Ekonomik sıkıntılar her geçen gün daha fazla kişiyi etkiliyor. Kiraların aşırı şekilde artması sonucu, hal ve gidişten en fazla etkilenenlerin başında emekliler geliyor. İdarecilere yapılan itirazların başında, israfın önlenmemesi ve sıkıntıyı ekseriyetle fakir ve fukaraların çekmesidir.
Çalışmalarını Amerika’da sürdüren iktisatçı Doç. Dr. Hasan Cömert’in çizdiği tablo, Türkiye’yi idare edenlerin tablosundan çok farklı. Doç. Dr. Cömert, “Açıklanan enflasyon verilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şöyle cevap vermiş: “Gerçi TÜİK verileri bile Türkiye’yi Zimbabve, Surinam, Suriye gibi bir takım ülkeleri göz ardı ettiğimizde dünya şampiyonu yapmaya yetiyor ama dediğiniz gibi, yıllık bazda ENAG’ın açıkladığı enflasyon TÜİK rakamlarının bile çok üzerinde. Bu epey bir zamandır böyle. Ancak aylık bazda baktığımızda Ağustos ayında ilginç bir gelişme yaşandığını not etmemiz gerekir. TÜİK’e göre enflasyon Ağustos ayında % 9,09 artarken ENAG’ın e-TÜFE’si % 8,59 arttı. Bu açıdan uzun zaman sonra ilk defa TÜİK rakamları ENAG enflasyonunun üstünde açıklandı. İstanbul Ticaret Odası’nın açıkladığı İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi’ndeki artış ise %8,88 oldu. Yıllık bazda baktığımızda ise (bir önceki yılın aynı ayından itibaren) bu oranlar sırasıyla %58,94 (TÜİK), %128,05 (ENAG), %74,17 (İTO). Görüldüğü üzere TÜİK’in yıllık enflasyon rakamları sadece ENAG rakamlarının değil aynı zamanda İTO’nun İstanbul için açıkladığı geçinme endeksi rakamlarının da çok altında.” (gazeteduvar. com.tr, 18 Eylül 2023)
İktidar, kontrol altında tuttuğu medya vasıtasıyla gözleri öylece boyuyor ki, (Zimbabve, Surinam, Suriye gibi bir takım ülkeleri göz ardı edildiğinde) enflasyon konusunda Türkiye’nin dünya şampiyonu olduğunu gizleyebiliyor. Peki, Suriye ya da Zimbabve gibi ülkelere nispeten enflasyonumuz iyi ise buna sevinebilir miyiz? Türkiye’nin yarışması icap eden ülkeler savaştaki Suriye ya da Surinam mı olmalıydı? Niçin AB ülkeleriyle değil de dünyanın en sıkıntılı ülkeleriyle kıyaslanalım?
İktisatçı Doç. Dr. Hasan Cömert, ‘önümüzdeki günler’i de şöyle resmetmiş: “Ayrıca Orta Vadeli Programa göre 2024 sonu ve 2025 sonu resmi enflasyon beklentisi sırasıyla %33 ve %15. Yani enflasyonda kademeli bir azalış hedefleniyor. Bu hedeflerin gerçekleşmeme ihtimalini bir kenara koyup, bu hedeflerin tutturulacağını kabul etsek bile, bunun geniş kitleler için bir refah artışı anlamına gelip gelmeyeceği istihdamın, ücretlerin ve bölüşüm göstergelerinin ne şekilde ilerleyeceğine bağlı. Örneğin, eğer enflasyon Mart seçimleri sonunda ücretlerin baskılanması yoluyla kontrol altına alınmaya çalışılırsa, maalesef geniş halk kesimleri için sabrın sonu selamet olmayacaktır.”
Ümit kırıcı bir tablo ama hal ve gidiş bunu göstermiyor mu?