"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yollar neden ayrıldı?

Hüseyin GÜLTEKİN
13 Kasım 2017, Pazartesi
Öğrencilik yıllarında Yeni Asya Gazetesi vasıtasıyla Nur hizmetleriyle tanıştığını ve bu hizmet süresi boyunca bu camianın çeşitli hizmet birimleri içinde aşkla şevkle çalıştığını beyan eden bu dostumuzun son zamanlarda dost meclisindeki sohbetlerindeki isteksiz, soğuk ve tedirginlik hal ve tavırları dikkatlerden kaçmıyordu.

Derken beyefendi sohbetlere gelmeyi iyice seyrekleştirdi ve nihayet camia ile olan yirmi yıllık irtibatını kesiverdi.

İrtibatı kesmenin başka sebepleri olsa da bu dönemde siyasî iradenin kendisine bir lütuf olarak bahşettiği makam mevkiyi muhafaza ve siyasilerin hışmına uğrama ihtimalini göz önünde bulundurma olabilir diye düşündük.

Bizimle olan beraberliğinin epeyce bir geçmişi olan diğer bir dostumuzda yine sohbet ortamındaki soğukluğu, tedirginliği ve zaman zaman cemaatin dolayısıyla gazetemizin siyasî yönündeki görüş ve tercihlerine yönelik gereksiz ve inandırıcı olmayan tenkitlerinin arka planında yine siyasî iradenin kendine sunduğu makamdan dolayı olduğunu ve bu dostumuzun bu ve benzeri sebeplerden yıllara dayanan dostluklara son vermesine yapılacak bir şeyin olmadığı kanaatine vardık.

Lise döneminde iken camiamızla tanışan oldukça faal, şevk dolu bu kardeşimiz bir büyük şehirdeki üniversite öğretimi döneminde siyasilerin oltasına takılınca işler değişiyor. Dersanede camia ile beraber olsa da, dışarıda hem partide aktif bir şekilde rol alınca kafası iyice karışıyor. Üniversite hayatını bitirip Malatya’ya dönen bu kardeşimizin artık siyasî iktidara tamamen angaje olduğunu, burada da siyasî faaliyetlerde bulunduğunu görünce cemaat de haklı olarak hizmetlerimizle bağdaşmayan bu arkadaşımızın bu tercihini bu tavrını kabullenemeyeceğini lisan-ı haliyle ihsas ettirdi. Daha sonra da bu kardeşimiz devlet kapısında bir iş bulabilmek gayesiyle parti çalışmalarına hızla devam etti ve nihayetinde beklediği bir makam mevki olmasa da bir masa memurluğunu elde etti ve senelerce beraber olduğu camia ile alâkasını kesmiş oldu.

Yine çocukluğundan itibaren “Can Kardeş” ile büyüyen, gazete ile haşir neşir olan, hizmetin bir çok birimlerinde vazife alan bir başka dostumuz da üniversiteyi bitirip, özel işine başladıktan bir süre sonra cemaat ile alâkası olmayan hatta muarız olan insanlarla dostluk kurup, teşrik-i mesaide bulununca, belki de farkına varmadan onların güdümüne girerek, yanlış düşüncelerinin etkisiyle, senelerce savunduğu doğru fikir ve düşüncelerden çark ederek, camianın aleyhinde bazı tenkit, hal ve tavırlarda bulunarak camia ile olan irtibatını kesmiş oldu maalesef.

Kısaca çeşitli sebep ve bahanelerle bizimle yollarını ayıranların serencamları böyle. Görülüyor ki ifsat komiteleri her zaman bazılarının havf damarını işleterek, bazılarına önemli makam mevkiler sunarak, bazılarına fazladan işler bularak, bazılarının enaniyetlerini okşayarak bazılarının şan-ü şeref damarlarını tahrik ederek Nur hizmetlerinden ayırarak tehlikeye atıyorlar. 

Cenâb-ı Hak hepimizi iman Kur’ân hizmetlerinden ayırmasın.

Okunma Sayısı: 7821
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • feyzullah

    13.11.2017 16:10:09

    "Herkesin, İmân mukabilinde, bu zemin yüzü kadar bağlar ve kasırlarla müzeyyen ve bâki ve daimî bir tarla ve mülkü kazanmak veya kaybetmek dâvâsı başına açılmış. Eğer İmân vesikasını sağlam elde etmezse kaybedecek. Ve bu asırda, maddiyyunluk tâunuyla çoklar o dâvâsını kaybediyor. Hattâ bir ehl-i keşif ve tahkik, bir yerde kırk vefiyattan yalnız birkaç tanesi kazandığını sekeratta müşahede etmiş; ötekiler kaybetmişler. Acaba bu kaybettiği dâvânın yerini, bütün dünya saltanatı o adama verilse doldurabilir mi?"(1)

  • Ozkan

    13.11.2017 14:42:06

    Evvela tesbitleriniz tam isabet etmis..ustadin buyurdugu haf damari makam mevki sevdasi bu hizmetin onune geciyor.. Ayrilan kardesler ya sizin buyurdugunuz sudan bahanelerle ayriliyor ya da bazi hastaliklara ducar oluyor ...1 gazete dusmanligi ..2 yazarlardan birisini bahane ediyor..3 dergi kitap almayi istemiyor..4 kendi hizmet muhitinde ki bir abiyi yada kardesi bahane ediyor..5 sahsi maneviye tabi olmak agir geliyor..neden agir geliyor ..sahsi manevi de havalecilik yok..hizmetin icinde olmak var..risalei nurlari kendi mali bilip onun intisarina calismak var..mevlam tum kardeslerimize ve de bizlere sadakatla sebatla ihlasla bu hizmetin tayfasi olmayi nasip eylesin...selametle..

  • alpaslan

    13.11.2017 13:49:36

    siyaset pistir. şimdiki siyasetin amacı birlikteliği yani cemaatlerden insanları uzaklaştırararak bireysel yaşamaya itiyor.

  • özdemiroğlu

    13.11.2017 13:40:52

    Aynen öyle Hüseyin Kardeşim. Şimdiye kadar ayrılanlardan, ben camiadan ve Yeni Asya'dan R. Nur'un şu prensibine aykırı davranıldığı için ayrıldım diyeni görmedim. Ne yapalım herkes tercihini kendine göre belirliyor, ancak manevi mes'uliyeti de kendine ait. Allah ıslah etsin, iz'an ve idrak versin. Amin.

  • demokrat

    13.11.2017 12:46:28

    Hocam dedikleriniz somut yaşanmışlıklara dayanan bildik kaçışlar...Ancak fotoğrafın büyük kısmında bu camiayı "abilik"adı altında yok etmeye görevli kişileri görmezden gelirsek "deneme" yazınız eksik kalır diye düşünüyorum.Haksız mıyım?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı