma bir “gizli tanık” üzerinden ve tamamen soyut iddialar ile keyfi bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Bu büyük haksızlık karşısında 7 yıl gibi uzun bir süre devam eden soruşturma sonucunda verilen karar da oldukça gecikmiş bir karardır ve makul sürede yargılanma hakkının açık ihlalidir.
Bir siyasi parti genel başkanına yönelik bu hukuk devleti iddiası ile alakasız uygulama bir yandan muhalefet üzerindeki baskıyı ortaya koyarken diğer yandan da sayısız vatandaşımıza yaşatılan haksızlıkları görünür kılıyor…
Soruşturma sürecinde üzerinde durulan tek delil “gizli tanık” beyanları ve bu kişinin soyut varsayımlara dayanan saçma sapan iddialarıdır. Gizli tanık beyanı tek başına hükme esas teşkil etmeyeceği gibi keyfi bir soruşturma yürütülmesine gerekçe olamaz. Bu nedenlerle Sn. Akşener’e yapılan soruşturmanın hukuki bir izahı yoktur.
Aynı şekilde binlerce insan için başlatılan benzer soruşturmalarda ve bunlara dayalı kovuşturmalarda da hukuk yok sayılmış, maalesef büyük acılar yaşanmıştır.
***
Bu “…öcü” damgası ile ilgili görüşümüz belli. Tekrara gerek yok.
“Bu saçma soruşturma neden açıldı, neden şimdi kapatıldı” gibi sorularla ve dedikodularla da ilgilenmiyoruz.
Anayasaya göre yargı bağımsızdır ve siyasetçilerin dokunulmazlık kuralları bellidir. Açar da kapatır da…
Ama burada olay başka. Süre, süreç, sürdürme ve süründürme meselesi.
Bu sebeple biz de işin süresi ve failleri ile meşgulüz.
Gerçekten, yedi gün ya da yedi aydan bahsetmiyoruz.
Yedi sene boyunca açık tutulan (açık unutulan değil) bir soruşturma dosyası bu.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendisini Sayın Meral Akşener’in yerine koysun.
Aynı empatiyi HSK üyelerinin ve Adalet Bakanlığı yetkililerinin de yapmasını isteriz.
Türkiye’yi seviyor musunuz? Türkiye’deki Cumhuriyet’in hukuk devleti olmasını istiyor musunuz?
Bu “muameleyi” kabul edebilir misiniz?
Bu işi “normal” görebilir misiniz?
Kesinlikle hayır, hayır ve binlerce kez hayır.
O halde şimdi Adalet Bakanlığından ve Hakimler ve Savcılar Kurulundan beklentimiz şudur:
Bu soruşturmayı ve savcılık yetkilerini kötüye kullandığı açık olan bu dosyanın yedi yıllık savcılarının ve başsavcılarının derhal soruşturma altına alınması gerekli.
Soruşturmanın selameti için tedbiren ne gerekiyorsa ayrıca o da yapılmalı.
En önemlisi de bu soruşturmanın bütün safhaları kamuoyuyla düzenli şekilde paylaşılmalı.
Allah aşkına diyemiyoruz.
Bari hukuk devletinin h’sı aşkına!