Fas’tan gelen deprem haberinin ardından daha sarsıcı bir haber daha duyuldu.
Libya’yı vuran selin dehşeti ve büyüklüğü ancak aradan bir kaç gün geçince anlaşılabildi. İlk haberler 200 ya da 300 civarında ölüden bahsederken; son haberlere göre 10 binde fazla kişi sel sularına kapılarak vefat etmiş.
İslam aleminde meydana gelen bu ve benzeri haberlerden vaktinde ve zamanında haberdar olamayışımız, ya da bu haberlerin yeterince gündemimizi meşgul etmemesi garip değil mi? “Mü’min mü’minin kardeşi” olduğuna göre bu ülkelerde meydana gelen felaketler bizi de derinden etkilemeli değil mi? Ne hikmetse “bir kısım medya” bu haberleri görmüyor ya da gerektiği kadar ilgi göstermiyor. Neticede en azından onlar için dua etmek icap ettiği halde bu dahi ihmal ediliyor. Böyle yaparak mı “İttihad-ı İslam” teşekkül edecek?
Fas’ta meydana gelen deprem gibi, Libya’daki sel felaketi de derin bir yara açmış oldu. Selden ölenler olduğu haber verilince, 5 kişi ya da bilemediniz 50 kişinin öldüğü akla gelebilir. Fakat Libya’daki hadise sadece yağmur sularının meydana getirdiği mevzii sel değil. İşin içinde 2 adet barajın yıkılması var ki esas felaket burada başlıyor. İlgili haberde şu bilgi var: “Libya’ya giden Kuveyt Kızılayı ekibi, Daniel fırtınasının vurduğu Derne kentindeki durumun ‘tarif edilemez’ derecede kötü olduğunu belirterek Libyalılara yardım çağrısında bulundu. Derne, vadi içinde yer alan coğrafi yapısı ve yağmur sularını tutan 2 barajın yıkılmasıyla Daniel fırtınasından en çok etkilenen kentlerin başında bulunuyor. Kuveyt Kızılayı ekibinin Başkanı Musaid el-Anzi, yaptığı açıklamada, ‘Kuveyt Kızılayı ekibi, kentteki yıkımın boyutunu gördü. Durum trajik ve tarif edilemeyecek kadar kötü’ ifadesini kullandı. Anzi, Libyalılara gereken yardımın sunulması için birlikte çalışılması gerektiğini dile getirdi.” (AA, 14 Eylül 2023)
Hatırlanacağı üzere Birleşmiş Milletler (BM) mensupları da hem Libya hem de Fas’ta meydana gelen felaketler için dünya ülkelerine yardım çağrısı yapmıştı. Bu ülkeleri yardım için harekete geçmek en önce İslam ülkelerine düşer. İnsan kayıplarını telafi etmek mümkün olmasa da ‘can yongası’ olan maddi kayıplar bu yardımlarla karşılanabilir.
Gerek Fas ve gerekse Libya’daki deprem ve sel felaketleri herkesin ibret ve ders alması icap eden hadiselerdir. Çok önceden gerekli tedbirleri almak hepimizin vazifesi. İnsana değer veren bir imar planı bizin için de ihtiyaç. Ders ve ibret alalım ki benzer felaketlere kapı açılmasın...