Bir vatandaş, yardımcı olmamız için şu şikâyeti mesaj olarak gönderdi: “Üst kattaki komşusunun banyosundan su sızıyor. Yıllardır tamir ettirmiyor ve perişan haldeyiz! Ev sahibini mahkemeye dahi verdik, yine yapmıyor. Nasıl yaptırmalıyız. Çok âciz kaldık!”
Evet, maalesef, İslam alemi ve geri kalmış ülkelerde hak ve hürriyetler ayaklar altında. Adalet mekanizması ise mefluç! Problem ve haksızlıkları önlemesi gereken devlet, vatandaşların yarısı ile mahkemelik! Yıllarca sonuç alınamayabilir. Millet ve ülkemizin de en büyük problemi adalet mekanizmasının tahrip edilip çökertilmesi ve ters işlemesidir. Bu iktidarın, ciddi hukuk ihlalleri milletlerarası raporlara, mahkeme kararlarına ve yaptırımlara yansımıştır. Ve bu davalar Avrupa İnsan Hakları Mahkemelerinden dönüyor, devlet yüz binlerce dolar tazminat ödemeye mahkum edilmiş, daha edilecek. Bu paralar da milletin cebinden ödenmektedir.
Adalet mefluç, eğitim felç, sistem müflis, vatandaş perişan! Şu halde tedbir nedir? Evvela şu esası her vatandaşın bilmesi ve uygulaması kaçınılmazdır:
“Bir millet cehaletle hukukunu bilmezse, ehl-i hamiyeti dahi müstebit eder.”1 Hamiyet; bir kimsenin ailesini, milletini, yurdunu koruma çabası ve erdemi, fazileti ve bu değerlere bağlılığıdır. Bazı siyasetçiler, yöneticiler gerçekten samimi, gayret ve hamiyet sahibi ve iyi niyetlidir; hizmet etmek ister. Ancak, biz hak ve hürriyetlerimizi bilmez, aramaz ve mücadelesini vermezsek peşimize düşüp onları vermez; ihmal ve suistimal eder, “nemelazımcılığa” gider.
İşte bu istibdattır! Müstebit; baskıcı, zorba, hukuka göre değil, keyfi hareket eden, herşeyi suistimal ederek kendi ve çevresinin çıkarlarını esas alan, İslamiyeti zehirlendiren, insanlığı mahveden bir kişiliktir. Çare, “Hürriyet, kanun-u adalet ve tedipten başka, hiç kimse kimseye tahakküm etmesin. (Zor kullanmasın, baskı yapmasın) Herkesin hukuku mahfuz kalsın (hakları korunsun), herkes harekât-ı meşruasında şâhâne serbest”2 olmalı. Her vatandaş bu şuur ile hem kendi hem de başkalarının hak ve hürriyetleri için mücadele vermeye mecbur.
Bu bir kanundur: Hırsızlığa karşı tedbirler alınmazsa, ülke yağmalanır! Müstebitlere karşı da akli, mantıki, hukuki tedbirler alınmazsa meydanı boş bulur; hak ve hürriyetlerimizi çiğnerler. Milli şairimiz Mehmet Akif, “Sahipsiz olan vatanın batması haktır. Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır” dememiş midir?
Dipnotlar:
1-Münazarat, Enst./inter., s. 74.;
2-Age., s. 57.