"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yolsuzluklara yol verilmesin!

Faruk ÇAKIR
18 Aralık 2014, Perşembe
Slogan haline geldi, ama tekrarlamakta fayda var: Yol yapılıyor diye yolsuzluk iddialarını sineye çekmeye gerek yok.

“Yol yapılıyor, o halde yolsuzluk nasıl yapılsın?” sorusu da anlamsız. Çünkü yol, iş yapıldıkça yolsuzluk yapma ihtimali de artar. İş yapmayanların yolsuzluk yapma ihtimali de azalır. Yol ve iş yapılsın, ama bunlar vesile edilerek yolsuzluk yapılmasın. Yapılırsa da örtbas edilmesin, kanun önünde, adalet önünde hesap sorulsun.

Geçen yıl 17 Aralık’ta (2013) büyük bir yolsuzluk operasyonu yapıldı ve dile getirilen iddialar, iktidarın inkârıyla karşılaştı. Aradan bir yıl geçti ve hâlâ o iddialar unutulmuş değil. Fiili olarak hesap sorulmadı, ama 4 bakan bu iddialar sebebiyle görevlerinden istifa etti, haklarındaki hukuki süreç de devam ediyor. 

Kendimizi mahkeme yerine koyarak suçlananları mahkûm edecek durumda değiliz. Ancak “Bütün iddialar yanlıştır. 17 Aralık sadece bir ‘darbe’ girişimidir. Hiç bir yolsuzluk, usülsüzlük olmamıştır” sözüne de katılmamız mümkün değil. İddiaların ciddi olduğu şuradan da belli ki, 4 bakan bu iddialar sebebiyle istifa etti. Ayrıca, iddiaları gündeme getiren devlet memurlarının görevden alınmaları; çeşitli illere sürülmesi ve yerlerine başkalarının getirilmesi dikkat çekti. Adalet sistemine bu kadar müdahale edilen başka bir ‘süreç’ belki de olmamıştır...

Türkiye’yi idare edenler, yolsuzluklara sıfır tolerans yerine; yolsuzluklara sıfır ihtimal vermeyi tercih etmiş durumda. Her konuşmada 17 Aralık’taki iddialar ‘darbe teşebbüsü’ olarak isimlendirliyor ve kesinlikle yolsuzluk ihtimaline kapı açılmıyor. 

Hadisenin patlak vermesinin üzerinden tam bir yıl geçti ve iddiaları gizlemenin mümkün olmadığı görüldü. Nitekim, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun başdanışmanı olarak görev yapan yazar Etyen Mahçupyan, yolsuzluk iddialarıyla ilgili bir soruyu cevaplandırırken “Bu, sonuçta ilelebed gizlenecek bir dosya değil. Muhakkak bu belirli bir noktada kamuoyunun önüne çıkacak ve kamuoyunu ikna edici bir şeffaflıkta bir açıklamasının olması şart. Bundan hiçbir parti ve hükümet ilelebed kaçamaz. Sonunda da bunu yapmamanın maliyeti AK Parti’ye daha yüksek olmaya başlar” demiş. (Konuşan: Cansu Çamlıbel, Hürriyet,15 Aralık 2014)

Bu tesbitle birlikte Mahçupyan, “Yolsuzluk iddialarını ciddiyetle sorgulama zamanı gelmedi mi?” şeklindeki bir soruya da şöyle cevap vermiş: “Bu üç seçim büyük bir viraj. Benim vatandaş olarak ‘Artık AK Parti’nin hakikaten bir şeyler yapması lazım’ diye hissedeceğim an 2015 seçiminin sonrasıdır.”

Yolsuzluk dosyalarının açığa kavuşmamasının, uzun dönemde Cumhurbaşkanının önüne konulabileceğine de dikkat çeken Mahçupyan, “(...) Dolayısıyla da bu yükten bir an önce bir şekilde kurtulması lazım” demiş. 

Başdanışman Mahçupyan’ın yolsuzluk iddialarını tamamen yok saymaması elbette önemli bir tesbittir. Peki, başdanışmanın yok sayamadığı iddiaları Türkiye’yi idare edenlerin yok saymaya devam etmesi inandırıcı olabilir mi?

Tabii ki, yok sayılmayan yolsuzluk iddialarını adalet önüne taşımayı 2015 genel seçimleri sonrasına havale etmeyi kabul etmek mümkün değil. Siyasi anlamda haklı bile görülse, millet vicdanında bu anlayışın kabul görmesi mümkün değil.

Temennimiz, yolsuzlukları savunma sürecinin bir an önce sona ermesi ve bu hastalığın kalıcı şekilde tedavi edilmesidir. 

Okunma Sayısı: 1488
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı