Dershanede kalmak, dershane hayatının eşsiz güzelliklerini tatmak elbette bulunduğunuz şehir hangisi olursa olsun tarifi imkânsız bir duygu. Herkes için kendi okuduğu şehir ayrı güzeldir elbette. Bana da soracak olursanız İstanbul’da talebe olarak kalmak apayrı güzel.

Her zaman içimden şunu geçirmişimdir, İstanbul’da yaşamak, doğmak, bütün hayatını burda geçirmek elbette güzeldir, ama İstanbul’da talebe olarak kalmak başka bir güzel. Hizmetin, talebeliğin, faaliyetlerin, seminerlerin, programların adeta ana damarı gibi İstanbul.

Her Cuma günü yapılan Ümraniye üniversite talebeleri dersleri yepyeni insanları tanımak için eşsiz bir yer. Cumartesi günü olan umumî dersin heyecanı ise tarif edilemez. İstanbul talebeleri olarak bir hafta öncesinden bizi heyecanlandıran en güzel kıyafetlerimizi giymek için can attığımız, ablalarla daha yakın olduğumuz adeta Cenâb-ı Hak tarafından bize ihsan edilmiş bir ortam.

Pazar günleri hiç faaliyetsiz olur mu İstanbul? Elbette hayır. Hafta içi dört gözle gazetede ilânını beklediğimiz o Pazar günü semineri varsa değmeyin keyfimize. Önce Süleymaniye Camii’nin bahçesinde gözlerimiz yeşile ve maviye, kalbimiz huzura ve sükûta doyduktan sonra 5 dakika yürüyüp kendimizi Yeni Asya Vakıf binasında buluyoruz. Eğer bu zamana kadar yolunuz hiç düşmediyse mutlaka uğramanızı tavsiye ederim. Bahçesiyle sizi mest edeceğine, kütüphanesine doyamayacağınıza eminim. Eğer sınav haftamızsa kütüphanesinde ders çalışma imkânı bulduğumuz her daim sıcak çay içebildiğimiz bir yer burası. 

Gelelim seminerlere. Abilerin seminerleri her seferinde yepyeni bilgiler öğrendiğimiz, bitmesini hiç istemediğimiz, ruh-u canımızla dinlediğimiz seminerler oluyor. Sadece Pazar günleri değil Cumartesi günleri de Demokrat Eğitimciler Derneği tarafından düzenlenen seminerleri kaçırmamanızı şiddetle tavsiye ederim.

Günlerden Salı geldiyse yepyeni bir hizmet daha var Vakıf Binasında. Salı günleri üniversiteden arkadaşlarımızı dâvet edebildiğimiz onlarında bu güzelliklerden faydalanmalarına imkân sağlayan yepyeni bir atmosfer var burda. Gençlik dersleri her Salı sizleri bekliyor.

Her ilde olan kitap fuarları elbette İstanbul’un da olmazsa olmazlarından. Her kitap fuarı öncesi içimizi talebeler olarak bir heyecan kaplıyor. İstanbul için uzak bir konumda olan fuar yerine elimizden geldiğince gitmeye çalışıyoruz. Hizmetin neresinde olursak kârdır diye düşünüp Yeni Asya standında yerlerimizi alıyoruz. Yazarlarla sohbet etme fırsatı bir yana hiç tanımayan insanlara Risale-i Nurlar’ı tanıtmak için muazzam bir ortam oluyor bizler için.

Gazete’nin yıl dönümü programları, İttihat programları, Üstad’ı Anma programları için elbette İstanbul vazgeçilmez bir şehir. Bütün bu programların okuduğunuz şehirde yapılması gerçekten ikram-ı İlâhînin ta kendisi benim için. Şehir dışından gelen yüzlerce insanla aynı anda beraber olduğumuz, cemaat ruhunu hissettiğimiz eşsiz güzellikte programlar. Yine küçük görevler aldığımız hizmette lezzet vardır diye şevklendiğimiz anlardan oluyor. Bir de biz üniversite talebeleri ailelerimizle görüşme fırsatı bulabilmişsek deymeyin keyfimize.

Üniversite dönemi insanın kendisini geliştirmesi için şüphesiz en güzel çağlarından. İstanbul Ümraniye üniversite talebeleri olarak Cumartesi sabah ilkokul öğrencilerine, Cumartesi öğlen lise öğrencilerine ve Cuma günleri akşam ortaokul öğrencilerine derslerimiz mevcut. Eğer bir gün yolunuz İstanbul’a düşerse ve çocuğunuz da varsa mutlaka bekleriz.

İstanbul talebeliğinin en güzel yönlerinden birisi de hiç şüphesiz gezip görmek. Talebe olarak bu yıl 3. yılım olmasına rağmen İstanbul’un gezmekle bitmeyeceğine kanaat getirdim. Gerek saraylarıyla, gerek tarihi cami, külliye ve müzeleriyle, gerek Ashab-ı Kiram türbeleriyle, gerek koruları, parklarıyla gerek semtleriyle gezmekle bitmiyor. Dershanedeki kardeşler olarak biz bitiremedik.

Tabiki İstanbul ablalarından bahsetmediğim bir yazı eksik kalırdı. Bizden her daim yardımlarını esirgemeyen, her ihtiyacımıza koşan, ailemizin yanımızda olmadığını bizlere asla hissettirmeyen İstanbul ablalarından Allah ebeden razı olsun. İstanbul talebeliğinin en güzel taraflarından biri de hiç şüphesiz böyle ablaları tanıma fırsatı sunması.

Üniversiteli olarak dershanede kalmak ayrı güzel, bir İstanbul talebesi olmak apayrı güzel.