"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Darılmaca yok

Ahmet BATTAL
07 Eylül 2023, Perşembe
Eskiden, ama çok eskiden değil, cumhurbaşkanları şeklen de olsa tarafsızdı.

Anayasaya göre tarafsızlık yemini ediyordu. Gerçi yeminin metninin içinde tarafsızlığa aykırı ve kendi kendisine zıt ve bu sebeple anlamsız şeyler de yok değildi. 

Hem “demokrasiye sadakat” ve hem de demokrasiye zıt olan “Atatürk ilke ve inkılaplarına sadakat” saçmalığı gibi. 

Ama bu saçmalıklar şimdi de var. Bu sebeple bu kısmı şimdilik geçelim.

1961 Anayasasından bu yana, eski Cumhurbaşkanları, seçilmeden önce partili de olsalar, yeminden önce partilerini terk ederek cumhurbaşkanı oluyorlardı. 

Bu konudaki tipik iki örnek Özal ve Demirel idi. Abdullah Gül de kısmen öyle idi. 

İşte o zamanlarda, cumhurbaşkanı bir mekâna gireceği zaman önce yaverleri sırmalı cepkenleriyle gelir ve ortamı kolaçan edip ortamdakileri hazırlardı. 

Cumhurbaşkanı gelirken de önceden ayarlanmış usule göre “dikkat” çekilir ve herkes ayağa kalkardı. Kalkmak istemeyen ise önceden o mekândan kalkıp giderdi. 

Çünkü o dönemlerin cumhurbaşkanları; milletin, ülkesinin ve devletinin birliğini temsil ederlerdi. Siyaset üstü kalmaya yemin etmiş olurlardı. Saygı gösterilmeyi ve saygı gösterisini bir anlamda “hak ederlerdi”. 

Bir kişinin “şahsına saygı” duymayanların o kişiye “makamından dolayı saygı” göstermek zorunda kalması ayrıca sorgulanması gereken bir konu ama neticede durum böyleydi.

Sonra partili cumhurbaşkanı modeline geçildi.

Hem de Türkiye’ye mahsus bir model olarak.

Cumhurbaşkanı artık “herkesin” değil onu “seçenlerin cumhurbaşkanı” ya da onu “seçen cumhurun başkanı” haline geldi. 

Bize göre doğru tercih değildi ama bu da bir tercihti. 

Partili cumhurbaşkanına saygı ve saygısızlık konusu çok tartışıldı ve daha da tartışılacak.

Zira geçen hafta Ali Sabancı ve Vuslat Doğan Sabancı’ya geçmiş olsun ziyaretine giden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hastane girişinde uğurlayan Fenerbahçe Spor Kulübü başkanı Ali Koç elleri cebinde görüntü vermiş. 

Bir dakikadan daha uzun sürdüğü anlaşılan bu “eli cebinde” halinin bir dalgınlık eseri olmadığı ve bilinçli bir tercih olduğu belli.

Bu bilinçli tercihin “konuşulmak” ve “şöhret olmak” için yapıldığını düşünmek mantıklı değil. 

Zira bu zatta onlar zaten var. 

“Olağan tavır” ve “samimiyetten doğan rahatlık” gibi yakıştırmaların yakışıksız olduğu açık.

Aksine bunun bir tür protesto maksadı taşıdığını düşündürecek çok şey var. 

Bu durumda bu bir saygısızlık olarak kabul edilebilir mi? 

Kesinlikle evet.

Peki, partili cumhurbaşkanının ve sevenlerinin bundan şikâyet etmeye hakkı var mı? 

Kesinlikle hayır. 

Zira bu bir rejim meselesi. Bir tercih meselesi.

Bu “eylem”in cumhurbaşkanına hakaret suçu meselesi ile de ilgisi var. 

Ama el cepte cumhurbaşkanı uğurlamanın hakaret suçu sayılabileceğini düşünmek de söylemek de pek mümkün değil. En azından şimdilik!

Yani konu hukuk değil de siyaset sathında ve mecrasında müzakere edilmesi gereken bir konu. 

Ya “şeklen de olsa tarafsız” ama “zoraki de olsa saygıyı isteme hakkına sahip” bir cumhurbaşkanı seçeceğiz. Ya da açıkça tarafı ve dolayısıyla protestoya da saygısızlığa da razı bir cumhurbaşkanı seçeceğiz. 

Biz katlanamıyoruz, adeta kanımıza dokunuyor. Ama ikincisini seçenler saygısızlığa da katlanacak. Darılmaca yok. 

Okunma Sayısı: 2055
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özkan

    7.9.2023 01:00:37

    Erdoğan manipülasyon malzemesi olmadan iktidarını sürdüremez.Malzemede bitti. ...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı