"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sistem daha fazla adaletle düzelir

Faruk ÇAKIR
28 Şubat 2017, Salı
Türkiye’deki sistemin ciddi yanlışları, hataları ve fenalıkları olduğu doğrudur. Bu yanlışların düzeltilmesi konusunda da ihtilaf yaşanmaz.

Çünkü neredeyse sistemin mağdur etmediği kimse kalmamıştır. Bir zaman sağcıları, bir başka zaman solcuları, bazen de ‘ne sağcıyım ne solcu, futbolcuyum futbolcu’ tavrını sergileyenleri mağdur etmiştir. 

Bu mağduriyet sitemin kilitlendiğini, yenilenmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Mesele, bu yanlışların, hataların ve fanalıkların nasıl düzeltilip ‘insana değer veren’ bir sistemin kurulacağıdır. Türkiye’yi idare edenler yeni bir sistem getirmeye çalışıyorlar ve bu sistemin çare olacağını ileri sürüyorlar. Peki bu sistemin Türkiye’nin dertlerine çare olma ihtimali var mıdır?

Çok söz söylenebilir, ama en başta ifade edelim ki getirilmek istenen sistem ülkemizin içinde bulunduğu dertlere çare değildir ve olamaz. Çünkü getirilmek istenen sistem, yanlış bir teşhise dayanıyor. Türkiye’nin dertlerine çare olacak sistem; daha fazla hak, daha fazla hukuk, daha fazla adalet icap ettiği halde, adı konusunda bile ittifak edilemeyen yeni sistem bunların hiç birini içinde barındırmıyor. Tam aksine, bütün yetkileri ‘tek el’e toplamayı ve “Ben ne dersem o olur” anlayışını getiriyor.

Ayrıntıları bir yana bırakacak olsak bile yetkilerin bir kişide, tek elde toplanmak istendiğine itiraz eden var mı? Getirilmek istenen sistemi savunanlara göre şu an için yetkilerin toplandığı el, kişi, çok güvenilir. Böyle düşünenlere göre yetkilerin tek elde, bir kişide toplanmasında mahzur yok. Böyle bir düşüncenin günümüz şartlarında kabul edilmesi mümkün müdür? Bir kişinin alacağı kararlar yerine çok kişinin alacağı kararlar daha isabetli olmaz mı? Türkiye Büyük Millet Meclisi bile ilk açıldığında “Ve emruhum şûrâ beynehum”, “İşlerini şûra ile yürütürler” (Şûra Sûresi, 38. ayet) değil miydi? Birlikte ve beraber karar almak varken, kararları ve yetkileri bir kişiye bırakmak nasıl savunulabilir? Bu mesele “Her köyde bir muhtar olur” ölçüsüyle ölçülemez. Doğrudur, her köyde bir muhtar olur ama o muhar yapacağı işlerde köylülerle, yardımcılarıyla görüşür ve görüşmelidir. “Ben muhtarım, ben ne dersem o olur” tavrı köyde huzur ve sükun bırakır mı?

“Başkanlık” diye yola çıkılan ve “cumhurbaşkanlığı/cumhurbaşbakanlığı sistemi” denilen ve önümüzdeki aylarda kabul ya da red için milletin önüne getirilecek bu sistemi savunanları bir bahanesi de “İktidar çok iş yaptı ama sistem aynı kaldı. Yarın öbür gün tekrar darbeler ve muhtıralar olabilir. Yeni sistem kabul edilirse bu krizler olmayacak. Sistem tıkır tıkır işleyecek” şeklindedir.

Şunu bilmek gerekir ki isimlerin ve resimlerin değişmesiyle hakikat değişmez. Türkiye’nin böyle dertleri vardır ama bu dertlere karşı yapılması gereken isim değişikliği değil, özde değişikliklerdir. Sistemin adının değişmesi nasıl bir güvence getirebilir ki? “Ankara Kriterleri” geçerli olduktan sonra sistemin adı ne olursa olsun sıkıntılar, dertler, tasalar bitmez. Gerçek anlamda değişiklik yapmak isteyenler milletin dışlayan anlaşıyı temsil eden “Ankara Kriterleri”nin bir yana bırakmalı ve daha fazla hak, daha fazla adalet, daha fazla insan haklarını esas almalı. Bunun yolu da bütün yetkileri bir kişiye, tek ele bırakmak değildir.

“Keyfi uygulamalar sebebiyle mağdur olan var mı yok mu?” konusunda dahi anlaşamayan, birbirini nakzeden açıklamayar yapan idareci ve anlayışla bunu yapmak mümkün müdür?

Adaleti ‘mülk’ün temeline yerleştirmeyen hiçbir sistem Türkiye’nin dertlerini çözmeye yetmez vesselam.

Okunma Sayısı: 2263
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı