"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Üniversiteler bölünsün mü?

Ahmet BATTAL
01 Mayıs 2018, Salı
Bazı büyük ve eski devlet üniversitelerinin bölünmesi projesi bu günlerde akademinin gündeminde.

Zira çok zamandır konuşulan konu nihayet Meclisin de gündemine girdi ve Komisyondan geçti.

Bu bölünme işi bizce de isabetli ve gerekli bir adım idi. 

Çünkü bu büyükler, gerek öğrenci ve personel sayısı itibariyle ve gerekse kampus konumu ve dağınıklığı yönüyle “yönetilemez” hale gelmişlerdi. 

Öte yandan ülkemizde öteden beri üniversite yönetim modellemesinde de ciddî eksiklikler var. Üç bin beş yüz kişilik Şırnak Üniversitesi ile seksen bin kişilik Gazi Üniversitesi aynı yönetim modeli ile yönetilemez. 

Olması gereken şu: 

Ya üniversitelerin yönetim modelleri farklılaştırılmalı ve küçükler, ortalar, büyükler ve jumbolar … için ayrı modeller geliştirilmeli. Ya da büyük üniversiteler bölünüp makul ölçeğe indirilmeli ve aynı kalıba sığacak şekilde küçültülmeli. 

Bu bölünme işi bir hak kaybına da sebep olmamalı. 

Bölünmeyle ortaya çıkan yeni üniversiteye aktarılan öğrencilere diploma konusunda seçenek tanındığı gibi akademik personele de bu seçenek tanınmalı. 

Zira devlet üniversiteleri alelâde devlet kurumu değiller. İsimlerinin bir marka değeri var ve bu değer hem öğrenciyi ve hem de akademik personeli etkiliyor. 

Bilhassa akademisyenler sıradan devlet memuru değiller. “Onlar için bulundukları üniversitenin adı ne fark eder ki, alsınlar maaşı otursunlar” denilemez. 

Bölünmeyle ortaya çıkan yeni üniversitenin isminin markalaşması uzun süre alabilir.  

Hatta son on yılda kurulan bazı “devlet üniversiteleri”nin, bağımsız akademik camia tarafından “hükümet üniversitesi” biçiminde adlandırılarak “ti”ye alınması gibi olumsuz sonuçlar da ortaya çıkabilir.  

Bu sebeplerle öğrencilere ve hocalara tercih hakkı tanınmalı.

Ama bütün bunlardan önce YÖK ve Üniversitelerarası Kurul anayasal seviyede masaya yatırılmalı. Hantallıktan kurtarılmalı. 

Şimdi ise böyle olmuyor. 

Olan ne? 

Bölünmesi planlanan üniversitelerin hocaları, yöneticileri ve diğer ilgilileri ile enine boyuna konuşulmadan hazırlanmış bir plan icra ediliyor.

O kadar ki tasarının komisyona girerkenki şekli ile komisyondan geçtikten sonraki şekli arasında yüz seksen derece fark var. Bu da gösteriyor ki “çalışılmış bir proje” değil. Aksine, “kapanın elinde kalmış bir iş”.

Dolayısıyla bu bölünmeden de isabetli sonuç almak mümkün görülmüyor. 

Hükümet tasarıyı geri çekip Meclisi bu konuda bilgiye dayalı olarak ve gerçekten çalıştıracak bir proje ile ortaya çıksa çok iyi olacak.

Okunma Sayısı: 3176
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı