Bismillahirrahmanirrahim, esselâmunaleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü ebeden daima,

Muhterem Muharrem Ağabey, mektubuma başlarken muhabbetle ellerinizden öpüyor size ve sevdiklerinize el-lâtif olan Allah’tan sağlık, sıhhat, rahmet ve bereket, huzur ve inayetini arttırmasını Rahmet-i Rahmandan niyaz ediyorum. Kıymettar ağabey burada birlikte olduğumuz kardeşimizin size çokca selâmları var. Ağabey gönderdiğiniz kitapları ve seti aldım. Mektubunuz da geldi. Allah sizden razı olsun. Allah hayrınızı kat kat arttırsın. Ailem ile görüşüp ilgilendiğiniz için de çok çok teşekkür ederim. Kıymetli ağabey ben size zahmet vermek istemem bu sebeple mektubunuz kısa olduğu için bunca meşguliyetinizin arasında sizden gelen mektup iki satırlık da olsa çok hükmüne geçer. Ağabey eğer mahalle dersleri yapılıyorsa bizim evde de yapmanızı çok isterim. Annem ümmi bir insan, kendisi Nakşibendi mensubu, ağabeyim de ara sıra namaza başlayıp bıraksa da din-i İslâma karşı şark insanın hürmetini taşır. Böyle hizmetlerden çok memnun olur. Onun için onlar da evimizde mahalle sohbetleri tertip etmenize çok memnun olacaklarını umarım ağabey. Ağabey ben Yeni Asya gurubunu yeni tanıyorum. Gazete ve yayıncılıkta çok terakki etmiş. Tebrik, takdir ve hayranlık duyuyor, sizleri ve Yeni Asya gurubunu muhabbetle yakından tanımak istiyorum. Hizmetleriniz hakkında genel bilgi verirseniz memnun olurum. Ağabey ben daha önce Gülen Hocaefendi ve Hükümet arasında vuku bulan gerginlik ile alâkalı arkadaşlar soru sorduğunda bilmediğimden sükût ediyordum. Tevafuk eseri Yeni Asya Gazetesinin manşetinde bu konu hakkında bu halin iki tarafa da zarar vereceğini bildirerek tarafsız ve ikaz edici çok güzel bir tutum sergilediklerini görünce ben de soranlara aynı tutumda cevap verdim. Bu sebeple sizin şahsınızda bütün Yeni Asya hizmet erlerini yayıncılık hizmetleri dolayısıyla tebrik ve takdir ediyorum, Allah hepinizden razı olsun. 

....

Ağabey biraz da buradan bahsetmek gerekirse, bulunduğum koğuşa iki ay önce geldim. Burada her koğuş bambaşka bir alem. Buraya geldiğimde tam seçim zamanı olması hasebiyle koğuşta ileri derecede kutuplaşma ve sık sık hakaret içerikli münâzaralar vardı. Öyle ki dört partinin de partizanları olması sebebiyle hemen herkes birbirine adavet nazarıyla baktığından günlük işlerinde bile birbiriyle sık sık hemen her gün tartışıyor, çoğu kez kavga çıkıyor, idareye çok zahmet oluyordu. Onlara Üstadımızın menfi siyasetten talebelerini men ettiğini, tarafgirliğin ne derece zararlı hatarlı ve faidesiz bir fiil olduğunu, hususan meyvenin dördüncü meselesini anlattım. Onlarda bu hakikati tam kavrayıp menfi siyasetten vazgeçtiler. Elhamdulillah 20-25 gündür koğuşumuza tam sekinet hâkim oldu. Koğuş arkadaşlarım kendilerini partizanlıkla ne kadar heder ettiklerine acır oldular. Ben ise onların Risale-i Nur’a, Üstadımızın düsturlarına ne kadar muhtaç olduklarını görünce tembellik ve gafletimden dolayı kendime kızar oldum. Şimdi çok şükür koğuşumuza huzur geldi. Adalet uhuvvete kalboldu. 

 Ağabey satırlarıma son verirken, sizi ve yarenleri hürmetle selâmlıyor, sürç-ü lisan ettimse kusuruma bakmamanızı ve mazur görmenizi rica ediyorum, Allah’a emanet olunuz. 

Bilal CEBE

T tipi kapalı Cezaevi  / Şakran – İZMİR

NOT: Mektuplardaki isim ve adresler değiştirilmiştir.