"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Uzay turisti” siyasi propagandası

Cevher İLHAN
30 Ocak 2024, Salı
Otuz, hatta elli sene önce açılan üniversiteleri, havaalanlarını, fabrikaları “biz yaptık”, “buzdolabını biz getirdik” türü yanıltmaların sırıtması; “yerli tank”a, büyük paralar sarfedilerek Almanya’da üretilen “maket uçak”a, motoru, bataryası, entegrasyonu, mekânik aksamı, tasarımı ithal edilen “yerli-milli otomobil”e kadar bir dizi uydurmanın işe yaramaması üzerine yeni yanıltmalara başvuruldu.

İktidardakilerin her sıkıştıklarında başvurdukları ve bir türlü arkası gelmeyip  rafa kaldırılan “Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz rezervleri keşifleri” fos çıkınca, montaj videolar benzeri “gazlama müjdeleri” piyasaya sürüldü.

SANKİ “UZAYA UZAY ARACI FIRLATILMIŞ” YANILTMASI…

Bütün bunlar da tutmayınca “yerli ve millî uçağımız göklerde!” şovunun ardından bu kez alây-ı vâlâ ile “uzayın fethi”, “uzay limanı kurulması” manşetleri lanse edildi; “2023’te Ay’a sert, 2028’de yumuşak iniş” iddialı içi boş “uzay fethi” propagandaları yapıldı.

“Ay’a sert iniş” için “yerli motor ve uzay aracı”na ayrılan bütçe, mevzubahis projeler için dünyada tahsis edilen gerekli bütçe yanında devede kulak kalırken, Türkiye Uzay Ajansı Başkanı’nın tesbitiyle “2023 çok agresif bir tarihtir, 2023’e yetişemez” açıklamasına rağmen, bizzat Cumhurbaşkanı’nın “İlk aşamada 2023 yılı sonunda dünya yörüngesinde ateşleyeceğimiz kendi milli ve özgün hibrid roketimizle Ay’a sert iniş gerçekleştireceğiz. En önemli hedefimiz 100’üncü yılda Ay’a ilk teması gerçekleştirmek, gökyüzüne bak, Ay’ı gör” çıkışıyla vaad ettiği “en önemli hedef”te arpa boyu yol alınamadı. (gazeteler, 9.2.21)

Gerçek şu ki “Ay’a sert iniş” bir yana, hiçbir ciddi uzay çalışmasına başlanamazken, “Ay’a iniş” ve “uzay fethi”, yine Cumhurbaşkanı’nca 55 milyon dolar biletle, Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Yönetim Kurulu Üyesi’nin ifadesiyle diğer masraflarla yaklaşık 70 milyon dolara (1 milyar 129 milyon 821 bin TL) mal olan, bir vatandaşın başkasının uzay aracıyla on dört günlük “turistik seyahati” halka karşı “uzayın fethi” olarak propaganda edildi.

O denli ki Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca “Milli Uzay Programı kapsamında ‘Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu’” olarak lanse edildi; Cumhurbaşkanı’nın “Türkiye’nin ilk insanlı uzay görevi” övgüsüyle, video konferenslarla “uzaya füzeler fırlatmaya devam edilecek!” diye sanki “Türkiye uzaya füze fırlatmış” gibi saptırıldı. (gazeteler, 16.1.24)

“UZAY TURİSTİ”NE 70 MİLYON DOLAR”LIK ŞOV!

Oysa daha önce Cumhurbaşkanı, 2021 yılında  İslam İşbirliği Teşkilatı 8. Gıda Güvenliği ve Tarımsal Kalkınmadan Sorumlu Bakanlar Konferansı’na gönderdiği video mesajda “Bir tarafta 810 milyon insan en temel gıda maddelerine ulaşamazken, diğer tarafta büyük sermaye sahipleri birkaç dakikalık turistik uzay seyahati için yüz milyonlarca doları harcayabilmektedir” diye “uzay turistleri”nin israfına dikkat çekip yakınmıştı.

Bu durumda, devletin 70 milyon dolar harcadığı bir şahsın “uzay seyahati”nin hangi yararı sağlayacağı sorgulanırken, sözkonusu seyahatin bütünüyle seçim sath-ı mâilinde “propaganda amaçlı” olduğu bir defa daha ortaya çıkıyor.

Aslında, uyduruk “gaz müjdeleri” gibi iktidardakilerin kerâmeti kendilerinden menkul bir “uzay turisti” üzerinden sanki Türkiye uzaya uzay aracı göndermiş gibi sathi ve sahte söylemlere kadar düşülmesi, siyasetin içine düştüğü vartayı ifşa ediyor.

Gerçekten, üzerinden bir sene geçmesine rağmen hâlâ deprem bölgesinde insanlar çadırlarda kalmak zorundayken, hâlâ enkazlar kaldırılmazken ve hâlâ söz verilen “deprem konutları”nın ancak yüzde beşi yapılmışken 1 milyar 129 milyon 821 bin liranın turistik seyahate harcanmasının hangi mantığı, insafı ve iz’anı var?

Okunma Sayısı: 1487
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Emre

    30.1.2024 23:53:09

    Bir değil de iki milyar küsur Türk lirası olmasın Cevher beyefendi.

  • Mehmet Kaşlıoğlu

    30.1.2024 20:35:26

    AKP Başkanı ve seçmeni tefessüh etmiş bir bataklıkta debelenip duruyor. Birbirlerini kandırmak için kokuşmuş çamuru yüzlerine gözlerine sürüp misk ü amber iddiasında bulunuyorlar. Heyhat ! " Eyne Sera mines Süreyya " " Yer nerede, Ülker yıldızı nerede ? "

  • Ömer

    30.1.2024 19:11:37

    Cerbeze , hiçbir zaman demokrat olmadı ki.

  • Semanur Tunoğlu

    30.1.2024 11:26:14

    Asım beyin yorumu dikkatimi çekti. Yönetim kabiliyetine bakıyor millet. Sağ cenahta merkez bir parti kalmadı. Anavatan ve Süleyman Demirel sonrası Doğru Yol Partisi demokrat misyonu çok kötü temsil etti. Mehmet Ağar falan iyice bitirdiler demokrat kadroları. Seçmenin yaklaşık yarısını oluşturan Demokrat seçmen de Ak Parti de bir sığınak buldu. Biz ak partiyi milli görüş gibi düşünüyoruz ama seçmeni demokrat seçmen. Milli görüş hassasiyetinden ziyade demokrat hassasiyetlerinden dolayı ak partiyi tercih ediyorlar.

  • Asım

    30.1.2024 06:59:24

    Kabul edelim bu hükümet tamamen yalan ve yanıltmayla işi götürüyor ama işin acip tarafı bunu 21 yıldır nasıl sürdüyor ve millet bu yalan ve yanlışlara nasıl inanıyor ve inanmayada devam ediyor kör insan bile düştüğü kuyu'ya bir daha düşmezken bu millet niye 21 yıldır aynı kuyu'ya düşüp duruyor nasıl olduda bu millet Akp ye bağımlı hale geldi ve bu bağımlılığından bir türlü kurtulamıyor neden neden 2q yıldır bu soruyu kendime soruyorum bir türlü cevabını bulamıyorum bilen varsa söylesinde bizde öğrenelim, Vesselam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı