1 Temmuz 1946 Sene-i devriyesi münasebetiyle Muhacir Hafız Ahmed’i rahmetle anıyor, Rabbinden afv ve mağfiretini diliyorum.
Muhacir Hafız Ahmed KARACA (1894–1948) Barla eşrafından, tüccar, hâfız hoca. “Muhacir Hafız” denmesinin sebebi; Macaristan’dan Rumeli’den geldikleri için, yani evlad-ı Fatihan’dan olduğu için...
Bediüzzaman’ın medresesinin bitişiğindeki Yokuşbaşı Mescidinde imamlık yapmaktaydı. Evi ise Bediüzzaman’ın imamlık yaptığı Muş Mescidinin karşısındaydı.
Bediüzzaman Barla’ya ilk teşriflerinde bir hafta kadar Muhacir Hafız Ahmed’e misafir olmuştu.
Muhacir Hafız Ahmed’in Bediüzzaman Hakkında Hatırası: Bediüzzaman’ı evinde misafir ettiği, o çok şerafetli ilk günlerine ait, mahrem ve sırlı şekilde Albay Hacı Hulusi Bey’e anlatmış, ben de bizzat Hulusi Ağabeyden aynen şöyle dinlemiştim:
“Üstad Hazretleri bizim evde misafir kaldığı günlerde, kendisine hususi ve müstakil bir oda tahsis ettik; serbestçe abdestini alıp ibadetini yapsın diye… Biz gecelerde onun yattığını görmedik. Bir gece geç saatlerde uyanmıştım. Baktım ki bizim köşk sallanıyor, adeta gidip geliyor. Üstad ise, odasında “FERDUN-HAYY’ÜN KAYYUM’UN-HAKEM’ÜN-ADL’ÜN KUDDÜS’ÜN” diye sesli bir şekilde ve aheste aheste zikrediyor. Bu hikaye Barlalılarca da meşhurdur.[1]
İkinci ve Onuncu Lem’alar’da, ayrıca Emirdağ Mektuplarında hizmetleri ve Üstada olan yakınlığı anlatılmaktadır. 1948’de vefat etmiştir.
Barlalı Nur kâtiplerinden Şamlı Hafız Tevfik Göksu, Emirdağ’a Üstada yazdığı bir mektupla Muhacir Hafız’ın vefat ettiğini bildirmiştir. Bediüzzaman ise, bu mektup üzerine Muhacir Hafız’ın hizmetleriyle alâkalı olarak şunları ifade etmiştir: “Sekiz sene çoluk çocuğuyla sadakatla bana hizmet eden ve evlad ve ahfad ve refika ve damatlariyle Nurlara ciddi çalışan ve vaazlarını bütün Nurlardan veren ve vefatından on dakika evvel dünyaca en ehemmiyetli vasiyeti, kendinin Nur Risalelerini tekmil için Şamlı Hafız’a rica eden, vefatından iki gün evvel bana mektup yazıp... Şamlı Hafız ikinci sahifesinde yazdığı vefat haberini aldığım merhum Muhacir Hafız Ahmed’in dünyadan göçmesi, aynen Abdurrahman gibi beni çok sarstı, ağlattırdı...”
“Binler rahmet onun ruhuna insin, âmin. Kabri de hanesi gibi Kur’ân ve Nurun bir menzili olsun...”[2]
Kabri Barla mezaristanındadır.
Dipnotlar:
[1]Badıllı, A.Kadir; MufassalTarihçe-i Hayat, c.2, s.602
[2]Emirdağ Lahikası, c.1, s.200