"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyasî ders mi, dinî ders mi?

Ahmet BATTAL
25 Ağustos 2016, Perşembe
Son yazımızı şöyle bitirdik:

“Risalelerdeki iman derslerinin içinde yeri geldikçe siyasî kavramların ya da örneklerin kullanılması da gösteriyor ki ‘siyasî ders / dinî ders’ ayrımı pek de isabetli değil. Sosyal hayat ve sosyalleşmeler imanın bir şubesidir. Ama siyaset din değildir. Siyasî tercihler ve farklılıklar kişiyi dinden çıkarmaz. Devlete yani bürokrasiye gereğinden fazla önem verenler bunları da düşünsünler.”

Bu tesbitimizi doğrulayan diğer bir örnekle devam edelim.

Kâinatın her köşesinden yaratıcısını soran bir gezginin seyahat izlenimlerini anlatan Âyet-ül Kübra Risalesi Bediüzzaman’ın imana dair en önemli eserlerinden biridir.

Bu eserde Allah’ın hâkimiyetinin şeriksiz olduğu ve hâkimiyetin ortak kabul etmediği anlatılırken şu cümleler kuruluyor:

“Hem hâkimiyet bir makam-ı izzettir; rakib kabul etmek o hâkimiyetin izzetini kırar.

“Evet aczi için çok yardımcılara muhtaç olan insanın cüz’î ve zahirî ve muvakkat bir hâkimiyeti için kardeşini ve evlâdını zalimane öldürmesi gösteriyor ki; hâkimiyet rakib kabul etmez.

“Böyle bir aciz böyle cüz’î bir hâkimiyet için böyle yaparsa...”

Gördüğünüz gibi iman dersinin içinde siyasetin de dersi ve hükmü verilmiş ve siyasetin en gaddar bir düsturu olan “cemaat için fert feda edilir” prensibi “zalimane” bulunarak eleştirilmiş.

Bu imanî dersten çıkarılacak siyasî derslere gelince:

1. Devletin hâkimiyetini elinde tutanlar masumların hakkını korumazlarsa zalimane bir iş yapmış olurlar.

2. Hâkimiyetin devamını sağlamak adına yapılagelen en zalimane işlerden biri de masumların hayatına kastetmektir.

3. Hayatına zulmen kastedilen masumlar bazen kardeş ve evlâtlar dahi olabilir.

4. Devletin hâkimiyeti Allah’ın mutlak hâkimiyetine nazaran çok küçük ve geçici bir hâkimiyettir.

5. Üstelik devletin hâkimiyeti daima yardımcılara muhtaç bir hâkimiyettir. (Bu yardımcıların yardım ile yetinmeyip, haddini ve hakkını aşıp hâkimiyet tekerine çomak sokmaya kalkışması yanlıştır).

5. Devletin hâkimiyetine ortak olmaya çalışmak kötü değildir. Önemli olan hâkimiyet adaylarının yani rakiplerin rekabetinin adil bir biçimde işlemesidir.

6. Zira Allah bu dünyada her hâkimiyet sahibine kardeş ve evlât verir ve vermiş. Önemli olan, kardeş ve evlât sahibi hâkimlerin hâkimiyetlerini onları ezmeden ve hatta üzmeden yürütebilmesidir. (Elbette kardeşler ve evlâtlar da haddini ve hakkını bilecek ve bilmeli. Meselâ saray entrikalarına girmemeli, darbeye kalkışmamalı vb.).

Önemli bir soru: Devir saltanat devri olmadığına göre kim devlet olacak? Kimin abi veya kimin baba olduğuna ya da olacağına kim karar verecek? Abi ya da baba olamayanın hakkının ve haddinin ne olduğuna kim karar verecek?

Cevabı belli: Ortaklaşa karar verilecek.

Buna elbirliğiyle yönetim denir.

Buna muhalefetli yönetim denir.

Adil yönetim buna denir. Başka adı varsa onu da siz yazınız.

***

Gördüğünüz gibi Risaleler siyasete de bakıyor, ama siyasete siyaset için bakmıyor.

Risaleler sırf iman dersi veriyor. Ama imanı hayata ve topluma aktararak... İmanın içini de hayatla ve şeriatla doldurarak...

Okunma Sayısı: 2676
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdurrahman KOÇAK

    27.8.2016 09:01:04

    Mükemmel tespitler derslerde siyaset yapılıyor diyenlere bu yazıları okumak lazım zira onlar okumayacaklardır.Çünkü peşin hükümle hareket ettikleri için...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı