"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Medyanın yalanla imtihanı

Faruk ÇAKIR
10 Mart 2018, Cumartesi
Yalanın sebep olduğu faciaları anlatmaya her halde ihtiyaç yoktur. Bu kötü hastalığın en yaygın olduğu saha ise maalesef medya sektörüdür. Hele hele ‘sanal âlem’ diye tarif ve tabir edilen internet dünyasındaki yalanlarla başa çıkmak neredeyse imkânsızdır.

“Kim demiş, kime demiş, niçin demiş?” sorularının cevabı dahi araştırılmadan yalan haberler şimşek hızıyla yayılıyor. ‘Yalan haber’lerle başa çıkmak için bir ‘bakanlık’ kurulsa yeridir! Tabiî ki böyle bir bakanlığın yalan haberlerle başa çıkıp çıkamayacağı da ayrıca tartışılır.

Televizyon haberciliği ile tanınan İrfan Değirmenci de ‘yalan’dan yana şikâyetçi olmuş ve “Türkiye’de medyanın % 99’unun yalan makinasına dönüştüğünü düşünüyorum” demiş. Rakam abartılı gelebilir, ama çok büyük bir ‘yalan kampanyası’ ile karşı karşıya olduğumuzu unutmamak gerekir.

İrfan Değirmenci, medya dünyasından bahsederken şöyle demiş: “Ortaokulu ve liseyi TED Ankara Koleji’nde okudum. 1995 yılında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nü kazandım. (...) Biliyorsunuz ki, ben geçen yıl Şubat ayında kafasını kuma gömerken ‘bu yolun dönüşü yok’ diyerek rengimi ve görüşümü belli ettim. Sonra yirmi yıldır yaptığım televizyon haberciliğine veda etmek durumunda kaldım, ama hayat devam ediyor. (...) Türkiye’de medyanın % 99’unun yalan makinasına dönüştüğünü düşünüyorum. Oralarda çalışmayı da düşünmüyorum. Geri kalan % 1’lik bir dilim var. Onlar da çok zor şartlarda yayıncılık yapıyorlar. Şu an için televizyona dönmem mümkün olmadı. (...) ‘Televizyon yasaksa sahneler bizimdir’ dedik ve yola çıktık, sekiz aydır da elliden fazla tek kişilik gösteride üç saate yakın seyirciler ile buluştuk. Seyirci ile dertleştik, konuştuk, ben başıma gelenleri anlattım, onlar kendi hikâyelerini paylaştılar, eğlendik ve düşündük ‘daha iyi nasıl yaşanır bu ülkede?’ diye... Sonuç benim çok içime sindi. (...) Bir taraftan salon bulmak çok büyük problem, salonlara seyirci bulmak ayrı problem, ama tüm bu şartlarda dünyanın en güzel mesleğini yapmaya devam ediyorlar. Benim söyleyecek sözüm var bu ülkeye ve dünyaya dair, bunu bir şekilde söylemeye devam edeceğim. Kitap yazdım, bir tane daha yazacağım. Bir şekilde beni takip edenlerle buluşmaya devam ediyorum. Bu belirsizlik çok fena… Maalesef ülkemizin yetişmiş beyin gücünün yurt dışına göçmesinin altında da bu yatıyor. Bir yere gitmeye niyetim yok, bu vatan bizim vatanımız, buradayım! Sonuna kadar da burada söyleyeceklerimi söylemeyi planlıyorum açıkçası başka bir plan yapamıyorum.” (MAG Dergisi, Mart 2018)

Türkiye’de televizyon haberciliğinde “en kötü dönem”in yaşandığına dikkat çeken Değirmenci, “Çünkü haber bültenlerinden korkuluyor. Haber bültenlerinin içeriği haber değil. Çalışan meslektaşlarım da hiç kusura bakmasınlar, gerçek ve evrensel anlamda habercilik yaptıklarını onlar da söylemiyorlar, gerçekten de yapılamıyor, mümkün değil” demiş.

“Genç meslektaşlar”a da bir tavsiye var: “Kendilerini ve kariyerlerini dünyadaki her şeyden önde sanmasınlar, çünkü değil. Başlarını yastıklarına rahat koyabilsinler. Yükselebilmek için meslektaşlarının ayağına çelme takmasınlar. İyi insan olmaya gayret etsinler. Ötesi boş...”

Bilhassa TV haberlerinden yana şikâyetçi olmayan bir kişi bulmak mümkün müdür? Yalan, abartılı ve ‘aynı haber’leri doksan dokuz defa tekrar eden anlayışla mı medya görevini yapmış oluyor? Gerçekleri hatırlatan medyaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç var vesselâm.

Okunma Sayısı: 3612
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı