Özellikle büyük şehirlerde ve ülke çapında “millet ittifakı”ndan seçilen muhalefet adaylarının önde olması üzerine Cumhurbaşkanı’nın “benim için bu bir final” deyip son kez oy istemesi bir seçim manevrası olarak görülüyor.

Daha önce de defalarca halka karşı “bu son seçimim, son kez sizden oy istiyorum” demişti. 2009’da “2011, Allah ömür verirse son milletvekilliği adaylığımdır” diye konuşmuş; 2012’de “Büyük kongrede son kez Genel Başkanlığa aday oluyorum, ben tükürdüğümü yalamam!” demiş; 2022’de “2023’te milletten kendi adımıza son kez oy istiyoruz” taahhüdünde bulunmuştu. Bu açıdan 31 Mart seçimlerine ilişkin “bu seçim, benim için final” taahhüdü inandırıcı bulunmuyor.

“31 Mart benim için bir final” çıkışının da bir sırf bir yanıltma olduğu daha ilk günde iktidar partisi yöneticilerinin açıklamalarıyla açığa çıkıyor.

“ÖLÜM AYIRINCAYA KADAR İKTİDARDA” FİNALİ!

Nitekim Cumhurbaşkanı’nın “jübile” lâfının hemen akabinde AKP’li Meclis Başkanvekili Bozdağ’ın sosyal medya hesabından “yarın ola hayrola” ifadesiyle “ Anayasaya göre “Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için Meclis’in seçimlerin yenilenmesine karar vermesinin yeterli olacağı”nı duyurması, maksadı açığa çıkarıyor.

Keza AKP Genel Başkanvekili Elitaş’ın, “siyasete nasıl devam edileceği konusu halkın gönüllerinin işidir” diyerek “2028 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Anayasa gereği aday olması mümkün değil, ama millet ‘Tayyip Erdoğan devam etsin’ diye siyaset üzerine baskı yaparsa biz liderimizle ölüm bizi ayırıncaya kadar devam etmek isteriz” sözü de.

Görünen o ki Anayasanın “bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmünün dalaverelerle çiğnenip “dördüncü kez adaylığı”nın sinyalleri çakılıyor.

“OTORİTER REJİM”İN ÖZLEMİ VE “JÜBİLE”Sİ…

Bu arada iktidar partisi mitinglerinde meydanlar boş kalıyor. Bir sene içinde teslim edileceği deklare edilen “deprem konutları”nın ancak yüzde beşi yapıldı, verilen vaadlerin büyük bir bölümü yerine getirilmedi. Hoyratça suiistimal edilen “beka söylemi”nin cılkı çıkmış, artık işe yaramıyor. Seccadenin meydanlarda tepe tepe kullanılmasına benzer herkesin ortak mukaddes malı dini değerlerin istismarı gına getirdiğinden artık da “iş” görmüyor.

Fos çıkan “gaz müjdeleri”, “Gabar’da petrol fışkırdı!” asparagasları antipati yapıyor. Bu yüzden bir defa daha çarnâçar yine “son kez oy istiyorum” çıkışıyla bu tükenişe karşı bir defa daha oy devşirme peşinde.

Ve iktidar partisi yöneticilerinin “ölüm bizi ayırıncaya kadar” “parti başkanlarını cumhurbaşkanı seçtirme” temennileri, “otoriter liderler”in ölünceye kadar yüzde 20-30 katılımlı uyduruk seçimlerde yüzde 92-99’le seçildiği” söylenen “otoriter rejimler” özleminin oltası atılıyor, bunun temrinleri yapılıyor.  

Hâsılı, yerel seçimlerin sonucunun “tek kişilik rejim”in akıbetini ciddi biçimde etkileyeceği korkusuyla her türlü yanıltma ve saptırmaya tevessül ediliyor. 

Tabii tutarsa…