Velâkin bu darbe kalkışmasının fazlasıyla gündemde tutularak, hiç ara vermeden hemen her gün, her saat televizyon kanallarından yorumlara tabi tutulması, bütün gazete sayfalarında en ince ayrıntılarına varıncaya kadar nazarlara verilmesi ve bütün gazete yazarlarının hepsinin köşelerinde yorumlarda bulunmaları belki de farkında olmadan toplumda istenmeyen tedirginliklere, korkulara, moral bozukluklarına sebep olduğunu biz değil; psikiyatristler, psikologlar söylüyorlar.

Kanlı darbe ortamının meydana getirdiği bu sinir bozucu, gergin ortamdan en çok etkilenenlerin başında da çocukların, yaşlı hastaların ve kadınların geldiğini de yine bu alanın uzmanlarından öğreniyoruz.

Hemen her gün evlerde, iş yerlerinde, çayhanelerde, dost akraba ortamlarında hatta cami gibi kutsal mekânlarda dahi kadın erkek, her yaştan insanların zaman zaman münakaşalı çekişmeli darbe yorumlarında bulunmaları da hoş olmayan yeni kutuplaşmalara, gerginliklere sebep oluyor.

Ayrıca darbeyi ve darbecileri şiddetle lânetleyen, bazı fırsat düşkünü ihbarcıların aslı astarı olmayan iftiralarıyla veya daha başka basit vehim ve şüphelerle bir çok insanın göz altına alınmaları veya görevlerinden uzaklaştırılmaları bir çok insanda korku ve tedirginliklere sebep olarak ciddî psikolojik rahatsızlıklara sebep olduğunu konunun uzmanları dile getiriyor.

Yine şiddetle kanlı darbeye ve darbecilere karşı olduğu halde; yıllar önceden çocuğunu cemaatin okuluna gönderdiği için; veya dersanelerinde çaycı olarak çalıştığı için, veya bankalarında hesabı bulunduğu için başına bir iş geleceği endişesini taşıyan ve haleti ruhiyesi alabora olan bir çok insandan bahsediliyor.

Bu meyanda kanlı darbeye karşı olma noktasında hiçbir tereddüt ve şüphe olmadığı halde, darbenin sebep ve sonuçları noktasında veya yapılan hata ve kusurlar hususunda serdedilen fikir ve düşüncelerin derhal hainlik ve darbecilikle itham edilerek, istenmeyen tartışmaların yaşanıyor olması da bu gergin darbe ortamının meydana getirdiği bir durumdur. Ayrıca bu gibi karşılıklı sert münakaşaların ve tartışmaların bazı aile ortamlarında, yakın dost, akraba ortamlarında dahi vuku bulması toplumdaki kutuplaşmaların ve gerginliklerin vahametini gösteriyor.

Ayrıca suçlu suçsuzu ayırdetmeksizin cemaatin hepsine yönelik itham ve isnatlar tabanda da makes bulup; darbeyi ve darbecileri şiddetle reddetmekle beraber, cemaatle bir şekilde gönül bağı olmasının ötesinde, hiçbir bağlantısı olmayan nice iyi niyetli insanlara yönelik olmadık hakaretlerin, ithamların olması da ülkemizin en fazla huzur ve sükûna, birlik ve beraberliğe muhtaç olduğu bu süreçte istenmeyen gerginliklere ve kutuplaşmalara sebep olmaktadır.

Ülkemizin huzur ve sükûnu, milletimizin birlik ve beraberliği için çaba sarf eden idarecilerimizin; “cadı avı başlatmayacağız. Kurunun yanında yaşı yakmayacağız. Suçsuz olan hiç kimseye dokunmayacağız.” gibi yerinde ve doğru mesajları, uygulamalarda da yerini bulursa öyle zannediyorum ki kanlı darbe ile beraber toplumda meydana gelen gerginlikler, korku ve endişeler son bulacaktır. Aksi bir durum Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ sürecektir.