Bunda sadece insanları suçlamak doğru olmaz. Eğitim sistemindeki eksikler de göz önünde bulundurulmalıdır. Sistemin, kitap okumaya, yorum yeteneğini geliştirmeye yönelik değil de, ezber yöntemine yönelik olması bu durumu doğurmaktadır. Teknolojinin ilerlemesi insan düşüncelerini köreltmiş, ifade yeteneğini yitirmiş bireyler yetişmesine sebep olmuştur. 

İnsan her şeyden uzak, bir makine parçasına bağlı olması birçok bilgili insanın eriyip yok olmasını netice vermiştir. Tabiî ki insanlar çağın gereklerine uymak zorundadır, ama günümüzde bu değişik anlamlarda kullanma amacına yöneliktir. Günümüz gençliğinin hazırcılığa alışmasını, düşüncelerini ifade edemeyen, sorunlar karşısında savaşamayan bireyler yetişmesini sağlamıştır. İnsanların bunlardan uzaklaşmasında kütüphanelere gerekli önem verilmemesinin de payı büyüktür. Kütüphanenin yararları, tanıtılması, görevleri hakkında insanlara cazip, özendirici faaliyetlerde bulunulması gerekir. Bireylerin küçük yaşta okuma alışkanlığına özendirilmesi, kütüphanelere götürülmesi gerekir. İnsanın en büyük başarısı kendisini aşabilmesi, bu bilgi çağında kendi ürettiği fikirlerle hedefini belirlemesi topluma kazandırılan en büyük başarıdır. 

Bu topluma çok okuyan, meraklı ve araştırmacı bireyler gerekmektedir. Buradaki amaç kendi kültürümüzle çağdaş kültürel düzeye ulaşmaktır. Günümüzde kitap ve herhangi bir eserin san’at amacıyla değil de ticarî amaçlı yazılması, o konudaki uzmanlara karşı yapılmış en büyük haksızlıktır. Günümüzde konusu belli olmayan, okuyucuya herhangi bir mesaj vermeyen uyduruk eserlerin oluşturulduğunu görmekteyiz. Bunu engellemenin tek yolu insanların eğitim yoluyla bilinçlendirilmesidir. Devletimizin zorunlu olarak başka devletlere bağlı olduğunu düşünürsek onların kültür ve teknolojisinden yararlanmak  kaçınılmazdır.

 Kütüphaneleri kullanan kesim genellikle okumuş diye hitap ettiğimiz meslek sahibi bilinçli bireylerdir. Ama buradaki en büyük görev bu kesime düşmektedir. Yapacakları şey insanları okumaya yöneltip ilgisini uyandırmaktır. Değişik faaliyetlerde bulunularak okumanın sağladığı yararlar anlatılmalıdır. Böylece toplum çevresine ayak uyduracaktır. Gençlerimize, çok sağlam adım atacakları yönünde destek verilmeli ve o amaca yönelik olarak kendilerini inandırmalıdırlar. Gençler okudukları kitaplarda kendini bulmalı, olaylardan ders çıkarıp kültür seviyesini yükseltmelidir.

İnsanın en büyük zenginliği fikir ve düşünce zenginliğidir. Bir bireyin kültürel zenginliğini, saygınlığını arttıran en büyük faktördür. Kendini yetiştirmiş ifade özgürlüğü olan bireyler o toplumu her zaman yüceltir. Gelecekte böyle bireyleri görmek topluma kazandırılan en büyük başarıdır.