"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Avrupalıya imrenmek

Ahmet BATTAL
14 Temmuz 2018, Cumartesi
Yoksa devlet ve cemiyet “artık darbe yapılamaz, kalkışılsa da kimse taraftar olmaz” kültürüne mi ulaştı. Bizce –maalesef- daha kötüsü oldu. Devlet yönetiminden gayrimemnun olanların sayısı arttı. Bu da “devleti başkaları yönetsin” fikrine destek veriyor.

Evet, bu memleketin insanı Avrupalıya birçok konuda imreniyor.

İmrenilecek şeyler var, imrenilmeyecek şeyler var.

Yanlış şeylere imrenenler var, doğru şeylere imrenenler var.

Bizim imrencimizi de siz tahkik edin.

Biz “darbe yıl dönümü yazısı yazmak zorunda olmayan Avrupalı gazeteci”ye imreniyoruz.

On sene önce Ergenekon dâvâları sonrasında “bundan sonra artık bizde de darbe marbe olmaz” diyenlere şunu diyorduk:

“Arzunuza fikir kılıfı giydiriyor olmayasınız, ne değişti ki darbelerden kurtulmuş olalım, demokrasi gelişti de darbeye malzeme de, imkân da kalmadı diye mi düşünüyorsunuz!”

Maalesef dediğimiz gibi oldu.

Menhus darbe teşebbüsünü yaşadık. O gün ve sonrasında toplum ağır travmayla karşılaştı. Halen de sürüyor.

Haklı çıktığımız için üzüldük elbette, ama asıl bu çağda bu rezilliklerle karşılaştığımız için üzüldük.

Ve şimdi de “Yeni Türkiye’deyiz, artık tamam” diyenlere aynı şeyi söylüyoruz:

Adını değiştirmekle bir şey değişseydi kırkından sonra Gülkız olanlar çoğalırdı! Ama olmuyor.

Yeni yönetim sistemi “darbeyi engelleyici” ya da “darbeye elverişsiz” diyenlere şunu da sorarız:

Demokraside ileri mi gittik?

Kemalist darbeci subaylar tövbe mi ettiler? Biz duymadık!

Silâh kullanma yetkileri mi ellerinden alındı?

Yoksa devlet ve cemiyet “artık darbe yapılamaz, kalkışılsa da kimse taraftar olmaz” kültürüne mi ulaştı.

Bizce –maalesef- daha kötüsü oldu. Devlet yönetiminden gayrimemnun olanların sayısı arttı. Bu da “devleti başkaları yönetsin” fikrine destek veriyor.

Bir de Kemalist darbeciler meselesi var.

Maalesef 15 Temmuz sonrası yapılan yayınlar “en iyi asker, Kemalist asker” fikrini yaydı ve hatta pekiştirdi.

Oysa bu güne kadar bütün darbeler Kemalizm adına yapılmıştır. Kütahyalı’nın bizim de atıf yaptığımız yazılarından da hatırlanacağı üzere 15 Temmuz cunta koalisyonunun en etkili unsurlarından biri de Kemalist subaylardı.

Hal bu iken “öcü göstererek göz boyama” yayınlarıyla Kemalist subayları sütten çıkmış ak kaşık ve hatta tek kurtarıcı noktasına getirenlere “memleket namına” iki çift sözümüz olacak:

Yazık ettiniz ve yazıklar olsun!

Okunma Sayısı: 9360
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp

    14.7.2018 12:56:44

    Sayın Battal, yazınızı okuyan bir kısım fanatikler -muhtemelen- sizi bu sefer de 'gâvur âşıklığı' ile suçlayacaktır. Tıpkı bugüne kadar demokrasi için "küfür rejimi" deyip kitleleri uyutarak, bu ülkeye hürriyetçi demokrasi ile hukukun üstünlüğünün gelmesini (bilerek veya bilmeyerek) istemedikleri gibi. "Gâvur âşıklığı" kelimesini, 24 Haziran seçim gecesinde bir tv kanalında, Fransa'dan örnek veren bir hukukçu hanım için yerli bir yorumcu kullanmıştı. Böylelerine göre hür, medeni ve demokrat dünyadan örnekler vererek karşılaştırma yapmak: Gâvur âşıklığı. Fakat çoğu zaman "elin gâvuru..." deyip küçümsediğimiz o dünya ile aramızdaki farkı, her yıl yayınlanan Rapor ve Endeks çalışmalarından öğreniyor ve imreniyoruz, değil mi? Peki bu vatan ve millet, Avrupalının sahip olduğu şeylere lâyık değil mi? Cevabınız "Elbette" ise o vakit niye gelmekte gecikiyor? Hâlâ sorgulamayacak mıyız?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı