"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“İstibdadın yadigârı: Neme lâzım, başkası düşünsün!”

Mikail YAPRAK
02 Mayıs 2024, Perşembe
Risale-i Nur Talebelerinin ifasına çalıştığı her vazifede; sözde ve niyette bırakmayıp amelen tatbik etmek vardır.

Meselâ bir gazete mi çıkarıyorlar? O gazeteyi sahiplenmede, hatalarıyla-sevaplarıyla “bizimdir” diyebilmede, hatalarının izalesine meşveretlerle çalışmada, zahmet ve meşakkatlerini göğüslemede, maddî ve manevî desteğini esirgememede, okuyarak takip etmede, yapılan haksız ve maksatlı hücumları püskürtmede, Risale-i Nur-Kur’ân-Cevşen okumalarının ve medrese hizmetlerinin manevî gücünü ve duaları; cephede göğüs göğüse mücahede eden böyle gazi gazetenin arkasında zahir ve manevî güç olarak bulundurmada.. Ve buna mümasil vazifeleri söze ve niyete hapsetmeyip amelen icra etmek vardır.

Risale-i Nur ve Üstad rehberliğindeki elli yıllık cihad-ı manevîsiyle tarih yazan, vatan sathını bir mektep haline getirme cehd ve gayretiyle bilinen, hakim güçlere boyun eğmemesiyle tanınan, çizgisinde kırık olmayan, mazisi ve arşivi manevî zaferlerle dolu olan Yeni Asya neşriyatını en ağır ve dayanılmaz şartlarda bile kesintiye uğratmadan devam ettiren ve bu vazifeyi de, (diğer Nur gruplarının bilip bilmemesine bakmadan) umum Nurcular adına ve hatta umum âlem-i İslâm ve insanlık adına yapan Risale-i Nur şakirtlerinin meydana getirdiği bir şahs-ı manevî ve bu meyanda yapılan meşveretler vardır. Umursamazlık, lakaytlık ve neme lazımcılık yoktur. 

**

Bu hususta bir de tarihten gelen bir kıssamız vardır ki, yeri gelmişken tekrar hatırlamakta fayda vardır.

Kanunî Sultan Süleyman’ın süt kardeşi de olan Yahya Efendi; âlim, şair, mutasavvıf ve daha bir çok üstün özelliklere sahip değerli bir zattır.

Kanunî, sık sık onunla istişare eder, her mühim meselede onun görüşüne başvurur. Ona hitabında “ağabey” demeyi de ihmal etmezdi.

Bir gün ona şöyle bir pusula yazar, gönderir: “Sen, ilmiyle âmil birisin ağabey. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğullarının akibeti ne olur? Nasıl ve hangi sebeplerle izmihlale uğrayabilir?”

Yahya Efendi pusulayı okur, pusulanın arkasına, “Neme lâzım be sultanım!” cümlesini yazar ve pusulayı iade eder.

Padişah bu cevaba üzülür. Kalkıp, Yahya Efendi’nin Beşiktaş’taki dergâhına gider ve der ki: 

“Hayret içreyim ağabey! Sana çok önemli ve kritik bir konuda fikir sordum. Sen ise ciddiye almayıp geçiştirdin. Cevap bile vermedin.”

Yahya Efendi, “Sultanım, sizin sorunuzu ciddiye almamak olur mu hiç? Tam da sorunuzun cevabı o cümleydi” der ve şöyle devam eder:

“Yani bir yerde zulüm ve haksızlık yaygın hale gelirse; koyunları kurtlar değil çobanlar yerse; bilenler de buna seyirci kalırsa; fakirlerin, yoksulların, muhtaçların, kimsesizlerin feryadı göklere çıkarsa; bunu da taşlardan başka kimse işitmezse. Herkes, sadece “ben-ben” derse. Ve tüm bunları görüp, işitenler, ‘Neme lâzım be’ derse. İşte o zaman devletin sonu gelir.”

**

Bizim duruşumuzda rehber olan o büyük Üstad, Hurşit Paşaların yargıladığı o mahkemeden beraatini alarak çıkmış, “Zalimler için yaşasın Cehennem” diye diye oradan uzaklaşmış. Ve hiçbir zaman yeise kapılmamış. Çünkü kendi ifadesiyle: “Yeis, mâni-i herkemâldir. ‘Neme lâzım, başkası düşünsün!’ istibdadın yadigârıdır.” (Bkz.Divan-ı Harb-i Örfi, Hakikat)

Okunma Sayısı: 1969
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Erhan

    2.5.2024 20:22:39

    Kuzuları, kurtların yemesinden çok emanet edilen çobanların yemesi hakikaten kabul edilebilir bir şey değil. bundan dolayıdır ki bir türlü iflah olmuyoruz. Allah razı olsun çok önemli noktalara dikkat çekmişsiniz.

  • Oğuz Yiğiter

    2.5.2024 05:25:18

    Hudutta istikamet nöbetinde ve sahil güvenlik görevinde 7/24 vazifemizin başındayız Aziz Ağabey hem de awaks füze savarlardan daha hassas manevî elektronik teçhizatlı Risale-i Nur mizanlarıyla... Dost ve "aldatmakla iş gören nifak cereyanı" böyle bile. Bu kudsî nöbet kıyamete kadar nesilden nesile devam edecektir biiznillah itikad ve imanındayız elhamdülillah... Vazifemizdeki dengeli duruşu hatırlatan ikazlarınız için tebrikler, dualar Aziz Ağabey...

  • Murat Cansız

    2.5.2024 00:27:31

    Kalemine sağlık Mikail abi

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı