"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elek üstünde “şimdilik” bu dört parti var…

Ahmet BATTAL
06 Ekim 2015, Salı
Az da olsa kıdemli olan Yeni Asya okuyucuları yukarıdaki başlığın hangi cümleden kinaye ile yazıldığını hemen anlayacaklardır.

Bediüzzaman, kendisinin ve talebelerinin 1950-1960 arasında siyasî parti tercihi olarak Demokrat Partiyi işaret etmelerinin gerekçesini Emirdağ Lahikası isimli eserinde neşredilmiş olan birkaç önemli mektupla açıklıyor. 

Bunlardan birinin başlığı; “Bu vatanda şimdilik dört parti var” şeklinde.

Bediüzzaman’ın vefatından sonra, sadık talebeleri, bilhassa 1960 sonrası demokrasi dönemlerinde, parti tercihlerini bu mektupta yer alan kriterleri güncele uygulayarak yaptılar. 

Aynı durum, daha sonraki dönemde Bediüzzaman’dan değilse de Risale-i Nurlardan ders alan talebeler için de geçerli oldu. 

1960 ve 1980 ihtilallerinden sonra siyaset tarlası yeniden ve üstelik “dikine dikine” sürüldü. Bunun da tesiriyle ortaya çıkan yeni ve kafa karıştırıcı siyasî tablolarda, demokratların partisinin hangisi olduğu tartışılırken, partilerin aldığı ya da alabileceği oy oranları ile de ilgilenildi.

Benzer durum 28 Şubat 1997 sonrası ortaya çıkan ya da çıkarılan siyasî tabloda da geçerli oldu. 

Aynı karma karışık durum bu gün de geçerli. 

Nitekim bu bağlamda okuyucuların şu mealdeki sorularıyla muhatap oluyoruz: 

“Arzu edilen ölçüde demokrat ya da asgari ölçüde demokrat olan parti ya da partiler elek altına döküldüler. Bu durumda elek üstünde kalmış olan partilerden en demokrat olanına, yani demokratlara ya da demokratlığa en yakın olanına ya da en azından en az antidemokrat olanına oy vermemiz gerekmez mi?”

Biz de şöyle cevap veriyoruz: 

- Partilerin fikir yapıları ve omurgaları başka şeydir, herhangi bir seçimde yakaladıkları rüzgâr ve aldıkları oy ise daha başka bir şey. 

-Bu durum eskiden, yani 1950-60 arasında da geçerliydi, bu gün de geçerli. 

-Bediüzzaman ‘Dört parti mektubu’nda oy verilecek ya da oy verilemeyecek partileri tarif ederken partilerin seçmen sayılarına değil fikir yapılarına bakıyor. 

-Demokratların rüzgârının kaynağı öncelikle halktır. 

-Biz de hem bir yandan bütün siyasî cereyanlara müsbet ve muvafık bir yön vermeye çalışmalıyız ve hem de diğer yandan demokratların rüzgârına katkı yapmalı ve yön vermeliyiz. 

Kafası net olanın pusulası da net olur…

Pusulalı kaptan, elbet bir gün rüzgârını bulur…

Yelkeni de sağlam ise, elbet maksada da vasıl olur…

Bu Zamanda 4 Parti Var

Yeni Asya Yazarı Ali FERŞADOĞLU

Okunma Sayısı: 2363
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Garib Doğu

    6.10.2015 08:26:03

    Demokratların dağıldığı,yerini mili görüş ve siyasal islamcıların aldığı gün gibi aşikârdır.Bunların demokratlıkla yakından uzaktan alakalarının olmadığı yine apaçık meydandadır.Şimdiki iktidarın, kurucu isimlerine,söylemlerine,siyasi tavır ve eğilimlerine dikkat edilirse,milli ğörüş ve millet partisinin devamı olduğu rahatlıkla anlaşılır. Bunların geçmişleri ve Risale-i Nurun bu konu ile ilgili bölümleri hakkında birazcık fikir sahibi olanlar bunu hemen anlar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı