Çıkarmak için yeraltından tüneller kazılır. Madende çalışanlar ve makineler bu tüneller yoluyla kömür yatağına girer; yüzeye ulaştırılır.

Kömür madenleri çeşitli tehlikelerle karşı karşıyadır. Bu tehlikelerin başında seller, grizu patlaması ve göçükler gelir.

Evet, kömür çıkarmak için bunca zahmet ve tehlikeler göze alınır. Çalışanların eli-yüzü kararır!

Kömür, dünya ve dünyevî işleri temsil eder.

Kur’ân, iman hakikatleri altın, elmas gibidir!

Çok derinlerde ve zor elde edilir değil; yeryüzünde, elimizin altındadır.

Grizu patlamaları yaşanmaz. Bilâkis, içimizdeki patlamalar engellenir, yangınlar söndürülür; sükûnet ve sekinete kavuşuruz.

Akıl, kalb, vicdanlarımızdaki fırtınalar teskin edilir.

Yüzümüz kararmaz, aksine içimiz aydınlanır, bu nur yüzümüze, gözümüze akseder.

Ayrıca, termal-nur kameraları, radar-nur sistemleri, ultraviyole-nur ışınlarıyla donatılalarak öbür âlemlerdeki tehlikeli yerlerin, ateş yığınların yerleri tesbit edilir.

Altından nehirler, ırmaklar akan ebedî vahalar, vadiler, yeşillikler, köşkler gösterilir.

Risale-i Nur, ümid, aşk ve şevk aşılar. Bilinmezlikten, belirsizlikten ve istikbalden gelen endişe, korku ve karamsarlıkları giderir. Zira, “her müşkül/problem halledilir, her suale cevap verilir.”1

Sorularımız ispat ve mukni izahlarla cevabını bulur, rahatlarız.

Risale-i Nur’un hocası kendisidir, “Herkese güzelce ders verir. Nurlar’la ya okumak veya okutmak veya yazmak suretindeki meşguliyet, tecrübelerle kalbe ferah, ruha rahat, rızka bereket, vücuda sıhhat veriyor.”2

Karanlıklar ve belirsizlikler aydınlanır… Suistimaller, taşkınlıklar engellenir, iktisatlı, tevekküllü bir hayat standardına ulaştırılır.

Tercih bizimdir: Ya dünya, kömür ocakları veya altın, elmas yatakları!..

Dipnotlar:

1- Bediüzzaman Said Nursî, Tarihçe-i Hayat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 45. 2- Bediüzzaman Said Nursî, Şuâlar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 418.