"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çakma demokratlara dikkat!

Ali FERŞADOĞLU
26 Mart 2015, Perşembe
Her şeyin aslı, orijinali, doğrusu olduğu gibi, çakması, sahtesi ve yanlış olanı da vardır. Piyasada kalpazanların bastığı sahte paralar dolaşmıyor mu? Sahte mallara ne dersiniz? Taklit ürünler, sahte altın ve mücevherler, sahte ballar...

Sık sık, “Vatandaşları dolandıran sahte polislere dikkat edin!” diye uyarılmıyor muyuz?

Peki efendim, “sahte demokrat, sahtekâr siyasetçi, menfaat üzerine dönen canavar siyasetçi” yok mu?

Dün, “Kara!” dediğine bugün “Ak” diyen mebzul!

Dün, Ergenekoncu, terörist!” dediğine bugün “Masum!” diyen siyasetçi yok mu?

“Silik, sahte paraları tesbit eden para ölçer”, “sarhoşluk derecesini ölçen alkometre”ler gibi, “Sahte demokratları, sahte siyasetçileri, sahte fikirleri” ölçen, “Fikir ölçer makineleri!” edinmelisiniz.

Aldığınız altının kaç ayar olduğunu kendiniz tesbit edemezsiniz. Altını mihenge vurur, ayarını sarraf anlar!

Risale-i Nur, muhteşem bir fikir ölçer, inanç ölçer, muhteşem bir mihenk taşıdır.

Mihenk taşı, gümüş ve altın alaşımlarının kalitesini test etmekte kullanılan, düz, sert, ince pütürlü, siyah veya koyu renkli bir taştır.

Mecazi anlamıyla mihenk taşı bir şeyin kalitesini belirlemek için kullanılan kıstas demektir. (Güncel Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu.)

Bediüzzaman, dünya çapında şu muhteşem ölçüyü çıkarmış Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’den:

“Hiçbir müfsid (bozguncu, fesat), ben müfsidim demez. Daima suret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür. Evet, kimse demez ayranım ekşidir. Fakat siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben de müfsidim. Veya bilmediğim halde ifsad ediyorum. Öyleyse, her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte, size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz. Eğer altın çıktıysa kalbde saklayınız. Bakır çıktıysa, çok gıybeti üstüne ve bedduâyı arkasına takınız, bana reddediniz, gönderiniz.” (Bediüzzaman, Münâzarât, s. 119).

Okunma Sayısı: 1816
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • AHMET AYDIN

    26.3.2015 11:51:42

    Torbalı'dan gelip Akhisar'daki konferansınıza katıldık. Aramıza yeni katılan kardeşlerimiz ''Latif abi nerede olsa onu dinlemeye gidelim'' dediler. çok faydalandık. Rabbim ebeden sizden razı olsun. Rabbim gayretlerinizi arttırsın inşallah.

  • Garib Doğu

    26.3.2015 08:55:53

    İçinde bulunduğumuz zaman dilimi,karakterlerin test edildiği dönemdir.Siyasi ve içtima-i hadiseler,gelişmeler insanları dehşetli bir sınavdan geçiriyor.Mala,caha,enaniyete,korkuya teslim olup veya olmamak imtihanıyla karşı karşıyayız.Hakta sebat edip etmemek,davasına sadık kalıp kalmak,yukarıda sayılan tehlikeler karşısında direnip direnmemek sınavı ile yüz yüzeyiz.Kısaca çok kritik bir dönemden geçiyoruz.Evet sahtekârlar ile hakikiler bir birinden ayrılacaktır.İmtihanı alnının akiyle verip vermeyenler belli olacaktır.

  • M Numan

    26.3.2015 07:39:14

    üstadımızın klasik anlayıştan farklı olduğunun en bariz ifadesidir: "Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben de müfsidim. Veya bilmediğim halde ifsad ediyorum. Öyleyse, her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte, size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz. Eğer altın çıktıysa kalbde saklayınız. Bakır çıktıysa, çok gıybeti üstüne ve bedduâyı arkasına takınız, bana reddediniz, gönderiniz.” (Bediüzzaman, Münâzarât, s. 119)." her şeyin bir de yan sanayisi var. Yan sanayi para, yan sanayi insanlar, yan sanayi... her şeyin var ama her şeyin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı