MEYANKÖKÜ: Bütün göğüs hastalıklarına ve öksürüklere fayda sağlar. Akciğerleri balgamdan temizler. Karaciğer ve dalak hastalıklarına destek sağlar. İdrar yollarındaki yanma ve iltihapların tedavisinde faydalı olmaktadır. Basur (hemoroit) sıkıntılarını rahatlatır. Kasları güçlendirir. Nefes darlığı’ndaki (astım) zorlu öksürük ve solunumu rahatlatır. Bağırsak faaliyetlerini düzenler. Akciğeri yumuşatıp, temizler ve küçük yaraların iyileşmesine destek sağlar. Boğaz ve mide iltihaplarına faydalıdır. Bağırsak hareketlerini düzenlemek ve midedeki sindirimi kolaylaştırmak için; 40 gram meyankökü, 40 gram rezene, 60 gram sinameki, 200 gram nebat şekeri karıştırılarak toz haline getirilir. Her akşam 1-2 küçük kaşık alınır. Böylece bağırsakları yumuşatır ve sindirimi kolaylaştırmış olur. 

KANTARON: Yeni ve eski yaraların hızla kapanmasını sağlar. Kurusundan yapılan merhemler, derin nasırları yumuşatıp, temizler. Kantaron çayı, karaciğerde tıkalı kanalları açar ve dalağın faaliyetini düzenler. İdrar söktürücüdür (diüretik etkili). Bağırsak parazitlerini düşürür. Bağırsak sancıları ve uterus (rahim) sıkıntılarında çay olarak içilir. Cilt hastalıklarına fayda sağlar. Çeşitli sebeplerle meydana gelen saç dökülmelerine engel olur ve destek sağlar. Yüzün, cilt bakımında başarıyla kullanılır. Bir bardak soğuk suya, bir tatlı kaşığı kantaron konur. 6-8 saat bekletilir, ondan sonra gün boyunca yudum yudum içilir. Bu kullanım şeklinde tadı acı bir hal aldığından, toz haline getirilen kantarondan 2 gram alınarak, balla karıştırılıp yenmesi daha uygun olur. 

ÜZÜM: Meyvelerin en faydalı olanlarındandır. Yaş ve kurutulmuş halde tüketilir. Hem meyve, hem besleyici bir gıda, hem şifalı deva ve içecek, hem de meyvelerin üç sultanından birisidir. Diğerleri ise, hurma ve incirdir. İlk Arap hekimleri, üzümün faydaları hakkında demişler ki; en güzel gıda olup, böbreklerin sağlıklı faaliyetini sağlar. Kanı zararlı atıklardan temizler. İnsanın huyunu ve psikolojik dengesini güzelleştirir. Kabuk ve çekirdekleri, posa olarak bağırsak faaliyetini düzenler. Yemeklerden sonra yenmesi uygun değildir. İltihaplı hastalıklara fayda sağlar. Böbrek ve dalağın faaliyetine destek sağlar. Sindirim ve sinir sistemlerinin faaliyetini düzenler. Bağırsak iltihapları ve kabızlıklara faydalıdır. Üzümün, göğüs hastalıklarına faydalı olduğu ispat edilmiştir. Sıkılarak çıkarılan suyu içilirse, öksürüklere çok faydalıdır. Suda kaynatılan asma yaprakları, çay gibi içilirse ağrılı idrar tutukluğuna, ishal ve sarılığa destek sağlar. Böbreklere şifalı bir ilâçtır. Üzüm yemek idrarı arttırdığı gibi, sağlığa zararlı olan asit seviyesini düşürür. Bağırsakları yumuşatıp, içindeki zararlı mayalanma ve ekşimeleri engeller. Karaciğer fonksiyonlarına uyarıcı etki yapar. Vücuttaki yağlı maddelerin depolanmasını dengeler. Safra kesesi fonksiyonlarını uyarır ve safra akışını arttırır. Vücudun, hastalıklara karşı savunmasını destekler. Üzümün ihtiva ettiği şeker, en basit bir meyve şekeri olup, kolay emilerek vücuda çabuk faydalı hale gelir ve vücudun onarımını hızlandırır. 

Birçok hekimler, birçok hastalığın tedavisinde; 200 gram üzümün sıkılarak, sabah aç karnına içilmesine çok güvenirler. Aynı miktarda üzüm suyu, 5 saat sonra içilmek şartıyla, her gün içilir ve buna mevsim sonuna kadar devam edilir. Bu şekilde alınması, vücudu birçok hastalıktan korur. Üzüm, vücudu seretan (KANSER) hastalığından koruyup, tedavisinde destek sağlar. Bitki ilâçlarına önem veren birisi, kanser hastalığı hakkında ‘etrafa nazarımı gezdirip, araştırırken, çok üzüm yetiştirilen yerlerde KANSERE RASTLAMADIM.. Üzüm o bölgelerde, halkın temel gıda maddesini teşkil ediyordu. Bu araştırmalarım devam ederken, üzümün KANSERE DEVA olacağı kanaatine vardım. Düzenli üzüm tüketenlerin, kanserden şifaya kavuştuğunu gözlemledim. Sindirimi kolaylaştırır, vücuttaki zararlı maddeleri temizler. Özellikle kansızlık (ANEMİ) hastalığına fayda sağlar. Fazla kiloları vermede, destek rol oynar. Kemik ve sinirlerin sağlığını güçlendirir. Karaciğer ve dalak hastalıklarına destek sağlar. Cildi besler ve güzelleştirir. 

Üzüm suyundan günde 700-1400 gram içilirse, vücuda destekte etkili olup, idrar yolları ve sindirim sistemini temizler. Kabızlığa engel olur, basura (hemoroit) fayda sağlar. Vücuttaki zararlı atıkların temizlenmesi için günde, yemeklerden sonra birer bardak üzüm suyunu, aralıklarla içmek fayda sağlar. Kuru üzüm yemek akciğer, idrar yolları ve karaciğer hastalıklarına devadır. Üzüm suyuna pamuk batırılır ve yüzde, on dakika kuruyuncaya kadar bekletildikten sonra, ılık su ile yıkanırsa yüzü güzelleştiren bir nemlendirici olur. 

FASULYE: Yeşil ve kuru fasulye olarak tüketilir. Yeşil fasulye, kandaki beyaz küreciklerin (LÖKOSİT) yenilenmesini sağlayan, çok faydalı bir gıdadır. Kalbi güçlendirir, sindirimi kolaylaştırır. Taze olarak tüketilmelidir. Sinir sistemine destek sağlar. İdrar söktürücü etkisi vardır. Karaciğer ve pankreasın çalışmasını güçlendirir. Gelişme bozukluğu ve hastalık sonrasındaki kuvvet kaybına destek verir. Şeker (DİYABET) ve idrar yolları hastalıklarına fayda sağlar. Yeşil fasulyenin köklerinden elde edilen su, kalbi güçlendirir. Kuru fasulye ise, maydanoz, sarımsak, kekik veya diğer yeşilliklerle yendiğinde, sindirimi daha kolay olur. Diyet ve perhiz uygulayanlara iyi bir destektir. Ağır işlerde çalışanlara, midede sıkıntılı sindirimden şikâyet edenlere, karaciğer hastalıklarına, gelişme çağındaki küçük çocuklara ve hamilelere önemli destek sağlar. Kuru fasulye pişirildikten sonra iyice ezilip, merhem gibi yapıldıktan sonra, cildin yara ve yanıklarına, cildin iltihaplı yaralarına, egzama ve uçuklara sürüldüğünde, faydalı ve şifalı bir merhem olur.           

SAĞLICAKLA KALIN