Mehmet Kutlular anlatıyor; 

Said Özdemir Ağabey, “Zübeyir Abi İhlas Gazetesine sahip çıkmıyor, benimsemiyor” diye sitem etmişti. Hiç unutmuyorum, bu söz Zübeyir Ağabeyi çok üzmüştü. Ne demek “bir gazete Üstadım’dan bahsedecek, ben ona sahip çıkmayacağım, olur mu?” diye onu tekzip etmek için gidip Süleymaniye Camiinin kapısında gazete sattı.

1967 yılında İttihad gazetesi haftalık olarak yayınlanmaya başladı. Ancak hadiseler günlük gelişiyor, Nur Talebeleri Risale-i Nur ölçülerine uymayan yazıların bulunduğu gazeteleri okuyorlar, abone yapıyorlardı. Bu gazete mutlaka günlük olmalı idi, bu bizim siyasî noktadan da birliğimizi temin eder, meslek-meşrebimize uygun olduğu için örnek teşkil eder. Hem düşmanlarımıza cevap, hem dostlarımıza ifade aracı olacak, onları yayacaktır. Zübeyir Gündüzalp öncülüğündeki Nur Talebeleri, o günün şartlarında günlük geçinen, maddî imkânları çok zayıf olan kimselerdi. Osman Alptekin isminde bir zat bir yıl sonra ödemek kaydı ile 150 bin tl değerinde pardösü verdi. Bu imkânla Yeni Asya Gazetesi yayın hayatına atılmış oldu. Yeni Asya’nın yayın hayatına atılması demek Üstad Bediüzzaman’ın bütün fikirlerinin günlük olarak fikir hayatında yer alması idi. Dostlar sevinirken, nurlara düşman olanlar çok üzülüyordu. Bundan böyle rastgele iftiralarla Nur Talebelerini karalayamayacaklar ve gerekli cevabı alacaklardı. Yeni Asya yüzlerce fikir adamı için tarla olacak, hem kendi kadrosunu yetiştirdi, hem de kendine yakın basına eleman yetiştirdi. 1970 yılına yaklaşınca Siyasal İslâm partileşecek ve 2015 yılında da Üstad’ın mesleğine darbe vurmaya devam edecekti. Bu tehlikeyi tesbit eden Zübeyir Gündüzalp Beyanat ve Tenvirler kitabını Risale-i Nur Külliyatından derledi. Bu kitap Üstad’ın içtimaî ve siyasî fikirlerinin Külliyattan toplanmış halidir. Bu siyasî hareket 1972’li yıllarda Ankara’da neşriyat hizmetlerimize darbe vurmasına rağmen neşriyat hizmetleri artarak devam etti. Bu neşriyat hizmetleri 12 Eylül ihtilâline kadar gelişerek devam etti. İhtilâlde Yeni Asya 470 gün kapatıldı. Köprü Dergisi bir yıl kapatıldı. Yeni Asya, 12 Eylül’ü destekleme-desteklememe, Anayasa oylamasında evet-hayır deme fikri sebebi ile bölündü. Yeni Asya gazetesi ve yayınları büyük darbe yedi. Ancak bütün bu darbelere rağmen kadrosunu büyük ekseriyetle korudu. 1983’ten 1990 yılına kadar bir çok benzeri olmayan, sahasında ilk eserler yayınladı. Ancak burada 1975’te başlayan büyük binalarda hizmet etme, mahallileşme fikri yayılıyordu. Bu fikir zamanla çok yayılacak hatta Mehmet Kutlular’a göre, hizmetlerin merkezi olan İstanbul’a çok büyük zarar verecekti. 

Devam edecek

***

HİZMET ORTAKLARIMIZA MÜJDELER VE DÂVET

Elhamdülillah! Gün geçmiyor ki bir telefon, bir mektup, bir e-mail gelmesin. İsmi bizde saklı büyük bir cezaevinde vazifeli kardeşimiz, 40’a yakın kimsenin isminin bulunduğu bir liste göndermiş. Dergi abonesi yapılmasını istiyor. Ağabey yakında bütün cezaevi sizin yayınları okuyacak, bol duâ alıyorsunuz, dedi (hep beraber alıyoruz).

Ramazan’da yolladığınız KİTAP PAKETLERİ çok faydalı oldu. Daha gönderebilirseniz, çok ihtiyaç var, dedi. Urfa Siverek Cezaevinden mahkûm bir kardeşimiz Ramazan’da yolladığımız kitap paketinin ulaşmadığını mektupla bildirdi. Cezaevi idaresi ile görüştük, teşekkür ederim. Kitap paketimizin birkaç gün içinde ulaştırılacağını söyledi. Gümüşhane Kapalı Cezaevinden açık cezaevine çıkan kardeşimiz hem eski koğuş arkadaşlarından selâm söylüyor, daha önce gönderdiğim kitapları ailesine göndermiş, yeni kitaplar istiyor. Koğuş arkadaşlarının bizlere duâ ettiklerini bildirdi. Haberlerimizin az bir kısmını ulaştırmış olduk. Daha önce bahsettiğimiz 300 dergi ve yukarıda kısmen bahsettiğimiz Külliyat ve kitap ihtiyacımız devam ediyor. Kutlular Ağabey, konuşmalarımızda, hizmetler için ihtiyaç olursa ağabey ve kardeşlere duyurmamı söylerdi. Duyuruyorum. Duâ ricaları ile.

***

MEKTUP

Aziz ve muhterem kardeşim Hasan Muharrem Abi,

Selâmların en ekmel ve en etmeli olan Allah’ın selâmı ile selâmlar hasret ve muhabbetle kucaklarım. Sıhhat ve afiyette olmanız için duâcıyız.

Göndermiş olduğunuz dergiler muntazaman elime ulaşıyor. Ayrıca göndermiş olduğun 7 adet kitap, Yasin-i Şerif elime ulaştı. Rabbim razı olsun, sizi cennet-i firdevsine koysun. Göndermiş olduğunuz kitapları çok beğendim. Daha önce Beşleme’yi görmüş, okuyamamıştım. Benim için hava-su ne ise kitap da odur. İçeride en samimî dostlarım kitaplardır. İnanın koliyi açmaya gidince o kitapları görünce sevince gark oldum. Hele bu Üstad ve talebelerine ait olunca sevincim ikiye katlandı. Ben kendimi Risâle-i Nurlar’la buldum. Oradaki kahramanlarla kardeş oldum. 

On beş yıllık bir mahkeme sürem oldu. Müdafaaları iyice tetkik ettim. Mahkemelerde o ağabeylerin müdafaalarını hep mihenk yapıp, onların çizgisinde ilerleyip savunmalar yaptım. Onlardan çok alıntılar yaptım. Özellikle Zübeyir Abinin müdafaası beni etkiledi. Allah’a şükür Üstad Hazretleri ve talebelerinin göstermiş olduğu çizgide devam etmeye çalışıyorum. Zübeyir Abinin hayatını anlatan kitaplar bir tevafuk oldu. Hakkınızı helâl ediniz. Size yük oldum. Allah ecrinizi arttırsın. Hizmetinize bereket katsın, sizi insî ve cinnî şeytanlardan korusun. Çevrenizde bulunan dost ve kardeşlere Yusufî mekândan kucak dolusu sevgi ve selâmlar. Birbirimize duâ edelim. Sizi Allah için seviyorum.

Veysel Gülsel, F Tipi Kapalı Cezaevi, Adana

Not: İsimler değiştirilmiştir.