"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çocukların teravih namazı

12 Ağustos 2011, Cuma
ÇOCUKLUĞUMUN RAMAZANLARI EKREM KILIÇ
İlçenin nüfûsu bugünki pek çok beldenin altında olsa da, o zamana nisbeten orta halli idi. Tabiî, bugünki gürültü üreten motorlu araçlar, ev ve dükkân gereçleri, radyo – televizyon gibi eğlence vâsıtaları olmadığından, tâbir tam yerinde, sinek uçsa duyulacak bir sessizlik kasabaya hâkim idi. Bu bakımdan o zamanlar ramazanlarda iftar ile sahûrun başlangıç ve bitiş vakitlerini duyurmak çok zor değildi. Maamâfih, bu iş için, uzunca bir kendir bitkisinin gövdesine bağlı, içi barut dolu haznesinin ucunda fitili bulunan bir havâî fişek kullanılırdı. Ateşlenen fişek “fışşşt!” diye bir ses çıkararak hayli yükseğe yükselir, arkasından havada patlayarak oldukça uzaklardan işitilir bir ses meydana getirirdi.
Beş – altı tane câmi, çeşitli mahallelerin ibâdet ihtiyâcını karşılamaya kâfî idi. Minârelerden okunan ezan ve salâ o sessizlikte her taraftan duyulurdu. Başka zamanlar namaz ibâdetine fazlaca dikkat etmeyenler bile ramazan aylarında namazı, bilhassa terâvihi aksatmazlardı. Çarşı câmii her vakit, mahalle câmileri de sabah, özellikle yatsı namazlarında dolu olurdu.
Çocuklar için terâvih namazı ayrı bir eğlence vesîlesi idi. Altı – yedi yaşından küçükler anneleri; daha büyükler babaları ile terâvih namazlarına katılırlardı. Cemâat namaza başladıktan sonra, çocuklar olmadık yaramazlıklara koyulurlardı. Ekserî arka sıralarda saf tutan maskaralar, “kıh, pıh!” sesleri çıkararak başkalarını güldürmek, birbirini gıdıklamak, takkesini kapmak, secdede safını bırakıp başka bir sıraya katılmak gibi pek çok haylazlıklar yaptıktan sonra; büyüklerden azar işitmemek için, bir melek mâsûmiyetiyle, selâma ciddî ciddî katılırlardı. Namazın akabinde tesbihât için hazırladıkları tesbihleri birbirinden kapmak, işin son faslını teşkîl ederdi.
Ramazanın sonlarına doğru, hatim bağışlama veyâ mevlüt merâsimi dolayısıyla dağıtılan şekerleri veyâ sonraları bisküvit arasına konmaya başlanan lokumları almak için çocuklar, câmi kapısında sıra olurlardı. İki çıkış kapısı olan câmilerde, dağıtılan yiyecekleri birer defa daha alabilmek için bir kapıdan çıkıp öbüründen girerek sıraya dâhil olan açıkgöz çocuklar, çabuk teşhîs edilip kovalanmazlarsa, bir kere daha şeker veya lokum almış olmakla epey zaman övünürlerdi.
Okunma Sayısı: 944
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı