Temenni edelim ki bu 15 Temmuz kanlı darbe kalkışmasının akibeti de Balyoz, Ergenekon dâvâlarında yaşanan U dönüşümleri gibi olmasın.
“İyi ki bu komutanlarla bir harbe girmemişiz.. bunların bir çoğu hain ve darbeciymiş..” ifadelerinden sonra kurulan özel mahkemelerde ağır cezalara çarptırıldıktan yıllar sonra da; “bizi aldatmışlar.. bunların hepsi de şanlı ordumuzun kahraman askerleriymiş” diyerek hepsinin tekrar salıverilmesiyle birlikte çoğuna trilyonluk tazminat paralarının ödenmesi ve bununla da yetinmeyip, bu komutanlara tekrar iade-i itibarla birlikte zayi olan rütbelerinin verilerek, kritik komutanlıklara atanmalarının derhal sağlanması. Evet temennimiz odur ki bu son kanlı darbede isimleri geçen ve ordudan ilişikleri kesilerek tutuklanan her rütbeden bir çok komutanın akibeti de Balyoz ve Ergenekon dâvâlarında yaşanan ve izahı mümkün olmayan tezatlı uygulamalar burada da yaşanmasın.
Yine temenni edelim ki yaklaşık on yıl boyunca malûm cemaatin bütün faaliyetlerine övgüler yağdırarak, devletin bütün imkânlarını hizmetlerine sunarak, kritik makam ve mevkileri emirlerine verdikten sonra da; “bunlar hain ve darbeci bir örgüt imiş... Çok safmışız, bunları tanımamışız, aldanmışız. Allah’tan ve milletten af diliyoruz” gibi ülkenin sevk ve idaresinden sorumlu olan idareciler açısından izahı mümkün olmayan tezatlı uygulamalar inşallah 15 Temmuz kanlı darbe kalkışmasına cüret eden canilerin yargıdaki dâvâlarında da yaşanmasın.
Yine temennimiz odur ki, ülkemizin birlik ve beraberliğini hedef alan bu kanlı kalkışmanın akibeti çözüm süreci adına devletin en etkili ve yetkili makamlarında bulunan bir çok zevatın açıktan Öcalan ile görüşüp, zaman zaman da taktir ve iltifatlarda bulunduktan sonra geçen süre zarfında doğuda ve güneydoğuda yaptıkları silâh yığınaklarına göz yumduktan sonra PKK’nın katliâmlara başlayarak yalnız o bölgeyi değil, başta büyük şehirler olmak üzere bir çok yeri kan gölüne çevirdiklerini görünce; “bu örgüt devletimizin bütün iyi niyetli yaklaşımlarını suistimal etmiştir. Bundan böyle çözüm sürecini buz dolabına kaldırıyoruz” diyerek, onca can ve mal telefinden sonra izahı mümkün olmayan uygulamalarla maddî ve manevî bedelleri bu millet ödemiş oldu. İşte yine temenni ve duâ ediyoruz ki, ülkemizde bir iç savaş çıkarmak için girişilen 15 Temmuz kanlı darbesinin akibeti de çözüm sürecindeki yanlış karar ve uygulamalara sahne olmasın.
Kısaca tarihin tekerrür etmemesi, geçmişte yapılan hata ve yanlışların tekrarlanmaması için, 15 Temmuz’daki darbe kalkışmasındaki dâvâlarda gerçek suçluların tesbit edilip hak ettikleri cezalara çarptırılması için, günahsız suçsuzların da daha fazla mağdur edilmemesi için, tarafsız, âdil yargının üzerine düşeni en iyi bir şekilde yapmasını temenni ediyoruz ve bekliyoruz inşallah.