Yoksa devlet ve cemiyet “artık darbe yapılamaz, kalkışılsa da kimse taraftar olmaz” kültürüne mi ulaştı. Bizce –maalesef- daha kötüsü oldu. Devlet yönetiminden gayrimemnun olanların sayısı arttı. Bu da “devleti başkaları yönetsin” fikrine destek veriyor.
Evet, bu memleketin insanı Avrupalıya birçok konuda imreniyor.
İmrenilecek şeyler var, imrenilmeyecek şeyler var.
Yanlış şeylere imrenenler var, doğru şeylere imrenenler var.
Bizim imrencimizi de siz tahkik edin.
Biz “darbe yıl dönümü yazısı yazmak zorunda olmayan Avrupalı gazeteci”ye imreniyoruz.
On sene önce Ergenekon dâvâları sonrasında “bundan sonra artık bizde de darbe marbe olmaz” diyenlere şunu diyorduk:
“Arzunuza fikir kılıfı giydiriyor olmayasınız, ne değişti ki darbelerden kurtulmuş olalım, demokrasi gelişti de darbeye malzeme de, imkân da kalmadı diye mi düşünüyorsunuz!”
Maalesef dediğimiz gibi oldu.
Menhus darbe teşebbüsünü yaşadık. O gün ve sonrasında toplum ağır travmayla karşılaştı. Halen de sürüyor.
Haklı çıktığımız için üzüldük elbette, ama asıl bu çağda bu rezilliklerle karşılaştığımız için üzüldük.
Ve şimdi de “Yeni Türkiye’deyiz, artık tamam” diyenlere aynı şeyi söylüyoruz:
Adını değiştirmekle bir şey değişseydi kırkından sonra Gülkız olanlar çoğalırdı! Ama olmuyor.
Yeni yönetim sistemi “darbeyi engelleyici” ya da “darbeye elverişsiz” diyenlere şunu da sorarız:
Demokraside ileri mi gittik?
Kemalist darbeci subaylar tövbe mi ettiler? Biz duymadık!
Silâh kullanma yetkileri mi ellerinden alındı?
Yoksa devlet ve cemiyet “artık darbe yapılamaz, kalkışılsa da kimse taraftar olmaz” kültürüne mi ulaştı.
Bizce –maalesef- daha kötüsü oldu. Devlet yönetiminden gayrimemnun olanların sayısı arttı. Bu da “devleti başkaları yönetsin” fikrine destek veriyor.
Bir de Kemalist darbeciler meselesi var.
Maalesef 15 Temmuz sonrası yapılan yayınlar “en iyi asker, Kemalist asker” fikrini yaydı ve hatta pekiştirdi.
Oysa bu güne kadar bütün darbeler Kemalizm adına yapılmıştır. Kütahyalı’nın bizim de atıf yaptığımız yazılarından da hatırlanacağı üzere 15 Temmuz cunta koalisyonunun en etkili unsurlarından biri de Kemalist subaylardı.
Hal bu iken “öcü göstererek göz boyama” yayınlarıyla Kemalist subayları sütten çıkmış ak kaşık ve hatta tek kurtarıcı noktasına getirenlere “memleket namına” iki çift sözümüz olacak:
Yazık ettiniz ve yazıklar olsun!