Egzoz emisyon değerlerinin sıfır (0) olduğu, ön kaputun eski wosvoslar gibi bagaj olduğu, arka bagajın istersek iki koltuk konulabildiği, saatte 100 kilometreyi 3 saniyede tek vitesle çıktığı, orta konsolda dev tablet konulduğu bu araçlar pille çalışıyor. Bir depo pille 350 km gidebiliyorlar.

“Tesla S modeli 7104 adet pille 350 km yol alındığını ve yaklaşık 237Wh/km”1 yani depo 350 km*237Wh= ~83KiloWatt elektrik enerjisi ile doldurulduğu, fakat şarj esnasında % 85 verimli olduğundan ~98KW toplam tüketim. Diyelim evde şarj ediyorsunuz (2018 yeni elektrik birim fiyatı 0,45TL/KW) 98KW*0,45TL=~41TL ile 350 km yol gidiyorsunuz. Yani kabaca kilometrede 0.12 TL yakıyor.

Dizelin şu an litresi 5 TL oldu. Ortalama dizel sedan bir araç kilometrede 0.25 TL yakıt tüketiyor. Elektrikli araçlar fosil yakıtlı araçlara nazaran yakıt tüketimi görüldüğü gibi yarı yarıya. Fakat 100 bin dolar etiket fiyatı (oda ABD’de), ayrıca bakımını bilen az ve parça ücretleri (Örnek: Pillerin ömrü bittiğinde) yüksek olacak, çok hesaplı değil. Yolda giderken piliniz bitti mi, şarj istasyon sayısı az olduğundan sıkıntıda cabası. (ABD de şu an şarj istasyonlarında kuyruk var. Tam şarj olan elektrikli araca, istasyonu terk etmediğinde 0,4 dolar her dakika başına ceza kesiliyor.)

Şimdi gelelim 2038 yılına: Bütün dünya önce Avrupa Birliği Ülkeleri (2028 yılında fosil yakıtı bırakıyor) fosil yakıtlı araçları yasaklamış. Elektrikli araçlara geçmiş. Şu ana kadar herşey güzel. Peki bizim ülkemizdeki manzara nasıl olur dersiniz?

Hemen 5 TL’lik dizelin rafineri çıkış fiyatına dönelim. “En sonki EPDK Kasım 2017 raporunda satış fiyatı 5,00 TL olan motorinin 1,86 TL ürün fiyatı, 0,04 TL toptancı marjı, 0,54 TL dağıtıcı marjı ve kalan 2,56 TL”2 yarısı devletin aldığı vergi. Kısaca dizelin asıl fiyatı elektrikli arabanın tüketimi ile aynı.

Fosil yakıt da ucuz, fakat “direkt (ferdi) vergi” sistemi (ABD’deki IRS gibi) gerçek manada olmadığından “dolaylı vergi” olan ve bütün mükellefleri kapsayan toptancı bir yaklaşımdan dolayı, aldığımız yakıtın yarısını vergiye veriyoruz. Örnek olarak zamanında doğu illerdeki artan kaçak elektriği bütün abonelere bölüştürdükleri gibi. İşte bu yüzden elektrikle çalışan araçların çoğalmasıyla elektrik ücretini EPDK’ya (2038 yılında) meclis muhtemelen bütçeyi denklemek adına iki katına çıkarttırır ve biz yine kilometrede aynı ücreti öderiz.

Hülâsa elektrikli araçlar cazip gibi gözükse de vergi sistemimiz değişmediği sürece ucuz yakıtlı araç sahibi olamayız. “Ve lâ teziru vâziratun vizra uhrâ” âyetini (Enam Sûresi: 164) Bediüzzaman Hazretleri “Bir adamın cinayetiyle başkalar mes’ul olmaz” (Emirdağ Lâhikası 2 s. 648) diyerek tefsir ettiği bu hakikat gereği vergi mükellefi olan bizlerinde bütçe konusunda fikirleri alınmalı. Ayrıca lüks makam otomobili gibi devlet araç yakıtlarının cebimizden vergi yoluyla ödendiğini bir daha vurgulamış olalım. Muktesid (Tutumlu) İktisatlı bir ülke olmak dileğiyle. Cenâb-ı Hak bizleri israftan muhafaza eylesin. Amin...

Dipnotlar:

1. http://teslaturk.com/tesla-model-s-tuketim-maliyeti/

2. http://www.epdk.org.tr/TR/Dokumanlar/Petrol/YayinlarRaporlar/Fiyatlandirma