Hatırladığım kadarıyla 1967 yılında başlayıp bugünlere kadar devam edegelen çok güzel bir hizmet. Bu hizmetler cemaatimize müfritane irtibatı temin, Risale-i Nur hakikatlerini gündeme getirme, Yeni Asya Gazetesi ve yayınlarını gündeme getirme v.b birçok faydasından sadece birkaçı. Mevlid bayramlarının en büyüğü olan Ankara Mevlid bayramının geçen yıl iptal edildiği için Afyon’dan geri dönmüştük. Bu yılkine de heyacanla hazırlanırken son anda yapılan iptal kararı ile gidemedik. Birilerinin rahatsız olması da gösteriyor ki bu mevlidler çok güzel şeylere sebep oluyor. Mevlid okutmak gibi neredeyse şeair olmuş güzel bir adeti yasaklayanları Adalet-i İlâhiye’ye havale ediyoruz.

“Lezâiz çağırdıkça, “Sanki yedim” demeli. “Sanki yedim”i düstur yapan Sankiyedim namındaki bir mescidi yiyebilirdi, yemedi.”  

Yukarıda naklettiğimiz cümleyi Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî’nin Sözler kitabından naklettik. Mevlide gidemeyince yapacağımız masrafları ihtiyaçları çok olan İstanbul merkezimize SANKİ MEVLİDE GİTTİK deyip gönderebiliriz diye düşünmüştüm. Daha sonra edindiğim intibahdan başka kimselerin de benimle aynı fikri paylaştığını görünce, bu yazıyı yazma lüzumunu hissettim. İstanbul merkezimizin ihtiyacını belirtmek açısından bir örnek vermek istiyorum. Ankara’da yaptığımız Türkiye Neşriyat Komisyonu toplantısında Pazarlama Müdürümüz Cesim Aydın’a, “Neden kitaplarımızı sosyal medyada reklâm yapmıyorsunuz?” diye sorduk. “Müessesemiz bu konuda harcama yapamıyor” dedi. Az da olsa Neşriyat Komisyonu olarak ayda 500 TL biz katkıda bulunalım diye karar verdik. Tabiî bizimki devede kulak. Maddî manevî merkezimizin kuvvetinin artması demek yeni yeni hizmetlerin yapılması demek. Reklâmlarının % 75’inin kesildiği, 15 Temmuz’dan sonra korkutma ve nifak hareketleri ile Yeni Asya’nın tiraj miktarında azalmaya sebep olunan bir zamanda MERKEZİMİZİN desteğe çok çok ihtiyacı var. Gelelim Mevlid meselesine, bir önceki MEVLİD’E 30 bin kişinin katıldığını hatırlıyorum. Bu yıl 20 bin kişinin katıldığını kabul edelim. Kişi başına yüz lira harcandığını düşünelim. Ortaya çıkacak iki milyon gibi rakamın çok büyük hizmetlere vesile olacağını birlikte düşünebiliriz. Bu yazıyı Merkezimizle irtıbatı ayda ortalama bir defa ziyaret eden bir kimse olarak yazıyorum. Küçük çayların ırmakları, ırmakların gölleri, göllerin okyanusları meydana getirdiğini unutmayalım.

MEKTUP

Sayın Hasan Muharrem Okur Beyefendi;

Satırlarıma başlarken sizleri Cenâb-ı Hakk’ın selâmı ile selâmlar, işlerinizde başarılar dilerim. Bu mektubu Erzincan T tipi cezaevinden yazmaktayım. Yakınlarımızdan öğrendiğimize göre cezaevlerinde bulunan tutuklu/hükümlülere yönelik hizmetleriniz varmış. Bu nedenle bu mektubu yazma gereği meydana geldi. 

Bizler uzun zamandır tutukluyuz. Günlerimizi bir çeşit muhasebe yaparak geçirmekteyiz. Bol bol her çeşit kitap okumaktayız. Bazen kurum kütüphanesinden gelen kitapları, bazen dışarıdan satın aldığımız kitapları... Ancak çoğu zaman istemiş olduğumuz kitaplar Erzincan ilindeki kitapçılarda olmadığından temin edememekteyiz. 

Bunları yazmak benim için hiç kolay değil. Bugüne kadar karşılıksız hiçbir kişi ya da kurumdan bir şey istemedim. Fakat içinde bulunduğumuz şartlar, yani herhangi bir maddî gelirimin olmaması, ailemi de düşünmem gerektiğinden en sonunda yazmaya karar verdim.

Hasan Bey, zannedersem bizim gibi cezaevinde bulunanlara yönelik kitap vb. gönderme hizmetiniz varmış. Öncelikle teşekkürlerimi sunarım. Böyle bir çalışmanız halen var ise bende, bize faydası olacağını düşünerek sizden kitap istemekteyim. Aşağıda belirteceğim kitapları gönderirseniz mümkünse sevinirim.

- Çanta boy kelime lügatli/ açıklamalı Risale-i Nur Külliyat serisi. 

- Cevşen mealli.

- Duâ kitabı.

- Ve faydası olacak vb. kitaplar (ilmihal, Hadis vb. gibi)

Hasan Bey, kitapları gönderebilseniz de göndermesiniz de şimdiden teşekkür ederim. Bir çok kişiye faydası olacağı hususunda size teminat verebilirim. İnşaallah bir gün karşılığını/bedelini ödeme imkânımız olur. Satırlarıma burada son verirken iş hayatınızda başarılar, ömrünüzde sağlık, esenlik ve huzur dolu günler geçirmenizi dilerim. Allah yar ve yardımcınız olsun. Amin. 

İshak DAĞCI

T Tipi Cezaevi

Erzincan

NOT: Mektuptaki isim ve adresler değiştirilmiştir.

Bizimle irtibat için Tel: (0532) 471 53 52