"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yargıtay Adem Sözüer’e ne diyecek?

Ahmet BATTAL
07 Mart 2024, Perşembe
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinin eski dekanlarından ve halen Ceza Hukuku Kürsüsünün Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer Ceza Hukuku ve Kriminoloji Dergisinin 2023-11 (2). sayısında bir “Yasama Dokunulmazlığının İstisnasını Oluşturan Suçların Belirlenmesi Bağlamında Anayasa Mahkemesince Verilen İhlal Kararlarının Yerine Getirilmemesi Sorunu” başlıklı bir makale yayınlattı.

Linki:

https://cdn.istanbul.edu.tr/file/JTA6CLJ8T5/46EF5B1EF9404EDAB07905F837BF576F

Can Atalay kararı ve süreci ile ilgili olarak Sözüer ihlali gidermekle görevli mahkemenin AYM tarafından kararı incelenen ve ihlal tesbit edilen ilk derece mahkemesi olduğunu ve Yargıtay 3. Ceza Dairesinin bu konuda bir görevinin ve dolayısıyla bu meselede bir yetkisinin olmadığını tesbit etmiş bulunuyor:

Şu tesbit de önemli: “Anayasa’nın 83. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ‘Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar’ ibaresinin kapsamına hangi suçların girdiği konusunda kanun koyucu kanuni bir düzenleme yapmadığı sürece, yargı organları tarafından gerçekleştirilen yorumlarla ‘belirlilik ve öngörülebilirlik’ sağlamanın mümkün olmadığını vurgulayan Anayasa Mahkemesi, Anayasanın 14. maddesinin yasama dokunulmazlığına yönelik doğrudan bir istisna içermediğini ifade etmektedir. … yaptırımının kanunla düzenleneceği öngörülmektedir.” 

Makalede, Anayasa Mahkemesinin, bu kararıyla “Anayasa’nın bu normunun parlamentoya yönelik bir görevi de içerdiğine işaret” ettiği ve bu boşluğu bilhassa sanıklar aleyhine olarak doldurma yetkisinin mahkemelerde ve Yargıtay’da olmadığı da tesbit edilmiş oluyor. 

Oysa Yargıtay olmayan yetkiyi kullanarak ve “suçun ve cezanın kanuniliği ilkesi”ni de ihlal ederek Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşmesine sebep olacak bir yaklaşım sergilemiş oldu. Buna içtihat diyemiyoruz. Zira ceza hukukunda içtihatla suç oluşturulamayacağı gibi ceza uygulaması da yapılamaz. 

Yani AYM Anayasa ile teminat altına alınan “seçme ve seçilme, siyasi faaliyette bulunma hakkı dikkate alınarak Anayasa’nın 83. maddesine getirilen istisnaların dar ve özgürlük lehine yorumlanması gerektiğini ifade etmek” suretiyle Anayasanın ruhuna uygun özgürlükçü bir yorum yapmıştır. Bu yaklaşım uzun zamandır meselelere “güvenlikçi yaklaşım’la bakan iktidar taraftarlarını elbette kızdırmış olmalı. 

Sözüer’in şu cümleleri de problemin hangi makam tarafından çıkarıldığını tesbit etmesi bakımından önemli: 

“Ancak TBMM’de kanuni bir düzenlemeyle belirli bir ölçüde çözümlenecek bu sorun, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, Şerafettin Can Atalay kararı konusundaki ‘Anayasa Mahkemesi Kararının Uygulanmaması’ şeklinde bir karar vermesiyle kamuoyunda da ‘devlet krizi’ olarak adlandırılan bir nitelik kazanmıştır.”

Böylece bazı siyasetçilerin “Anayasa Mahkemesinin ‘yargısal aktivizm’ ve ‘yerindelik’ denetimi yaptığı, delilleri değerlendirerek ‘süper temyiz mahkemesi’ gibi bir faaliyet gösterdiği yolundaki görüşleri” de çürütülmüş oluyor. 

Makalede daha önce de bu olayın bir benzerinin olduğu, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin AYM’nin Şahin Alpay kararını uygulamak hususunda önce direndiği ama sonra AYM kararını uyguladığı ve üstelik bu konunun AİHM ve Avrupa Parlamentosunun Türkiye’yi ciddi şekilde ikaz etmesine sebep olduğu da bir örnek olarak aktarılmış. 

Şu da var: “… ‘münferit’ bir sorunla karşı karşıya olunduğu sonucuna varılmamalıdır. … çok geniş boyutlu bir sorunun varlığı söz konusudur.”

Ve şu da Sözüer’in son sözü: 

“…temel çözüm, eğer gerçekten sivil ve demokratik bir anayasa isteniyorsa, öncelikle Anayasa Mahkemesi ve AİHM Kararlarının uygulanması ve bireysel başvuru yolunun daha etkili hale getirilerek serbest tartışma ortamının sağlanmalıdır.”

Bizim anladığımız şu: Önümüzdeki süreçte siyaset özgürlükçülük ve güvenlikçilik ekseninde yeniden şekillenecek. 

Herkes safını belli etsin. 

Okunma Sayısı: 1992
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Erhan

    7.3.2024 14:14:28

    Ülkemizde gerçekten adalet tesis edilsin, ne anayasa Mahkemesi’ne ne de Avrupa insan hakları mahkemesine hiçbir dosya taşınmaz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı