"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitimde TEOG tâlimatı garabeti…

Cevher İLHAN
20 Eylül 2017, Çarşamba
Millî Eğitim’in sorunları ders yetersizliği, defalarca değiştirilen ders müfredatında eski – yeni bakanların açık ikrarıyla “Atatürkçülüğün arttırılıp yaygınlaştırılması”yla kalmıyor; yaz – boz tahtasına dönüştürülen “eğitim sistemi”nde her defasında ya çalınan veya yanlış sorularla çöken “sınav sistemi”nin karman çorman hale getirilip kaosa sürüklenmesiyle daha da kargaşaya itiliyor.

Bilindiği gibi, AKP iktidarında önce 2005’te LGS’nin yerine OKS konuldu. Ardından 2007’de OKS’nin yerine bu kez üç aşamalı SBS getirildi. Peşinden 2014’te ilk kez uygulanan TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) ikame edildi. Dönemin Millî Eğitim Bakanları her defasında yeni sınav sisteminin “en iyi çözümü getiren en önemli projeleri olduğunu” söylediler.

Aslında iktidar cânibinde TEOG’a hiçbir itiraz yoktu. Dahası, Millî Eğitim Bakanlığı gelecek eğitim öğretim yılında TEOG sistemi kapsamında öğrencilerin ifade ve analiz yeteneklerini geliştirmek amacıyla “açık uçlu sorular”ın yöneltileceğini açıkladı. Millî Eğitim Bakanı, “İlk TEOG’dan başlamak üzere objektif puanlama için 6-8 arasında açık uçlu soruyu öngörüyoruz” diye konuştu. 

Ancak hemen peşinden Cumhurbaşkanı’nın “Ben tâlimatımı verdim, TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG’un kaldırılması lâzım. Biz TEOG’la mı geldik? Ne TEOG vardı, ne bir şey vardı” çıkışıyla TEOG sınavı rafa kaldırıldı. 

“KALDIRILACAK HEMEN; KALDIRDIK. BİTTİ!”

O denli ki, Erdoğan “Kaldırılacak hemen, kaldırdık, bitti. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak bunu Bakanıma, Başbakanıma bir kere söylerim olur biter” dedi ve bitti.

Önce Başbakan Şanlıurfa’da katıldığı yeni öğretim yılı açılışında öğrencilere “TEOG kalksın mı?” diye sorarak “Eveeet!” cevabını alınca TEOG’un kaldırılacağını ilân etti. Bir gün sonra bu kez Millî Eğitim Bakanı, birkaç gün önceki demecinin aksine “Evlâtlarımızı yarış atı konumuna koyduk yani. Etüd merkezleri ne kadar artmıştı değil mi? Niye arttı?” sözleriyle TEOG’u yerden yere vurup “Türkiye’nin önünün açılması” için TEOG’un kaldırıldığını duyurdu. 

Böylece, orta öğretim ve üniversite sınavlarının on dört kez değiştirildiği on beş yıllık AKP iktidarında, her defasında yine kendilerinin getirdiği “sınav sistemi” karalanıp yeni sistemlerin “çözüm” ve “mu’cize buluş” olarak lanse edildiği nakarat, TEOG’un kaldırılmasında tekrarlandı. Ve Millî Eğitim’de “tepeden tâlimat sistemi” bir defa daha tescil edildi. 

Aslında Bakandan önce Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı’nın “bu tâlimat sonrası Bakanlıkta Sayın Cumhurbaşkanı’nın tâlimatları yönünde bir çalışma grubu oluşturdukları”nı söyleyip, peşinen “Cumhurbaşkanımız böyle söylediğine göre kalkacaktır” diye konuşması, Millî Eğitim Şûrâsı’nın, binlerce kadrosuyla koskoca Bakanlığın, eğitimcilerin, konunun uzmanlarının görüşleri alınmadan tepeden “tâlimat”la iş görüldüğünü ortaya koyuyor. 

Ve bu Cumhurbaşkanı’nın, “Bizim zamanımızda TEOG –MEOG mu vardı?” deyip tek direktifle kaldırıldığını duyurması, Bakanın, Müsteşarın, ilgili genel müdürlüğün haberi olmadan, gerekli istişareler yapılmadan eğitimin emr-i vakilerle “yürütüldüğü”nü bir defa daha açığa çıkarıyor.

YENİ BİR “KUMPAS” OLMASIN!

Sormak lâzım; madem sözkonusu sınav sistemi kötü idi; neden dört yıl beklenilerek beş milyon öğrencinin mağduriyetine sebebiyet verildi? Kasım’daki sınavlar da iptal edildiğine göre, bir yıldır bu sınava hazırlanan yüz binlerce öğrencinin durumu ne olacak? Bir milyon iki yüz bin öğrenci hangi kriterlerle liselere yerleştirilecek?

Cumhurbaşkanı, “Liseler kendi imtihanlarını kendileri yapar. Kaç kişi lâzımsa öğrencilerin içinden seçer. Soruları Millî Eğitim Bakanlığı hazırlar. Öğrenci farklı bir okula gitmek istiyorsa o okulun açtığı imtihanına girer, kazanırsa devam eder” diyor. Her okulun kendi sınavını yapıp öğrenci alacağını söylüyor. Lâkin bunun nasıl olacağını başta Bakan olmak üzere kimse açıklayamıyor. 

Eğitimciler, standardı ve eğitim kalitesi farklı her okulun kendi sınavını yapmasının tatbiki kabil olmadığını, TEOG’un kaldırılmasıyla adâletsizliğin daha da artacağını, bir milyonu aşkın öğrencinin seviyesinin tesbiti için mutlaka merkezî bir sınav sisteminin gerektiğini ifâde ediyorlar.  

Bu tür sorunların birilerinin tepeden tâlimatıyla çözülmeyeceğini, ilgililerin, eğitimcilerin katılımıyla etraflıca tartışılıp müzakere edilerek ve pilot bölgelerde denenerek dikkat ve teenni ile ancak tatbike konulabileceğini belirtiyorlar. 

Gerçekten, Cumhurbaşkanını kim ve hangi sâikle apar topar bu karara itti? Sakın bu da Anadolu çocuklarının önünü kesen yeni bir “kumpas” olmasın! 

Okunma Sayısı: 3914
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı