Düşünce ve duygular, başarılı olmak için önemli bir zinciri oluşturur.
Evvelâ güçlü bir şekilde hedefe yönelmek gerekir. Zamanı ve zemini tesirli bir şekilde kullanmak, ne yapıp yapmadığımızı ölçmek önemlidir. Yanlış yaptığımızda, gerekli düzenlemeleri ve eklemeleri yapmalıyız. Bir eğitimci, derse gelmeden önce, hedefe ulaşmak için, gerekli planlamayı yapar. Zamanın nasıl kullanılacağını, ders için gerekli materyali hazırlar. Ondan sonra dersini anlatır.
İnsan hayatta başarılı olmak için çalışmalıdır. Her zaman, zeminde düzenli çalışmak zorundayız. Bugün Avrupalılar, islâmın emrine uyarak, düzenli ve planlı çalışarak ileriye gitmişlerdir. Bizim geri kalmışlığımızın en mühim sebebi, planlı ve düzenli bir şekilde çalışmamaktır. Kur’ân’da da, “insan için, ancak çalıştığının karşılığı vardır,” emredilmektedir.
İnsan kendi çalışması, kendi ehliyeti, kendi bilgisi ile, alın teri dökerek kazandığı helâldir. Hayatta muvaffak olmak için, himayenin, paranın, ve şansın yardımını gerekli sayanlar vardır. Hatta çok defa “şans olduktan sonra hepsi olur “diyenler vardır. Hayatta umumiyetle muvaffak olanlar, parası olanlar değil, azim ve ceht sahibi olanlardır. Büyük Üstad da,’ Hayat faaliyet ve harekettir. Şevk ise, matiyyesidir’ der.
Peygamberimiz (asm): ‘İki günü birbirine eşit olan ziyandadır’ diye emretmiştir. Ziyan etmemek için, zamanı boş yere harcamadan Allah için çalışmalıyız. “Çalışan kazanır, elması kızarır” diye bir atasözü vardır.
Hayatta, mutlu olmak için, sabırlı ve düzenli bir şekilde çalışmalıyız. Bu ülke çalışkan insanların omuzları üstünde yükselecektir. Değerli kitapları düzenli olarak okumalıyız. Gerçekten yükselmek ve başarmak için hünerli olmak yetmez, imanlı ve faziletli, Sünnet-i Seniyyeye uygun bir hayat yaşamamıza bağlıdır. Bu bağlamda, Nurları çok okumalı, yalnız kendimiz için değil, başkaları için yaşamalıyız.
Başarılı olmak için, Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoktur. Muvaffakiyet, sabır artı, metanet artı, çalışkanlık ve disiplinli bir yaşayışa bağlıdır.