"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meşveret kararlarına uymak farz mı?

Ali FERŞADOĞLU
19 Mart 2015, Perşembe
“Nur dairesi ve ‘zıt bir mesleğe girmek!’” başlıklı yazımız (15 Mart 2015) üzerine farklı yerlerden arayan okuyucularımızın ortak suali şu mealde:

“Bazı kardeşlerimiz, ‘meşveret kararlarına uymak farz mı? İstişare kararlarına uymayan zıt bir mesleğe girmez, meslek-meşrepten ayrılmaz!’ diyorlar. Üstelik, ‘Yeni Asya’dayız!’ diyorlar, hem meşveretin aldığı kararlara itiraz ediyor, hem de mahalli, il meşveretlere girmeye çalışıyorlar! 25-30 yıl beraber hizmet ettiklerimiz, siyasî meselelerden dolayı savruluyor, bize cephe alıyorlar. Bu hususlara bir açıklık getirebilir misiniz?” 

Cevaba geçmeden önce bir iki noktayı nazara verelim: İstişare demek, farklı, muhalif düşüncelerin, alternatif fikirlerin bulunması demektir. Gerçekten fikir hürriyetinin en önemli unsuru olan meşverete inanıyorlarsa, farklılıkları hazmetmeleri ve kabul etmeleri gerekir.

İstişare kararları, çoğunluğa göre alınır. Azınlıkta kalanlar da, karardan çoğunluğa uymaları, sanki kendi fikirleriymiş gibi ona sahip çıkmaları lâzımdır. Meşveretin kanunu, namusu, ahlâkı budur. Aksi halde, niye meşveret edilsin ki!.. Bir başka meşverette de belki onlar çoğunluk yanında yer alacak, daha önce çoğunlukta olanlardan bazıları azınlığa düşecek… Ki, meşveretin mantığı, esprisi budur.

Meslek ve meşrebi bir başka zaviyeden tekrar tanımlayalım: Risale-i Nur’un meslek ve meşrebi; Kur’ân’ı, Sünnet-i Seniyye üzerine anlamaktır, benimsemektir, özümsemektir, yaşamaktır.

Meslek ve meşrep; iman esaslarını tefekkür ile ibadetleri ifa etmek, namaz sonundaki tesbihatı yapmak, takvalı olmak, ihlâs ile hareket, hizmeti meşveretle etmekten; yemek-içmekten uyumaya, iktisada riayete, evlilik ve aile hayatına, içtimaî ve siyasî ölçüleri kabul etmeye ve uymaya kadar hayatın bütün safhalarını kaplar.  

İşte, namazları terk etmek, tesbihatları yapmamak, “ihlâs ve uhuvvet” prensiplerine uymamak, Müslümanlara kin ve adavet beslemek, rencide ve tekfir etmek, inat ve garaz ile hareket etmek, tarafgir davranmak, âdil ve hakperest olmamak-ilaahir…-meslek ve meşrebe zıt hareket etmektir.  

Ne var ki, meslek ve meşrep deyince bazıları, cazibedarlığı cihetiyle, Üstad’ın yalnızca içtimaî, siyasî meslek ve meşrebini anlıyor, yalnız onları nazara veriyor.

Veya şöyle ifade etmeye çalışalım: Meslek ve meşrepten ayrılıp zıt bir mesleğe girmek ekseriyetle içtimaî, siyasî meselelerdendir. Problem, sıkıntı ve savrulmaların çoğu bundan kaynaklanıyor.

Biraz daha açarsak: İman esasları, ibadet, ahlâk, ukubat konularında çok büyük tartışma, sıkıntı ve zıt meslek çıkmaz. Kimse, iman-ibadet meselelerine itiraz etmez. Tartışma ve savrulmalar, içtimaî ve siyasî mevzuların işlendiği Münâzarât, Hutbe-i Şamiye, Divan-ı Harb-i Örfi, Emirdağ, Kastamonu ve Barla Lâhikalarında çıkar.

Evet, Nur dairelerindeki (talebe, kardeş ve dostlar) arasındaki tartışmalar, meslek ve meşrebe aykırılık ve savrulmalar “içtimaî, siyasî mesleğe zıt” hareket etmekten çıkar.

Meşveret kararlarına uymanın hükmünü, kesin delilleriyle ortaya koyduktan sonra, Risale-i Nur’un içtimaî ve siyasî meslek meşrebinin ana umdelerinden birkaçını nazara vermeye çalışacağız.

Yarın: “İstişare Kur’ân’ın emri ise, kararlarına uymak nedir?

Okunma Sayısı: 4758
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Garib Doğu

    19.3.2015 08:39:15

    Zıt bir mesleğe girmemek;bu yazıda biraz daha açıldı,biraz daha zenginleştirildi.Detaylara indikçe mesele bir daha vuzuha kavuşuyor.Aslında insanların çoğu,meseleyi özünden anlamadığı için detaylarda boğuluyor.Bu içtima-i ve siyasi meseleler en ince noktasına kadar izah edilmeli,en ince detaylara kadar inilmeli ki insanlar doğruyu anlasın,yanlışlara sapmasın,aldanmasın,aldatılmasınlar...İnsanların % 80'ni ehli tahkik olmadığı için Risalelerde icmali ve özet olarak yazılan içtima-i ve siyasi meseleleri doğru anlamıyor,anlamadıkları için;ya kafalarına göre yorum yapıyor veya itimad ettikleri kişilerin anlayışlarına göre hareket ediyorlar.Onun için bu konuda çok tahşidat yapmak gerekiyor.Çünkü içtima-i ve siyasi hastalıkların çoğu bu noktadan çıkıyor.

  • garip talebe

    19.3.2015 03:39:54

    Adam Risale ölçülerini kaale almiyor tutturuyorlar mesvereti elestiriyor.Vursunlar Risale mihengine o zaman mesveret kararlarini hangisinde isabet edilmemis.Hala bu isabetliligi gorup mesveretin onemini kavramayanlar kusura bakmasin hisleri galebe ediyor.Butun gun yalan yanlis haberleri izleyip suzgecten gecirmeden sahsi fikirlerinin dogruluguna inanan abiler kardesler biraz gecmiste Yeniasya nasıl durus sergilemis sonra neler olmus ibret levhalari mazide durmakta.Yeniasya mesveretinin isabetli durusu Risale-i Nur sebebiyledir.Kim sahsi gorusunun izinde gitmistir gun gelir hatasini itiraf etmistir.Yakin donem buna sahittir vesselam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı