"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tehevvürlü tahkirler kaybettiriyor

Cevher İLHAN
20 Temmuz 2017, Perşembe
15 Temmuz “darbe girişimi”ni hatırlatma perdesindeki politik tahrikler, tırmanan gerginliklerle toplumu kutuplaştırıp barış zeminini bozuyor.

Vakıa şu ki, referandumda “hayır” diyen halkın en az yüzde 50’sinin “teröre destek”le ithamı gibi, adâlet için yürüyen milyonların “darbecilere destek”le suçlanması da, birlik ve bütünlük zeminini dinamitleyip tahrip ediyor. 

“Bir daha 12 Eylül’ler, 28 Şubatlar ve 15 Temmuz’ların yaşanmaması için” sıraladığı on maddelik manifestoda, 15 Temmuz’da milletimizin ortaya koyduğu millî irâdenin, toplumun bütün kesimlerinin temsil edildiği bir millî istişâre sürecine dönüştürülmesini, devlet yapılanmasında yandaşlığın değil, ehliyet ve liyâkatin esas alınmasını isteyen, “Süreç saptırılıp, suçsuz ve mâsum insanların zarar görmesi engellenmeli ve hele hele muhalefeti susturma çabasına dönüştürülmemeli” çağrısında bulunan ana muhalefet liderine hakaretler yağdırılması, öncelikle siyasetteki diyalog zeminini zedeliyor.

“GAYET DEHŞETLİ KİN VE ADÂVETLE…”

Gerçek şu ki, hangi sâikle olursa olsun, -hibrit/melez de olsa- demokratik bir ülkede halkın önemli bir kesimini temsil eden muhalefet liderine “yüreksiz, ürkek, korkak ve ödlek, terbiyesiz ve ahlâksız” denilip milyonların “terörü destekleyen yabancılar tarafından kullanılma” tahkiriyle “ihânete ortaklık”la ithamı toplumda yarılmalar meydana getiriyor; siyasî kamplaşmaları derinleştirip barış ve demokrasiyi daha da zaafa uğratıyor.  

Bediüzzaman’ın fevkalâde ehemmiyetli beyânıyla, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığıyla dış etkilerden azade olması gerektiği temel “düstur-u adâlet”inden sapılarak “tarafgirlik fikriyle”, hiçbir delil ve ispat olmadan “irtibat” ve “iltisak” gibi hukukta yeri olmayan isnad ve iftiralarla vatandaşların hukuklarının hiç sayılması, “adâlete hissiyat karıştırılmasıyla, “evham, garaz ve inat”la” ve sûreten adalet nâmına pek çok zulümlerle adaletin mâhiyetini zulme çeviren müthiş günâhlar”a ortam oluşturuluyor. 

Yine Bediüzzaman’ın “Birisinin cinâyetiyle başkaları, kardeşi, akraba ve dosları, tâifesi, aşireti, partisi mes’ul olmaz” diyen âyet-i kerimenin hakikatini tefsiriyle, “bir câninin cinâyeti yüzünden akrabaları veyahut akrabaları dahi şenî gıybetler tezyifler edilip bir tek cinâyet yüz cinâyete çevrildiğinden, gayet dehşetli bir kin ve adâveti damarlara dokundurup kin ve garaza ve mukabele-i billmisile mecbur ediliyor.” (Tarihçe-i Hayat, 487, 202; Şuâlar, 313)

Bu açıdan geçmişte “Ergenekon ve Balyoz dâvâları”nda aynı çuvala doldurmakla gerçek darbecilerin yargılanmaktan kurtulduğunu ve HDP’li belediye başkanlarının kelepçelenmiş olarak sıraya dizilmiş halleri ile medya önünde fotoğraflanması provokasyonunu nazara veren Taşgetiren’in, “darbe girişimi” sanıklarının ‘idam’ sloganları atan kitleler önünden geçirilip üzerlerine urgan atılması kışkırtmasının dış dünyaya verdiği menfi “Türkiye algısı” uyarısı kayda değer. (Star, 30.5.17)

HAKARETÂMİZ TAHRİKLERLE…

Özetle daha önce darbe ile mücadelenin on binlerce insanı cezâevine sokmakla olmayacağına, bunun sosyal sorun ve sancıları ortaya çıkaracağına dikkat çeken Hanefi Avcı’nın ifâdesiyle “aşırı uygulamalar ülkeye zarar veriyor.” 

Ve “15 Temmuz ‘darbe girişimi”yle hesaplaşmanın, hukuk ve adaletle değil, öfke ve intikamla tam bir anafora dönüştürülmesiyle, üst üste yığılan yüz binlerce haksızlık, milyonlarla mağduriyet ve hak arama yollarının kilitlenip engellenmesiyle sürdürülemez bir halle Türkiye tam bir karambol ve kargaşaya sürükleniyor. 

Haksız ve hukuksuz OHAL uygulamalarına karşı eleştiri ve ikazları “hâinlik”le suçlayan sert tepki ve tehditler ülkeye de kaybettiriyor. Meş’um “darbe girişimi” ile mücadele ekseninden kaydırıp sulandırılarak yine “kumpas”la yeni bir tuzağa düşülüyor. 

En evvel iktidar, haksız isnad ve iftiralardan, tehevvürlü tahriklerden sakınmalı ve “darbe girişimi” ile mücadelenin sulandırılmamasına ve suiistimal edilmemesine dikkat etmeli; eğer 15 Temmuz demokrasi mücadelesinde samimî ise… 

Okunma Sayısı: 2194
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı