"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

PYD’den IŞİD’e

Cevher İLHAN
08 Nisan 2016, Cuma
Erdoğan’ın son Amerika ziyareti Ankara’nın “kırmızı çizgi” saydığı “PYD terör örgütü” nitelemesinin Washington tarafından kabul edilmediğini bir defa daha ortaya çıkardı.

Ne var ki, bununla kalmadı. Amerikan yönetiminin, Kilis’in karşısındaki Azez-Cerablus hattının PYD’ye bırakılması dayatmasını da Ankara’nın onaylamak durumunda kaldığı ortaya çıktı. 

Her ne kadar Ankara hâlâ desteklediği Arap ve Türkmen muhaliflerin bu bölgede olmasını ve Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) eline geçmesini istese de, ABD ve “koalisyon güçleri”nin IŞİD’in tasfiye edileceği 98 kilometrelik örgüte lojistik destek sağlayan 98 kilometrelik kritik alanı PYD kontrolündeki Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) almasından yana olduğu görülüyor. Kürt grupların Amerika’nın desteğiyle en son Afrin ve Kobani kantonları arasındaki kritik Membiç için özel komutanlık kurup Rakka’yı ele geçirme harekâtı da buna yorumlanıyor. 

PYD’DEN DAİŞ/IŞİD SÖYLEMİNE DÖNÜŞ

Tesbit şu ki, Amerika’da “Türkiye-ABD ittifakının bir alternatifi olmadığı ortada. Zaman zaman yalnız kaldığımızı hissetsek de ABD’nin yanımızda olduğunu ve bizi anladığını düşünmek istiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı’nın “temennileri” boşa çıkmış. 

Bu açıdan, son demde “Ey Amerika! Bizimle mi, yoksa PYD örgütü ile mi berabersiniz?!” çıkışlarına son verilmesi, ABD’nin PYD/YPG’yi terör örgütü” olarak tanımama ısrarına artık tek kelime eleştiri getirilmemesi ve terörle mücadelede PYD/YPG’den bahsedilmez hale gelinmesi dikkat çekici.  

Aslında Dışişleri Bakanı’nın ziyaret sırasında peşinen “PYD için ABD’ye küsecek, stratejik ortaklığımızı bozacak değiliz” çarkıyla bunun ilk sinyalleri çakılmıştı. 

Daha evvel defalarca Amerikalı yetkililerin PYD’yi terör örgütü saymamasından yakınan Erdoğan’ın, “PYD ve YGP konusunda ilk zamanlara kıyasla daha iyi bir noktadayız” diye bu meseleyi geçiştirip, neticede sözü “DAİŞ/IŞİD’le mücadele”ye bağlaması da bunun ifâdesiydi. 

“ROJAVA”YA ORTAM OLUŞTURULUYOR

Görünen o ki, Ankara bu konuda da Amerika’nın çizgisine geliyor. Tıpkı, “NATO’nun Libya’da ne işi var!” diye çıkışan dönemin Başbakanının, üç hafta sonra “NATO, Libya’nın Libyalılara ait olduğunu tescil için elbette Libya’ya girecek” çarkında olduğu gibi.

Ve bu vaziyet, sözkonusu alanın IŞİD’den temizlenip, Nusaybin’den Hatay’a PYD’nin bütün kantonları birleştirmesine dolaylı da olsa “gizli onay verildiği” ve Türkiye’nin 911 kilometrelik sınırında muhtelif derinliklerde “Rojava/Batı Kürdistan” koridoruna ortam oluşturulması anlamına geliyor. 

Buna göre, AKP iktidarı,  IŞİD’in Kilis’in karşısındaki Cerablus bölgesinden çıkarılıp yerine, “PKK’nın Suriye kolu terör örgütü” diye uluslararası arenada şikâyet edilen PYD’nin yerleştirilmesine göz yumacak.  Ancak bütün ülkenin kevgire dönen sınırlardan sızan IŞİD canlı bombalarının hedefi haline gelmesine de zemin hazırlanmış olunacak.

Hulâsa, yanlış ve ufuksuz politikalar, Irak’ta olduğu gibi Türkiye’nin Müslüman komşusu Suriye’de de dışlanmasıyla kalmıyor; içte her gün can alan PKK terörü yetmezmiş gibi, IŞİD terörü felâketini de ülkeye musallat ediyor; Türkiye’yi “Iraklaştırıyor”, “Suriyeleştiriyor^.”

Son Amerika seyahatinin Türkiye açısından en ağır bilânçosu bu…

Okunma Sayısı: 2137
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı