“Yaratan Rabbinin adıyla oku” (Alak Sûresi) âyetinde de belirtildiği gibi ubudiyetin gereği olan okumak ne kadar elzem bir ibadettir.
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri Risale-i Nur’da ifade ettiği gibi, okumak, Kâinatı okumak, kâinatın fihristesi olan insanı okumak ve insanlığa gönderilen son İlâhî kitap olan Kur’ân-ı Kerîm’i okumaktır.
Kur’ân’ın tefsiri ve ahkâmı diniyenin izahı ve zamanın fehmine ve mertebe-i ilmine göre yazılmış eserler olan Risale-i Nurları okuyup amel etmek biz Nur Talebelerinin en birinci vazifesidir. Kur’ân-ı Kerîm, ahir zamanın ilâcı ise; Risale-i Nur da O’nun reçetesi hükmündedir.
Reçeteyi yazdıran Cenâb-ı Hak olduğu gibi reçeteyi izah edip rehberlik eden de Bediüzzaman Hazretleridir. O kadar değerli o kadar kıymettar eserler olan Risale-i Nur’u her an okumak onlardan her gün imanî ve İslâmî gıdalarımızı almak için bütün himmet ve varlığımızla çalışmalıyız.
Kur’ân’ın bu zamanın insanına dersi ve mesajı olan Risale-i Nur bize kâfidir; ona kanaat edelim, başka adreslere nazarlarımızı dağıtıp bu Külliyattan istifadelerimizi azaltmayalım.
Örnek alıcağımız Üstad Hazretleri’nin hayatına bakarsak şayet; onun hayatı baştan sona okumak, okutmak ve okumayı teşvik esasları üzerine bina edilmiştir.
Son nefesine kadar iman hakikatlerini her defasında yeni mânâlar keşfetmek gayesiyle okur ve neşreder. Biz böyle bir Üstadin talebesi olmak gayesinde olmalıyız.
Cenâb-ı Hak iman esaslarını en iyi mertebede okumayı ve Üstadımız gibi hayatımıza nakletmeyi bizlere nasip etsin...