Ayasofya ibadete açıldıktan üç yıl sonra mabedin kapsamlı bir restorasyonu gündemde.
Bilhassa ne zamandır konuşulan depreme hazırlık bağlamında söz konusu edilen restorasyon haberleri ve konuya ilişkin yapılan açıklamalar haliyle birçok suali de akıllara getirdi.
Restorasyon çalışmalarının başlayacağını duyuran ilk isim Kültür ve Turizm Bakanı oldu.
Ardından Cumhurbaşkanlığı Bilim Kurulu Üyesi Yüksek Mimar İhsan Sarı, “Zaman zaman kısmî restorasyonlar yapılmış, ama bundan önceki detaylı restorasyon Sultan 2. Abdülmecid zamanında İsviçreli mimar kardeşler tarafından 1848-1850 yılları arasında yapılmış, ondan sonraki en detaylı restorasyonun arefesindeyiz” dedi.
Restorasyonun iki nesil sürebileceğini belirten Sarı, iki nesilden neyi kast ettiğini söylemedi. Bu sözü “50 yıl” olarak tefsir edenler var.
Yine Sarı, ne kadar devam edeceğini net olarak belirtmediği bu süre zarfında caminin ibadete kapatılmayacağını, kısım kısım bazı bölümlerin kapatılacağını açıkladı. Ancak bunun ne şekilde olacağı da belli değil.
Sarı’nın “Minarelerde bazı sıkıntılar var, bunları tesbit ediyoruz. Bazı minarelerde konsolidasyon maksatlı müdahaleler yapılacak. Bir minarede kısmî bir söküm yapılabilir” sözü de, İbrahim Özdabak’ın karikatürüne konu olan bir hatırayı akla getirdi: Yeni Asya yazarı merhum tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı’nın yazdığına göre, Ayasofya müzeye çevrildiği zaman minarelerinin yıkılması da gündeme getirilmiş, ama böyle birşey yapıldığı takdirde kubbesinin de çökeceği ikazları üzerine vazgeçilmiş.
Gelinen noktada “Ayasofya’nın depreme dayanıklı bütün minareleri, minber ve mihrabı sökülecek” gibi iddialar da seslendiriliyor.
Bunlarla ilgili olarak günler sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezinin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi restorasyonunun 50 yıl süreceği ve bu sürede ibadet ve ziyarete kapalı olacağı iddiası doğru değildir. 1’inci etabın 2024, ikinci etabın 3 yıl içinde tamamlanması planlanmaktadır. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, bu süreçte ibadet ve ziyarete açık olacak” denildi.
Ama Saray çıkışlı mesajlardaki çelişki ve belirsizlikler dikkat çekiyor ve istifhamları arttırıyor.
Umarız, Ağustos-1980’de ibadete açılan Hünkar Mahfilinin 12 Eylül’den sonra “onarım” bahanesiyle kapatılması, Ayasofya’da tekrarlanmaz.
* Tire’nin kadim Nur Talebelerinden muhterem Hacı Nuri Usluoğlu’nun vefat haberini teessürle öğrendim. Allah rahmet eylesin. Ailesine ve camiamıza sabır ve başsağlığı diliyorum. Rabbimiz Cennetinde buluştursun.