"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Törenler bitse de gitsek...

Faruk ÇAKIR
01 Kasım 2014, Cumartesi
Cevap verilmesi gereken önemli bir soru var: Törenler, ülkemize kaç liraya mal oluyor?

 Bu sorunun cevabını bilenlere Nobel Ödülü verilse yeridir. Şaka bir yana, sabah akşam düzenlenen törenler dolayısıyla çalışmaya, araştırmaya ve incelemeye vakit bulamıyoruz. Her hafta ve her gün okullarda tören, fabrikada tören, üniversitede tören... Törenlere verilen ehemmiyet, çalışmaya verilmiş olsa belki de üretim artacak, cari açık azalacak. Bayramlar bile törenlerin gölgesinde kalıyor. Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla İstanbul’da yapılan ‘tören’ler haber oldu, ama benzeri belki de her ilde ve ilçede yaşandı. Taksim’deki törende bekleyen öğrencilerden, ‘mont’larını çıkarmaları istenmiş. Öğrencilerin saatlerce orada bekletilmesi ve ilâve olarak montlarının çıkarılması ve yağmurlu havada üşümeleri kime ne kazandırıyor? Bu törenlerin bir fayda vermediğini, mecburen katılanların da “Ah, şu törenler bitse de eve gitsek” dediğini Türkiye’yi ve İstanbul’u idare edenler bilmiyor mu? Bunu konuşmaya ve tartışmaya gerek var mı? Bir kaç gün önce bir okulun önünden geçerken dikkatimizi çekti: Okulun kapısında toplanan öğrenciler, sınıflara girerken ‘uygun adım’la yürütülüyordu. Bu görüntü “Büyük Türkiye”ye yakışıyor mu? Ne zaman ‘görüntü’nün değil de, kaliteli eğitimin işe yaradığını anlayacağız? Geçen yıllarda bir arkadaşımız anlatmıştı, ama benzerlerinin bugün de yaşanma ihtimali var: “Meşhur bir okul”un müdürü, çocuğun çorabının rengi, “okul tarafından seçilen renkten farklı” olduğu gerekçesiyle okula, sınıfa alınmamış ve eve gönderilmişti! Böyle yapan bir idareci, daha o gün görevden el çektirilmiyorsa o eğitim sisteminin düzelmesi mümkün olur mu? Okullardan misal verdik diye tören yanlışlarının sadece buralarda yaşandığı akla gelmesin. Her kademede bu yanlışlar yaşanıyor. Bir vali yeni bir ile göreve başlayacağı gün onu yüzlerce kişi karşılar, icap ederse uğurlar. Peki, o gün o ilde, o ilçede işleri kim yapar? Bütün bürokratların valiyi ya da bakanı, başbakanı karşılaması ve uğurlaması şart mıdır? Bir defa değil, bin defa tekrarlanan bu hata Türkiye’yi idare edenlerin dikkatini çekmez mi? Eğitimci Ali Hakkoymaz, geçen günkü yazısında, Türkiye’deki tören çokluğundan şikâyetle, “Japonya’ya tören satsak; onlar bize tren satsa...” demişti. Haksız mıydı? Bunca tören, bunca gösteri, bunca ‘reklâm’ Türkiye’ye ne kazandırdı ki? Haklı olarak mevcut darbe anayasasını değiştirip yeni ve sivil bir anayasa yapmak ihtiyacı dile getiriliyor. Bu ‘zor’ iş için gayret sarfederken, çok daha kolay olan ‘törenleri sona erdirme’ gayreti niçin yok? Hiç değilse yağmurda ve çamurda çocuklara ve gençlere ‘tören’ adı altında bu haksızlık yapılmasın. Yanlışlar karşısında “Böyle gelmiş, bölge gitsin” demek de mümkün değil. Törenler, mecburî olmaktan çıkarılsın. Gönüllü olarak gidip yağmur altında ıslanmak isteyen varsa onlar ıslansınlar. Türkiye’nin törenlere ayıracak ne vakti ne de parası vardır. İnanın bu törenleri sıfıra yaklaştırıp çöpe atılan paraları doğru işlerde kullanabilsek bin defa daha hayırlı iş yapmış oluruz.

Ümidimiz ve temennimiz, önümüzdeki yıl değil, önümüzdeki günden itibaren ‘tören israfları’na son verilmesidir. 
Edebiyatçı yazarımız Ali Hakkoymaz’ın teklifinin altına bir imza da biz atalım: “Japonya’ya tören satsak; onlar bize tren satsa...” olmaz mı?

Okunma Sayısı: 1362
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı