"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Doktor seçme hakkı ve belirsizlikler

Ahmet BATTAL
07 Nisan 2024, Pazar
Sağlık Bakanlığının yürüttüğü sağlık hizmetleri hayli gelişti.

O kadar ki Batıdaki gelişmiş ülkelerin çoğunda olmayan ölçüde kolaylıklar var. Bir yönden bakıldığında “Avrupa bizi kıskanıyor” diyecek kadar bile iyi.

Ancak basit çözümlerle daha iyi işlemesi sağlanabilecek türden kusurlu işler de var. 

Öncelikle, görebildiğimiz kadarıyla, aile hekimliği sistemi hedefin çok gerisinde. İlaç yazdırmak ve küçük tahlillere aracılık yapmak dışında maalesef neredeyse işe yaramıyor. 

Aile hekimlerinin bilhassa yaşlılar için çok kıymetli olan hasta takip sistemi işlemiyor. 

Aile hekimliğindeki nöbet sistemi de hekimin ek gelir elde etmesini sağlayacak kadar ve göstermelik işliyor yani aslında işlemiyor. 

Aile hekimlerinin uzaktan danışmanlık ve yönlendirme hizmeti vermesi aslında mümkün ama iletişim sistemi kurulmadığı için bu da işlemiyor. 

Hastalar, birinci muhatap durumundaki aile hekimine değil bulabildiği başka doktorlara danışarak iş yürütüyor ve hatta “adamını bulan” işini daha kolay yürütüyor. 

Hâlbuki mesela her bir aile hekiminin hizmet için kullandığı ayrı bir akıllı telefonu olsa, uzaktan haberleşme ve danışmanlık hizmeti çok daha kolay yürür.

İkincisi hastanelerde hekim seçme hakkı da bilgiye dayalı olarak ve doğru şekilde işlemiyor.

Zira fiilen muayene sırasında muhatap olunan doktorun merkezî randevu sisteminden seçilmiş olan doktor ile aynı kişi olup olmadığını teyit etmek mümkün olamıyor. 

Hasta bir odaya giriyor ama orada kim hemşire, kim stajyer öğrenci, kim ihtisas yapan hekim ve kim uzman doktor belli değil. 

Sistemden doçent ya da profesör seçiyorsunuz ama muayenede onu göremiyorsunuz.

Birileri hastayla muhatap oluyor ama sormaya ya da söylemeye “ben şu kişiyim” diye başlamıyor ve dolayısıyla hasta bir meçhulün içinde yürüyor. 

Bir de sağlık sisteminde başkasının imzasını ya da kaşesini kullanma aymazlığı gittikçe yaygınlaştığı için herkes haklı bir şüphe içinde. 

Hastanın, kendisi ile muhatap olan kişilere “hanginiz ne iş yapar, doktorum hanginiz” diye sorması da gerekli değil. Zaten psikolojik eşik sebebiyle bu çok kolay da değil.

Halbuki çözüm çok kolay. 

Hastanelerde poliklinik ve klinik hizmetlerinde hastanın ve hasta yakınlarının kiminle muhatap olduğunu bilmesini sağlayacak basit mekanizmalar kurulabilir. 

Poliklinik odalarının kapısındaki yönlendirme ekranlarında içerideki doktorun ve yardımcılarının adlarının bulunması mümkün. Bu bilgilendirme bazı yerlerde var ama orada da şüphe sebebi olacak kötü uygulamalar var. Zira mesela kapıda erkek doktor adı yazıyor ama içeride hanım doktor muayene yapıyor! 

İçeride hasta ile muhatap olan herkesin yakasında kolay okunacak iri harflerle statüsünün ve isminin yazılı olmasını sağlamak da mümkün. 

Ayrıca önlük ve diğer meslekî kıyafetlerin statü gösterecek şekilde Türkiye çapında geçerli farklı renklerle netleştirilmesi de faydalı olabilir. 

Üçüncüsü, MR çekilmesi gibi bazı sağlık hizmetleri için ya da ameliyatlar için çok ileri tarihlere randevu veriliyor. 

Adamını bulan randevuyu erkene çektiriyor. Ya da parasını bulan özel sağlık kuruluşlarından hizmet almaya yöneliyor. 

Ama özel sağlık kuruluşlarında da para kazanmak için lüzumsuz işleri lüzumlu edenler çok. Bu yaygın kötü imaj özel sektörün en büyük handikapı. 

Hastayı iki arada bir derede koymamak lazım.

Okunma Sayısı: 1659
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa Said Kara

    7.4.2024 13:48:11

    Doktorlara sormak lazım bir de.

  • cafer

    7.4.2024 12:27:49

    Sağlık sisteminde de çağı tersten atladık. 1980lara döndük. aile hekimi sistemi mi var ki! bir şeyler yazayım. Devlet hastanesinde de Araştırma hastanesinde de EMAR, Ultrason, BT ya çalışmaz ya da iki üç ay sonrasına randevu verilir. MHRS'den randevu almak bir işkence zaten. Aldığın randevu da ise ya saatine uyulmaz ya da alelade neyin var deyip reçete tutuşturulur eline...

  • semih

    7.4.2024 11:54:18

    Bu arada konuşulması gereken daha mühim konular da var. Yakın zamanda sağlık bakanı açıklama yaptı. 4 yılda uzman hekim sayısı 2 katına çıkacak dedi. Şu an asistan kadroları aşırı şişirilmiş vaziyette. Kim düzgün eğitim alabiliyor belli değil. Sağlık sistemi doktor sayısı artırılarak düzeltilemez. İleriye dönük çok daha ciddi sıkıntılar bizi bekliyor gibi görünüyor.

  • semih

    7.4.2024 11:53:42

    Ahmet bey dediklerinizin hepsine bir doktor olarak katılıyorum. Şu an sağlık sisitemindeki bir numaralı sorun aile hekimi sisteminin oturmamış olması ve buna bağlı her hastanın istediği herhangi bir doktora randevu alabilmesi. Bu sorun düzeltilmeden diğer sorunlar düzeltilemez. Son yıllarda doktor sayısında müthiş bir artış var ama nedense kimse randevu bulamıyor. Bir eğitim araştımadaki profesöre sabahtan akşama 5 dk da bir olacak şekilde 60-70 hastaya bak diyemezsin. Gelen hastaların yarısından fazlası da o doktorun uzmanlığına ihtiyaç olmayan hastalar oluyor çoğunlukla. Bu sistem temelde düzelmediği sürece hastalar poliklinikte asistan görmeye devam eder. Ne hasta çekiniği için sorabilir ne de asistan zor durumda kalmamak için kendini tanıtabilir.

  • Erhan

    7.4.2024 09:45:27

    Tüm Kamu kurum ve kuruluşları dökülüyor, herkes durumdan nasıl bir şahsi menfaat elde edebilirimin peşinde. Öyle alıştırıldılar. Devlet kurumsal yapısını, kimliğini kaybetmiş gibi, yönetilmiyor adeta savruluyoruz. Sadece ekonomik değil, ahlaki ve sorumluluk konularında da iflas etmiş bulunmaktayız. Heyhat!

  • zahir

    7.4.2024 06:23:04

    hocam çok güzel bir konuya deginmissiniz yemin ederim boş bir uygulama bomboş hemde dediklerinizin hepside var

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı