"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tedbirler yeterli mi?

Faruk ÇAKIR
02 Mayıs 2020, Cumartesi
Bütün dünya ve elbette ki Türkiye koronavirüs salgınını en az hasarla atlatmanın hesabını yapıyor.

Ancak gerek ülkemiz ve gerekse dünya belki de karşı karşıya olduğumuz tehlikenin tam olarak farkında değiliz. Günübirlik haberlerle ‘kriz bitti, bitiyor’ desek de bu salgının geride bırakacağı tahribatın büyüklüğünü idrak ettiğimiz söylenemez.

Elbette maksadımız korku ve endişe yaymak değil. Fakat yol üzerindeki uçurumları, virajları ve çukurları hesaba katmadan hedefe ulaşmak mümkün mü?

ODTÜ İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Taymaz’ın çizdiği tabloya göre virüs salgını en fazla çalışanları etkileme istidadı gösteriyor. Tablo şöyle:

* Covid-19 salgınının ekonomik etkisi çok büyük ve salgın olağan üstü istihdam kaybına yol açıyor. Sosyal izolasyonu sağlamak için alınan idarî tedbirlerin konaklama ve yiyecek, seyahat, perakende ticaret gibi hizmet sektörlerine yönelik olmasına karşın imalat sanayii istihdamındaki (beklenmedik) keskin düşüş endişe verici.

* Bu sorunlara karşın politika tepkisi çok yavaş ve çok kısıtlı. Kısa Çalışma Ödeneği çalışanların önemli bir kısmını kapsamıyor. Ayrıca şimdiye kadar Kısa Çalışma Ödeneğine başvuranların ancak % 43’üne ödeme yapılmaya başlandı (27 Nisan itibariyle 1,4 milyon işçiye ödeme yapılıyor). Son olarak, doğrudan gelir desteği, açıklanan destek programının sadece küçük bir kısmını oluşturuyor. Açıklanan gelir desteklerinin de önemli bir kısmı tek seferlik destekler.

* Covid-19 salgınının sosyal ve ekonomik maliyetinin azaltılabilmesi için doğrudan gelir desteği, etkilenen herkesin gelir kaybını telâfi edecek düzeyde, koşulsuz ve hızlı bir şekilde sağlanmalı. Gelir desteklerinin miktarı ve süresi konusunda bir belirsizlik olmamalı, çünkü belirsizlik her zaman ekonomik krizin derinleşmesine yol açan en önemli etkenlerden biri olmuştur. (yetkinreport.com, 30 Nisan 2020)

Salgını bertaraf etmek için alınan haklı tedbirler dolaylı olarak işsizliği tetiklemiş oldu. İşsizlik zaten çözemediğimiz büyük meseleler arasındaydı. Salgın bunu daha da katmerleştirdi. O halde karşı karşıya olduğumuz krizin, sıkıntının, problemin büyüklüğünü idrak etmek ve tedbirleri de ona göre almak durumundayız. Bu mesele başkalarına havale edilebilecek bir mesele değil. Birlikte düşünüp birlikte çareler aranmalıdır. Çünkü salgın ve kriz kişi seçmemekte. En büyük yanlış, karşı karşıya olduğumuz tabloyu görmemek ya da inkâr etmek olur.

Alınan tedbirlerin yeterli olmadığını ehil olanlar ifade ediyor. Tabiî ki her ülkenin olduğu gibi Türkiye’nin imkânları da sınırlıdır. Ancak önemli olan bu imkânların âdil bir şekilde paylaşılıp paylaşılmadığıdır. Her defasında tekrarlandığı üzere bir gün dahi gecikmeden israf kalemlerini kırmak durumundayız. Hem Türkiye hem de dünya bu krizden ancak iktisat ederek çıkabilir. Hele hele Türkiye’nin bir kuruşu dahi israf etme lüksü yoktur ve olamaz.

Türkiye’yi idare edenlerden talebimiz, karşımızdaki tabloyu doğru okumaları ve ortak akılla kararlar almalarıdır. Aksi halde -Allah korusun- bir krizden diğer krize yuvarlanma ihtimali de vardır.

Okunma Sayısı: 1693
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı