Başlık aslında “MHP’nin anayasası” olacaktı. Ama biraz daha düşününce doğrusunun bu olduğunu anladık. Size de anlatmaya çalışalım.
Cumhur ittifakı, reylerindeki düşüşü azaltabilmek için bir gündem oluşturma çabasında. Bu sebeple, olamayacağını bile bile, bir “yeni anayasa”dan söz ediyorlar. Yoksa gerçekten “yeni” Anayasa diye bir dertleri yok.
Şuradan da belli: Mevcut Anayasadaki iki husus “kırmızı çizgi” olacakmış. Birincisi ilk dört madde ve ikincisi de “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” dedikleri ucube.
Öncelikle sık sık yazdığımızı tekrar söyleyelim. Kısa vadede AKP’yi iktidarda tutuyormuş gibi görünen CHS aslında Erdoğan sonrası için kurgulandı.
Bu sistem MHP’yi tahterevallinin merkezine bastırdı ve ideolojik devlet iktidarını MHP’ye verdi.
Kürtleri ve Kürt oylarını meşrû siyasetin dışına itmeyi başardığı sürece MHP iktidarda kalacak. Yani bu sistem sayesinde MHP ideolojik olarak hep iktidar.
MHP reyle iktidar olamayacağını eskiden beri çok iyi biliyor.
Bu sebeple MHP için “görünüşte iktidar” kimin elinde olursa olsun fark etmiyor.
MHP tahterevallide ayağını kimden yana uzatırsa onun tarafını ağır bastıracak ve onun “görünüşte iktidar”ını destekleyip kendi “derin iktidar”ını sağlamlaştıracak bir statüye ve güce erişti. Onu kaybetmek istemiyor.
Böylece Türkiye Cumhuriyeti bu denklem devam ettiği sürece “Kürtlerin de Cumhuriyeti” olamayacak. Bu kavga hep sürecek.
Öte yandan bu kırmızı çizgi yeni Anayasanın olamayacağının da garantisi.
Zira muhalefet partileri ve muhalefete konsolide olmuş reylerin cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yer alacağı bir anayasaya evet demeyeceği açık.
Bu durumda AKMHP’nin TBMM’de anayasayı referandumlu ya da referandumsuz değiştirecek bir çoğunluğa ulaşması mümkün görünmüyor.
Referandumlu değişiklik için yeterli beşte üçlük çoğunluğa transferler ve “bölme/yutma” manevralarıyla ulaşsalar bile, bilhassa bu manevraları da yaptıktan sonra, milletten yüzde ellilik bir destek bulmaları tamamen hayal. 2011’deki yeni Anayasa rüzgârının bir benzerini de yakalama şansları yok.
Dolayısıyla ölü bir proje.
Ama asıl mesele ilk dört maddede.
Neyi hedeflediği belirsiz bir terim olan ve tanımı dönemden döneme ve hatta kişiden kişiye değişen “Atatürk milliyetçiliği” orada dursun diyen kimdir? Elbette bir kısım Türk Milliyetçileri.
İşte MHP ideolojisinin ana damarını ya da çekim merkezini oluşturan bu belirsiz, ama belirli kavram MHP’ye lazım.
Hem, Türk milliyetçisi MHP’nin; Türk milliyetçilerinin yaptığı darbe ile de Devletin her köşesine “Türk Milliyetçiliği” çivisi çakan 12 Eylül Anayasası ile de gerçekte bir derdi yok ki!
Tek derdi “görünüşte iktidar” sahipleri sayesinde kendi “ideolojik iktidarı”nı sürdürmek.
Ve maalesef başarıyor. Şimdilik.