"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kötü âlimler

Ali SANDIKÇIOĞLU
28 Ağustos 2015, Cuma
İslâm dininde ilim sahipleri her yönü ile üstün tutulmuş ve hürmete lâyık görülmüştür. Çünkü; ilim rütbesi bütün rütbelerin üzerindedir buyrulmuştur.

Gerçek âlimler Hz. Muhammed (asm)  Efendimiz’in varisleri oldukları bizzat Peygamber Efendimiz (asm) tarafından hadisi şeriflerde ifade edilmiştir.

 Tabiî bu bahsettiklerimiz gerçek, ihlâs ve takva sahibi olan âlimlerdir. Ancak dünyada ve ülkemizde hakikî âlimler olduğu gibi “Ulema-i su” denen kötü âlimler de vardır. Gerçek Âlimlerin rutbeleri ne derece üstün ise; ilmi, kitabullahı, şahsı çıkarına ve dünya menfaatlarine âlet eden âlimlerin cezaları da o derece ağır olacaktır.

İmamı Rabbani Hazretleri: “Âlimlerin dünyayı sevmesi ve ona düşkün olması, güzel yüzlerinde siyah leke gibidir.” 

İlmini dünya menfaatleri için kullanan âlimler, yarın Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda, “bilemedim günah olduğunu, bilseydim yapmazdık” diye hiçbir şekilde kendilerini kurtarmak için mazeret uyduramazlar...

Hz. Peygamber Efendimiz (asm): “Kıyamette en şiddetli azap, ilmi kendine fayda vermeyen âlimlere yapılır” buyurmuşlardır. (Beyheki) 

Dünyayı sevmek, dünyaya bağlanmak ve dünyaya aşırı derecede düşkün olmak, Cenâb-ı Hakk’ın hiç sevmediği bir husustur. Cenâb-ı Hak bizleri kalblerini dünyaya yönlendirip ahireti unutanlardan eylemesin.

Burada çok önemli hepimize ders olacak bir hususa değinmek istiyorum:

Büyüklerden bir zat şeytanın boş oturduğunu, insanları aldatmak için uğraşmadığını görünce sorar; “Ey melun neden görevde değilsin?” Melun cevaben diyor ki; “Zamanın din adamı geçinen kötü âlimleri insanları yoldan çıkartmakta, bana o kadar yardımcı oluyorlar ki, bu çok önemli işi benim yapmama gerek kalmıyor.” 

Şunu söylersem her halde çok ileriye gitmiş olmayız: Zamanımızda dine hizmet ediyorum diyen bir çok insan dine en büyük zararı veriyorlar. (Lillah için hizmet edeleri her zaman olduğu gibi tenzih ederim.)

Dünyanın geçici nimetlerine gönül kaptırmayan, mal edinme, mülk edinme hastalığı olmayan, mevki, makam, şan, şöhret sahibi olmak için ilmini kullanıp çırpınmayan, ilmi ile zenginlere tabasbus etmeyen, devlet ve siyaset adamlarına bir yolunu bulup kendini beğendirip onlardan, makam, mevki elde etmeye çalışmayan, ilmi ile âmil âlimler gerçekte Resulullah Efendimizin (asm) varisleridirler. Her zamanda bu insanlar elleri öpülesi ve hürmete lâyık olan insanlardır.

Hz. Peygember Efendimiz (asm): “Nevmül âlimi ibadetün” (âlimlerin uykusu dahi ibadettendir) diye medih edilen âlimler işte bu âlimlerdir. Hepimiz biliyoruz ki, iki zıt şeyin bir arada olması mümkün değildir. Gece ile gündüz gibi. Gece varsa gündüz yoktur. Gündüz varsa gece yoktur. Bir âliminin hem dünyayı sevmesi hem de Resulullah’ın (asm) varisi olması mümkün değildir. Bu hususta, bir çok hadis-i şerif vardır. Yeryüzünün kandilleri mesabesinde olan şer’i ölçülere bağlı, insanları ifsad etmeyen, Müslümanları daima birleştirmek için çalışan, Hz. Muhammed  (asm) ümmet olma şuurunu aşılayan hakikî âlimlerin, ilim adamlarının sayılarının çoğalmasını ve ülkemiz için hayırlı hizmetlerde bulunmalarını temenni ediyoruz.

Okunma Sayısı: 2294
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı