O (asm), Ehl-i Beyt çağlayanının pınarı, Asfiya’nın gerçek medarı, Esmaül Hüsna’nın mazharıydı.

O (asm), insanların en şereflisi, âlemlerin efendisi (asm), Habib’ül rabbül âleminin kendisiydi.

O (asm), hakikatlerin menbaı, hikmetlerin esası, ölçülerin mizanı, akılların izanıydı.

O (asm), sevgi ülkesinin başşehri, muhabbet şehrinin görkemli sarayı, uhuvvet gülistanının nadide gülüdür.

O (asm), kâinat kitabının kaleminin mürekkebi, kâinat bostanının andeli bir zişanı, insan-ı ekber olan cihanın aklı, kâinat insanının ruhuydu. Onu cihanın derununda, Kur’ân’ın manasında, nebilerin hakikatında okumak lâzım.

O (asm),  imanın nişanı, İslâmın ihtişamı, mülk’le melekût’un harika nuruydu.

O (asm), kâinat kitabının muallimi, âlem sarayının bülbülü, cihan ülkesinin yaver-i erkemi, ebedî saadetin gerçek sürurudur.

O (asm), âlemlerin Nur’dan hamuru, hilkat âleminin biricik nuru, mutluluğun en büyük sürurudur.

O (asm), Rabbim’e giden bütün yolların hakikat rehberi, bütün enbiyanın serveri, insin ve cinnin peygamberi, mahlûkatın eşsiz lübbü güheridir.

O (asm), kubbe-i asumanın taşıyan nuru, mülkün alnında parlayan uğur, hayat için en büyük huzurdur.

O (asm), kâinat kitabının muallimi, insanlığın en büyük önderi, Allah rızasının rehberi, hatem’ül enbiyadır (asm)’dır.

O (asm), kâinat okulunun baş öğretmeni, cihan üniversitesinin rektörü, âlem fakültesinin dekanı, irfan kürsüsünün başkanıdır.

O (asm),  nübüvvet alfabesinin baş harfi, Risalet kitabının Fatihası, peygamberlik müessesesinin nuranî son halkasıdır.

O (asm),  sözün şahı, kelâmın padişahı, semanın nurlu mahı, insanlığın hayırhahı Habibullah, Nebiyullah ve Resulullah’tır (asm). Edep O’nda (asm), zerafet, nezaket ve şerafet O’ndadır. Bütün insanlık O’na (asm) medyun-u şükrandır.

O (asm), en büyük dosttur, candır, canandır. Allah’ın sevgilisi, mazharı esma-i vel Kur’ân’dır. Ahlâkını sorarsan, sadece Kur’ân’dır. Bütün ehl-i imana imamdır. İnsanlık, ulaştığı ilim, irfan ve ahlâk noktasında kazandığı bütün değerleri O’na (asm) borçludur.

O (asm), hayanın eşsiz pırlantası, şefkat ve merhametin billur küresi, ihsan ve cömertliğin tükenmez hazinesi, saadet sarayının bereketli definesidir.

O (asm), cesaretin şaheser numunesi, adalet sarayının temel direği, dostluğun vefası, dertlerin şifası, gözlerin ziyası, kalplerin huzur reçetesidir.

O (asm),  Rabbinin bir tanesi hidayetin eşsiz pınarı, ism-i Azam’ın mazharı, Esma-ül Hüsna medarı, Ahmedi Mahmut Muhammed Mustafa’dır (asm). Cennet diplomasının altında Hz. Muhammed’in (asm) mührü var, O’nsuz (asm) hayat yavan, ruhlar  ıssız, kalpler garp, insan muzdariptir. O’nun (asm) sünneti dünya ve ahiretin temel nizamı Allah rızasının esasıdır.

O (asm), Allah’ın habibi, mi’rac sahibi, dertlerimizin tabibi, canlarımızın canı, gözlerimizin nuru Peygamberimiz (asm), Efendimizdir. Rabbim dünya ve ahirette bizi onsuz bırakmasın, komşu eylesin. Amin.