Merhum siyaset adamı Şerafettin Elçi, hatıralarını anlattığı kitapta Demokrat Parti’nin “Kürt meselesi”ne bakışına da hayli geniş yer vermiş.
Hasan Kaya’nın kaleme aldığı “Doğu’nun Elçisi’nden Yüce Divana: Şerafettin Elçi” adlı “nehir söyleşi” kitabındaki bilgilere göre 1959’da MİT’in hazırladığı rapor üzerine, izlenecek Kürt politikası konusunda dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile Başbakanı Adnan Menderes arasında ihtilaf yaşanmış.
1960, 71, 1980 darbe dönemlerinde yaşananlardan örnekler veren Elçi, MİT’in hazırladığı bu Kürt raporu için şunları söylüyor:
“Raporda şöyle deniyordu: ‘Kürtlük hareketi yeniden başlamıştır. Gün be gün gelişmektedir, yılanın başı küçükken ezilmelidir. Onun için bir operasyona ihtiyaç var.’
“Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Genelkurmay adına Cevdet Sunay bir toplantı düzenliyorlar.
“Celal Bayar ‘Bu iş kolaydır, biz Taksim Meydanında bin kişi asarız, bu sorun çözülür’ deyince Fatin Rüştü Zorlu çok sert bir şekilde karşı durmuş ve ‘Biz hâlâ Ermeni meselesini dünyaya anlatamadık. O mesele nedeniyle boynumuz büküktür. Bir de Kürt meselesini başımıza belâ edersek altından hiç kalkamayız. Eğer böyle bir uygulama olursa ben istifa ederim’ diye karşılık vermiş.”
Zorlu’nun bu tepkisi ve araya giren Menderes’in meseleyi hukuk zemininde götürmeyi öngören bir formülü ortaya atmasıyla, “bin kişiyi sallandırma” projesi engellenmiş.
Bu manidar anekdot, Menderes ve Polatkan’la birlikte idamının 62. yıldönümü vesilesiyle bir kez daha rahmetle ve dualarla yad ettiğimiz şehitlerden Zorlu’nun bilinmeyen kahramanlıklarından birini ortaya koyuyor.
Türkiye’nin o zamanki adı Ortak Pazar olan AB’ye girişi için ilk adımı atan ve 50 öncesi tek parti rejiminin Kıbrıs’ta unutulmaya terk ettiği haklarımızı garantiye alan Zürih Anlaşmasıyla tarihî bir diplomatik zafere imza koyan Zorlu’nun inançlı ve cesur kimliğini Yassıada sürecindeki onurlu ve vakur tavırlarında da, abdest alarak iki rekât namaz kıldıktan sonra çıkarıldığı idam sehpasında karşısında tir tir titreyen cellata verdiği cesaret dersinde de görüyoruz.
Zorlu’nun hayatını, şahsiyetini, hizmetlerini anlatan kapsamlı bir çalışma yapılmalı ve 27 Mayıs darbecilerinin gadrine uğrayan bu imanlı, âdil, demokrat devlet adamının örnek şahsiyetini hepimiz yakından tanımalıyız.