Aksaray’dan Haseki’ye gidilir, Topkapı’ya da gidilir. Gönül kapıları da topa tutulur mu?
Aksaray’dan Fatih’e de gidilir. Oradan Beşiktaş’a da... Taş beşikteki baş kardeşi boğmaya da gidilir mi?
Aksaray’dan Şehzadebaşı’na gidilir. Şehzadelerin kellesini almaya da gidilir mi?
Bütün sorulara “hayır” demek istiyoruz.
Bütün sorulara “hayır denilsin” istiyoruz.
Soruların hiçbirine evet denilmeyecek günlerde yaşayalım istiyoruz.
Bunun şartı şu:
Aksaray İstanbul’da kalsın. Ankara’ya gelmesin.
Gerekirse–ki bizce gerekli-başkent İstanbul’a gitsin, ama Aksaray Ankara’ya gelmesin.
Zira korkuyoruz ki, Aksaray Ankara’ya gelirse yukarıdaki soruların cevapları “evet” olacak.
Biliyoruz, bazılarınız “bu Aksaray hangi Aksaray” diyorsunuz, kızarak...
Söyleyelim: Ankara’da A. Orman Çiftliğinin içine, Devlet Mezarlığının karşısına yapılan yeni Başbakanlık binasından söz ediyoruz.
Devlet binaya ihtiyaç duymuş, yapmış. Yapılan güzeldir. Yeter ki sağlam olsun, iktisatlı olsun, ihtişamlı da olsun. Hayırlı olsun.
Bina “Başbakanlık” diye yapılmış, ama Cumhurbaşkanı kullanacakmış. Hayırlı olsun.
Ama önce cumhurbaşkanı Devlet Başkanı olacakmış da o öyle taşınacakmış. Halk isterse ve anayasa değişirse o da olsun, hayırlı olsun.
Başkan köşkten taşınınca Çankaya Köşkü müze olacakmış. Tam yerinde bir karar olur. O da elbet hayırlı olsun.
Bunların hepsi olabilir, hem de olsun...
Ama bir şey daha var.
Yeni binanın adı “AK Saray” olacakmış.
Aman aman, El Aman… Sakın olmasın.
Beyaz Saray’a benzediğinden değil, Ak Partiye benzediğinden...
Peşin söyleyelim; Birileri öyle görmek ve göstermek istese de bizler AKP’yi temel prensipler bazında eleştirsek de ona düşman değiliz. Biz “antidemokratik devlet” demek olan “parti devleti”ne karşıyız. Bu isme de o yüzden itiraz ediyoruz. Bakınız neden:
AK Saray kimin sarayı olacak? AK Partili Devlet Başkanının.
Ak Partinin sarayı “devletin sarayı” olur mu?
Olur derseniz, “parti eşittir devlet” olmaz mı?
“Parti eşittir devlet” diyecek olandan, dindar da olsa demokrat olur mu? Olmaz.
AK Saray’dan, gidilse gidilse “parti devleti”ne gidilir. Başka yere de gidilmez.
Ya partinin adını değiştirin ya da parti adını devletin adı yapma sevdasından vazgeçin.
Eğer, ağız ucuyla da olsa, dudak kıyısından da dökülse “demokrat” iseniz vazgeçersiniz!
Yoksa baştaki sorulara “evet” dedirteceksiniz.
Hafazanallah!