"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’ı dinleselerdi Ortadoğu’da kan akmazdı

01 Kasım 2014, Cumartesi 04:07
Eğitimci-yazar Atilla Yılmaz, “Şayet El-Ezher Üniversitesi ve İslâm düşünürleri Said Nursî’yi dinlemiş olsalardı bugün Ortadoğu'da ve İslâm coğrafyasında kan akmamış olacaktı” dedi.

Kahramanmaraş Yeni Asya Vakfı, “Bediüzzaman ve Cumhuriyet” konulu bir seminer düzenledi. Seminere eğitimci-yazar Atilla Yılmaz konuşmacı olarak katıldı. Gençlerin yoğun katılımıyla gerçekleşen seminerde; Bediüzzaman’ın gözüyle cumhuriyet nasıldı sorusuna cevaplar arandı. Cumhuriyetin bir yönetim biçimi, demokrasinin de cumhuriyetin uygulanış şekli olduğunu söyleyen Yılmaz, “Cumhuriyet, 1776’da Amerika’da 1789’da ise Fransa’da ilân edildi. Bütün Amerika ve Avrupa’yı etkileyen bu sistem Tanzimat dönemiyle birlikte Osmanlı yazar-çizerleri tarafından bizde de dillendirilmeye başladı” dedi. Cumhuriyet ve demokrasinin kendi arasında çeşitli sınıflandırması ve uygulanış şekilleri olduğunu belirten Yılmaz, “Bediüzzaman’ın ‘meşrû meşrûtiyet’ tabiriyle ve cumhuriyet tanımıyla Şeriatın bire bir örtüştüğünü vurguluyarak Said Nursî’nin ‘dindar cumhuriyet’ nitelemesine vurgu yaptı.

CUMHURİYETİN ÖZÜ BİZİM MALIMIZDIR

“Cumhuriyetin özü bizim malımızdır” ifadesini kullanan Yılmaz, “Bediüzzaman yargılandığı mahkemelerde her zaman cumhuri sitemi savundu. Hürriyetci sistem ilk Asr-ı Saadette dört büyük halifenin seçim yoluyla iş başına gelmeleriyle uygulandı. Aslında cumhuriyetin özü bizim malımızdır” şeklinde konuştu. İnsanların hayatında olduğu gibi devletlerin hayatında da ‘hayret , hayranlık ve taklit’ olgusunun varlığına işaret eden Yılmaz, Osmanlı devletininde Batı’nın yükselişine önce hayret ettiğini sonra bu hayretin hayranlığa bilâhare de taklide dönüştüğünü söyledi. Avrupa’nın cumhuriyet yönetimine kavuşana kadar adeta birbirlerini boğazladıklarını belirten Yılmaz, “Avrupa ancak cumhuriyet sistemiyle insanca yaşama düzeyine ulaşmıştır” dedi.

KARINCALARIN CUMHURİYETİNİ SEVERDİ

Bediüzzaman’ın Abdülhamid döneminde ki Meşrûtiyet savunmalarından ve mücadelesinden örnekler aktaran yazar Yılmaz, “O’nun karıncalara bile cumhuriyetçiliklerinden dolayı bir hürmeti vardı” ifadesini kullandı. Bediüzzaman’ın, Meşrûtiyet ve cumhuriyeti şeriatı bakileştirmek adına savunmasının ona özgün bir düşünce olduğuna vurgu yapan Yılmaz, El-ezher Üniversitesi Bediüzzaman’dan yüz küsur sene sonra demokrasi ile İslâmiyet’e aykırı bir sistem olmadığını açıkladı. Şayet El–ezher Üniversitesi ve İslâm düşünürleri Said Nursî’yi dinlemiş olsalardı bugün Ortadoğu’da ve İslâm coğrafyasında kan akmamış olacaktı” dedi. Yılmaz, Said Nursî’nin fikirlerinin İslâm cografyasının kurtuluşu yeniden dirilişi açısından bir şans olduğunu söyleyerek konuşmasına son verdi.

Mustafa USTA / Kahramanmaraş

Okunma Sayısı: 1764
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • mustafa yaprak

    1.11.2014 22:28:04

    Bundan sonra da buna benzer, atılması gereken somut adımların neler olması gerektiği konusunda vazifelerimizi yerine getirme gayretine girmektir.Bir an önce bu ateşin söndürülmesi,sözlerde kalmamalı,fiili irşat teşebbüsleri daha da arttırılmalıdır.özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerimizde ciddi anlamda irşat vazifeleri başlatılmalıdır.Burada Atılla yılmaz bey gibi duyarlı eğitimci-yazarlara çok iş düşmektedir.Kendilerini tebrik ediyorum. selamlar

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı