Evimizdeki yangın sebebiyle komşumuzdaki felaketini unutmuş gibi görünsek de, hem içerdeki yangını hem de komşularımızdaki yangını söndürmek için duaya sarılmamız lazım.
Bir ülke, dünyanın gözü önünde parçalandı, iç savaşa sürüklendi ve milyonlarca kişi muhacir oldu.
İşin en başında İslam dünyası ve Birleşmiş Milletler, yapması gerekenleri yapmadı. “İslam dünyası kendi derdiyle meşgul, nasıl başkasına yardım etsin” demek haklı bile olsa; yine de yapılabilecek işler vardı. İhmalin en büyük sebebi, işlerin bu noktaya gelebileceğinin hesaplanmamış olmasıdır.
Türkiye penceresinden bakıldığında Suriye’nin bu hallere düşmesi belki düşünülmemiş olabilir. Ancak Birleşmiş Milletler ve ona hükmeten ‘Beşli koalisyon’un bu durumu hesaplamış olması muhtemeldir.
İlk defa değil, ama Birleşmiş Milletler (BM) Acil Durumlar Koordinatörü (OCHA) Stephen O’Brien’in Suriye konusundaki serzenişi herkesi harekete geçirmeli. Kalbini yarıp görme imkânımız olmadığı için samimiyetini de sorgulayamayız. Samimi olduğunu varsayarak, Suriye meselesinde BM’nin çok ciddi hatalar ve ihmalellere imza attığı söylenebilir.
Belki en dikkat çekici iddia, “Suriye’ye el uzatılmasına engel olan, atması gereken adımları sürekli erteleyen BM Güvenlik Konseyi”nden bahsedilmesidir. Bu tesbiti her hangi bir siyasetçi, gazeteci ya da lider yapmış olsa “Çamur atıyor” diyen çıkabilirdi. Fakat bu acı tesbit, “BM Acil Durumlar Koordinatörü” kimliğine sahip bir isimden gelince işler değişir. Hatta ve hatta, bu tesbit önümüzde dururken Suriye konusunda başka konuşmalara, başka yorumlara ve başka tahlille ihtiyaç duyulmaz! Düşünün ki “dünya barışını temin için” kurulduğu ilan edilen BM, yangın yerine dönen Suriye’ye yardım etmediği gibi, “el uzatılması”nı da engelliyormuş!
Konuşmasında oldukça sinirli olduğu görülen O’Brien, uluslararası toplum olarak yardıma muhtaç insanlara daha fazla yardım yapmalarına izin verilemediğini bu durumun da kendisini çok sinirlendirdiğini söylemeden geri durmamış.
Suriye’ye yaptığı son gezi hakkında da bilgi veren OCHA Koordinatörü O’Brien, Temmuz ayından beri 422 bin insanın yaşadığı kuşatılmış bölgeye herhangi bir yardım yapamadıklarından yakınmış. Suriye’deki çatışmaların başlamasından sonra 250 binden fazla insanın öldüğünü, 500 binden fazla insanın yaralandığı bilgisini veren O’Brien, “Suriye’de 7,6 milyon insan evsiz kaldı. 1 milyondan fazla Suriyeli de evini terk etmek zorunda kaldı. 4 milyondan fazla insan hayatta kalabilmek için sınırı geçerek ülke sınırlarını geçerek yeni bir gelecek arayaşına girdi” demiş.
“Suriyelilerin günlük karşılaştıkları acı derinliği tarif etmek için kelime bulmakta zorlanıyorum” diyen O’Brien “Ülkeyi üzgün ve öfkeyle terk ettim. Sinirliyim çünkü uluslararası toplum olarak her zamankinden daha fazla desteğe ihtiyacı olan Suriyelileri korumak için daha fazlasını yapmamıza izin verilmiyor ve yapamıyoruz. Ama yardıma muhtaç insanların hayatlarının kurtarılması için mümkün olna her şeyi bıkmadan yapamaktan vazgeçmeyeceğim” şeklinde konuştu.
Mayıs ayında bu göreve başlayan İngiliz siyasetçi ve BM bürokratı O’Brien’in çıkışı desteklenmeli ve Suriye unutulmalalıdır. Başkası unutsa bile Suriye’yi biz unutamayız...