"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cemaatler bekaya da hizmet eder

Ahmet Cemil Çökren
03 Ocak 2019, Perşembe 01:10
Toplumda bir araya gelmenin sakıncalı olacağı söylenildiği, bir dönem yaşıyoruz.

İnsanlar bir araya Allah razısı için gelmiş cemaat ve topluluklardan kaçar olmuş. Korku ki maalesef dağları sarmış. İşte bu sebeptendir ki aklıma önceden okuduğum bir hadis geldi ve bizlere bir nebze şevk vermesi için bu uzun hadisi sizinle paylaşmak istedim. 

“Peygamber Efendimiz (asm) içlerinde Ebû Hüreyre’nin de (ra) bulunduğu güzîde bir topluluğa hitap etmiştir. 

Ve şöyle buyurmuştur: “Allah’ın yeryüzünde seyahat eden melekleri vardır. Onlar ilim ve zikir meclislerini araştırırlar. İçinde Allah’ın anıldığı bir meclis bulduklarında, onlarla beraber otururlar. Birbirlerini kanatları ile hazır olup dinlemeye teşvik ederler, birbirlerini çağırırlar. Nihayet kendileri ile gökyüzü arasındaki mesafeyi doldururlar. Ayrıldıkları, yükseldikleri ve semaya çıktıkları zaman; çok iyi bildiği halde, Aziz ve Celil olan Allah meleklere:“Sizler nereden geldiniz?” diye sorar. 

Melekler:“Biz yeryüzünde Senin bir takım kullarının yanından geldik ki, onlar kendi aralarında Senin noksan sıfatlardan münezzeh ve kemal sıfatlarla muttasıf olduğunu takrir edip Seni tesbih ediyorlar; Senin büyüklüğünü, izzet, azamet ve kibriyânı mütalâa ederek Seni tekbir ediyorlar; Senin emrine her an amade olduklarını söyleyip Senin bir olduğunu ikrar ederek Seni tehlil ediyorlar; Senin sonsuz nimetler verdiğini müdrik olarak Sana hamd ediyorlar; acz, fakr ve zaaflarını bilerek, tazarru ve ihtiyaç içinde Sen’den istiyorlar” derler. 

Cenâb-ı Allah: “Benden ne istiyorlar?” buyurur. 

Melekler: “Onlar Sen’den Cennetini istiyorlar!” derler. 

Yüce Allah: “Onlar Benim Cennetimi görmüşler mi ki?” buyurur. 

Melekler: “Hayır, Rabb’imiz! Onlar Senin Cennetini görmediler.” derler. 

Allah Teâlâ: “Düşünsenize! Bir de onlar Benim Cennetimi görmüş olsalardı nasıl olurlardı?” buyurur. 

Melekler bu defa: “Onlar Sen’den eman diliyorlar, Sana sığınıyorlar!” derler. 

Cenâb-ı Hak: “Hangi şeyden eman diliyorlar ve Bana sığınıyorlar?” buyurur. 

Melekler: “Ateşinden ya Rabb!” derler. 

Rabb-i Rahîm: “Onlar Benim ateşimi görmüşler mi ki?” buyurur. 

Melekler: “Hayır, onlar Senin Cehennem ateşini görmediler!” derler. 

Cenâb-ı Hak: “Düşünsenize! Bir de onlar Benim ateşimi görmüş olsalardı nasıl olurlardı?” buyurur.

Melekler tekrar: “Onlar Senden mağfiret ve bağış talep ediyorlar.” derler. 

Bunun üzerine, Zat-ı Rahmânü’r-Rahîm: “Ben onların günahlarını mağfiret eyledim! Ben onlara bütün isteklerini ihsan ettim. Ben onlara, Bana sığındıkları şeylerden eman ve ecir verdim!” buyurur. 

Melekler: “Ya Rab! O ilim ve zikir meclisinin içinde çok günahkâr olan falan kimse de vardı! Sadece oradan geçiyordu da, onlarla birlikte oturuvermişti!..” derler. 

Cenâb-ı Allah: “Ben onu da mağfiret ettim! Onun da günahlarını bağışladım! O cemaat öyle kemâl sahibi kimselerdir ki, onlarla birlikte oturan kimseler âsî değildirler!” buyurur.” (Müslim, Zikir 8) 

Cenâb-ı Hakk bizleri Yeni Asya cemaatinden ayırmasın. Abdulkadir Geylânî Hazretleri’nin Üstad Hazretleri’ne Sikke-i Tasdiki Gaybi kitabında “Korkma sözlerini söyle, Sen bizim korumamız altındasın” dediği gibi biz talebelerini de korur, İnşallah. 

Okunma Sayısı: 1698
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • sedef

    3.1.2019 10:22:16

    Aminn

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı