"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cumhuriyet’in güzellik yarışmaları

Atilla YILMAZ
02 Ocak 2018, Salı
Yedi düvele karşı yapılan savaşların yakıp yıktığı, kül ettiği Anadolu topraklarında, hayatın acımasız kahrını omuzlarında taşıyan Anadolu kadını, adeta hayat savaşı verirken; kadını modernleştirme derdine düşenlerin yaptıklarına bir bakalım:

‘’Atatürk sayesinde kısa zamanda kazandığı siyasal ve sosyal alandaki haklarını pek çok Batı ülkesindeki kadından daha önce kullanan Türk Kadını peçe altında, kafes altında kalmamış... en önemli reformların gerçekleşmesinde öncü rol oynamıştır.’’1 

(...)

‘’Dergi her ay göğüs dekoltesi derin, etekleri kısa, bel, kol ve yaka kısımları işlemelerle süslenmiş, dökümlü çarşaf modellerini sunarken, modellerin Paris’tekine benzediğini belirterek, dönemin modasını takip ettiğini göstermektedir.’’2 

(...)

‘’Resimli Ay’da elbise ve başlıkların yanında kadınlar iç çamaşırı modelleri sunulmuş ve okuyucunun iç çamaşırı üzerine giyilen....’’3 

Resimli Ay sadece moda üzerine çalışan bir dergi değildi elbette. Dergi aynı zamanda Türk kadınına öğütlerde veriyor, onları yönlendiriyordu.

‘’Su, hava ve güneşten yararlanmak için deniz kenarında giyinilecek kıyafetler tanıtılırken sosyal konulara göndermeler yapılarak; hayatı müşterek yaşayan kadın erkek herkesin birlikte hareket ettiği iş ve sosyal ortamların dışında deniz kıyısında da bu imkânları bulmaları gerektiği oysa ki ‘bizde böyle bir durum namussuzluk sayılabileceği‘ eleştirilmiş, kadınların bu haklardan mahrum bırakılmaması gerektiği belirtilmiştir.’’4

Bu etkili yayınlarla artık Türk kadını yüzünü Batı’ya dönmeye başlamıştı.

‘’Alışılmış hayat tarzının yerini alışılmamış bir hayat tarzı almıştı. Kadını ortaya çıkarmanın günah, ayıp bilindiği bir ortamda şimdi kadınla erkeğin plajlarda beraberce denize gir- diği, birbirlerine sarılıp tango yaptığı görülüyor.’’5  

Dergi; kadınları ifsat etme konusunda çok mahir olan bir diğer yayın organı, Cumhuriyet Gazetesi ile dayanışma içerisinde yayınlarını sürdürmeye devam edecekti.

‘’Resimli Ay, Cumhuriyet Gazetesi’nin yayınladığı yazılarla Türk kızlarını güzellik yarışması için teşvik etmesini desteklemiştir. Cumhuriyet Gazetesi, Türk kadını, dünyanın en güzel kadınlardan sayılması ve Avrupa’da ‘Şark Güzeli’ diye dillere destan olmasından örnekler vererek, bir çok kremlerin, losyonların ve ilâçların üzerine reklâm için ‘Şarkın güzellik tılsımı’ cümlelerinin yazılmasını anlatıyordu.’’6 

Bakalım kadını ifsat noktasında komiteler daha uç noktalarda neler yapacaklardı?

‘’Türk modası ve Türk kültürünü yayma açısından önemli bir ivme 1932’de Keriman Halis’in dünya güzeli seçilmesiyle sağlanmış ve Türk kadını, her alanda olduğu gibi moda alanında da Batılı kadınla yarışabileceğini göstermiştir... 

Resimli Ay, yarışmalar düzenleyerek toplumun beğendiği ideal güzel kadını belirlemeye çalışmıştır. Her yıl yapılan güzellik yarışmalarını takip eden Resimli Ay, ‘Bu kadınların en güzeli hangisidir?’ diyerek sorduğu ve portre fotoğrafı verilen meşhur kadın artistler arasında seçim yapılmasını isteyen ödüllü yarışmalar düzenlemiştir. Bu yarışmada, oku- yucularının güzellik hakkındaki zevkine müracaat edilerek, cevap gönderenler arasından seçilen kişiler ödüllendirilmiş, sonuçlar ‘Resimli Ay’ın güzellik müsabakası’ başlığı ile duyurulmuştur. Böylece Cumhuriyet ile başlayan çağdaşlaşma sürecinde Türkiye’de kadının sosyal yaşamda özgürleşmesi, siyasal, ekonomik ve bilimsel yaşamda etkin kılınmasıyla, peçeli Türk kadını imajı artık değişmeye başlamış, güzellik yarışmalarıyla Türk kadınının yeni hali farklı alanlarda varlığını göstermiştir.’’ 7

Yurt içinde yapılan güzellik yarışmalarını cazip göstererek çeşitli reklâmlarla kadınları gayr-i İslâmî bir yola sevk ederken; yurt dışında da bu yarışmaların neticesinde birinciliği Türk kadınlarına tahsis etmenin arka planında neler yaşanmaktaydı acaba?

Bu hem içeriden hem de dışarıdan destekli bir planın parçası mıydı dersiniz?

Ve dahası Müslüman kadın üzerinde oynanan bu kirli ifsatlara karşı Bediüzzaman’ın tavrı ne olacaktı? O nasıl bir mücadelenin içerisinde bulunacaktı?

Bir sonraki yazımızda ona değinmek temennisiyle.

Not: Allah nasip ederse yirmi günlük bir Umre ziyaretimiz olacak. Şairin; ‘’Git Vatan, Kâbe’de siyaha bürün. Bir kolun Ravza-i Nebiye uzat. Birini Kerbelâ’da Meşhede at. Kâinata o hey’etinle görün.” (N. Kemal) dediği topraklardan duâlarımız olacak. 

Duâlarınızı bekleyeceğiz. Umre dönüşü görüşmek ümidiyle.

Dipnotlar: 1- Dr. Makbule Sarıkaya, Resimli Ay’da Kıyafet, İnönü Üniversitesi Eğt. Fak. Sos. Bil. Öğretmenliği Bölümü. 2- age. 3- age. 4- age. 5- Metin Toker, Şeyh Sait İsyanı, Akis Yayınları, Rüzgârlı Matbaa, Ankara, 1968, s. 25. 6- Dr. Makbule Sarıkaya, Resimli Ay’da Kıyafet, İnönü Ünviversitesi Eğt. Fak. Sos. Bil. Öğretmenliği Bölümü. 7- age.

Okunma Sayısı: 2131
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı