"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Yarım oruç”

13 Ağustos 2011, Cumartesi
ÇOCUKLUĞUMUN RAMAZANLARI EKREM KILIÇ
Sahûrda tıka basa yiyemediğinden, kahvaltı saatinden bir müddet sonra acıkmaya başlayan çocuklar, yiyeceklerin saklandığı tel-dolapları, mutfaktaki rafları kurcalamaya başlarlardı. Yaşı oldukça küçük olup orucun kurallarını bilmeyenler için kimsenin görmediği zamanlarda bir iki lokma atıştırmakta bir beis yoktu. Aklı az çok erenler ise günah olmasın diye yemeseler bile, yiyecekleri ellemek, koklamak gibi ufak kaçamaklarla açlıklarını yatıştırma teşebbüsünde bulunurlardı.
Bütün gün aç kalmaya tahammül edemeyecekleri tahmîn edilen küçükler, büyüklerince, öğle vaktine kadar “yarım oruç” tutup, sonraki gün tutacakları diğer bir yarım oruçla birleştirme çözümüyle cesâretlendirilir ve öğleye kadar dayanmaları sağlanırdı. Susayan çocuklara yutmamak şartiyle ağızlarını çalkalamak, yüzlerini yıkamak, başlarını ıslatmak yoluyla susuzlukları giderme çâreleri öğretilirdi.
Oruçlu olduğum günlerde dayanamayacağım gerekçesiyle, neresinde acıkırsam, orada orucu düğümler; başka bir günki ile birleştirmek üzere bir köşeye (!) koyardım. İftara yakın ağzımda tuttuğum eriği yemekle yememek arasında bocalayarak güç-belâ tamamladığım günü hâtırlıyorum. Her yıl mevsimine göre ilk çıkan meyveler; ilkbahardan îtibâren kirazlar, can erikleri, bâdemler, zerdâliler, hazîran elma ve armutları, şeftâliler sofrada ”iftarlık” olarak yer alırdı.
Bu iftarlıklar, akşam ezanı okunduğunda, top veya fişek atıldığında, yemeğe başlamadan önce orucu açmak için besmele ile ağıza atılan ilk yiyeceklerden meydana gelirdi. Şimdi her mevsim ve sofrada bulunabilen hurma gibi kutsal sayılan yiyecekleri, o zamanlar bulmak çok zordu. Onun yerine oruçlar – ismi Kur’ân’da anılan bir yiyecek olduğundan– bir zeytin tanesi ile açılırdı. Fakat bu, kesin bir kural olmayıp, herkes imkânına ve ihtiyâcına göre bir yiyecekle başlamayı tercîh ederdi.
Biz çocuklar için en iyi iftarlık, her çeşidinden tatlı nîmetlerdi.
Okunma Sayısı: 909
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı